Müslüman Kardeşler Gençleri’nin Genel Mürşid Vekili mücadelesinden uzaklaştığının emareleri

Uzmanlar yeni seçeneklerle ilgili endişelerden bahsetti

Geçtiğimiz Ekim ayında Müslüman Kardeşler’in Kemalistler akımından bir grup genç (Facebook ve Telegram Hesapları)
Geçtiğimiz Ekim ayında Müslüman Kardeşler’in Kemalistler akımından bir grup genç (Facebook ve Telegram Hesapları)
TT

Müslüman Kardeşler Gençleri’nin Genel Mürşid Vekili mücadelesinden uzaklaştığının emareleri

Geçtiğimiz Ekim ayında Müslüman Kardeşler’in Kemalistler akımından bir grup genç (Facebook ve Telegram Hesapları)
Geçtiğimiz Ekim ayında Müslüman Kardeşler’in Kemalistler akımından bir grup genç (Facebook ve Telegram Hesapları)

Yurtdışındaki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) Örgütü gençlerinin, yurtdışındaki liderleri arasındaki Genel Mürşid Vekili veya Mürşid Yardımcısı pozisyonu mücadelesinden uzaklaşması pek çok soruyu gündeme getirdi. Uzmanlar bunu ‘örgüt gençleri arasında yeni seçenekler konusunda korkular var’ şeklinde yorumladı. Gözlemciler, İhvan'ın bazı gençlerinin, örgütün yurtdışındaki liderlerinin kendilerini terk etmeye devam ettiğini ve yalnızca görüş ayrılıkları ve mücadelelerle meşgul olduklarını düşündüklerini belirtti.
Aşırılık yanlısı hareketler ve uluslararası terörizm konusunda uzmanlaşmış Mısırlı uzman Münir Edib, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Başta İhvan olmak üzere Siyasal İslam örgütleri her zaman eski muhafızların kontrolündedir. Örgüt içinde bu isimlerin iyi bir iş çıkardığını düşünen insanlar var. Örgütün tüm işlerine hâkim olduklarını düşünüp gençlere herhangi bir fırsat tanımazlar. Bu örgütlerde gençlere güvenme fikri, liderlerin bakış açısından bir tehlike oluşturuyor çünkü onların tahminine göre gençler deneyim açısından olgun değil. İhvan'ın yurtdışındaki gençlerinin çoğu ya örgütün Mısır dışındaki kurumlarında çalışıyor ya da örgütten destek alıyor ve herhangi bir genç örgütün liderliğine isyan ettiğinde ödenen para kesiliyor” dedi.
Daha önce Müslüman Kardeşler’e bağlı platformlar, örgütün gençlerinin "Onları Mısır hapishanelerinden çıkarmak ve krizlerini yurtdışındaki liderlerinin mücadelelerinden uzakta çözmek için uzlaşma veya kapsamlı bir çözüm" çağrısında bulundukları bir mesaj yayınlandı. O sırada eski Genel Mürşid Vekili İbrahim Münir, "Örgüt bu gençlerden kendi saflarına katılmalarını istemedi ve kim yani revizyon yoluyla reddetmek isterse, bıraksın yapsın" diye cevap verdi. Ancak Mısırlı bir güvenlik kaynağı o sırada ‘İhvan üyelerinin söylediklerinin hepsini’ yalanladı ve örgütü ‘iddiaları desteklemekle’ suçladı.
Edib’e göre İhvan, gençlere İrşad Dairesi veya Şura Meclisi içinde herhangi bir mevki vermemiş, liderliğin ideolojisine aykırı olan her türlü gençliği ve grubu her zaman reddetmişti.
2019 yılının Şubat ayında ilk anlaşmazlık, Genç Muhammed Abdulhafız'ın ((Eski Mısır Cumhuriyet Savcısını hedef alma davasında ölüm cezasına çarptırılmıştı) Mısır’a gönderilmesinden sonra ‘Müslüman Kardeşler Gençliği’ ile ‘Yurtdışındaki liderler’, özellikle İstanbul'da ikamet edenler arasında çıktı. 2021 yılının Nisan ayında Mısır-Türkiye yakınlaşmasıyla ilgili konuşmaların başlamasının ardından, Mısır'da haklarında mahkeme kararı verilen örgütün bazı gençleri, özellikle İstanbul cephesi liderlerinin desteğini almayanların Kahire'ye sınır dışı edilme korkusunu dile getirdi.
Öte yandan Londra Cephesi’nin, İbrahim Münir'in yerine ‘geçici’ olarak Muhyiddin ez-Zait’i atadığını açıklamasına rağmen İstanbul Cephesi, Mahmud Hüseyin'i göreve atadıktan sonra Müslüman Kardeşler Genel Mürşid Vekili pozisyonu mücadelesi örgüt içindeki olayların başında gelmeye devam ediyor.
Edib, "Her cephe gençleri kendine çekmeye çalıştı. Londra Cephesi onlardan endişe duymaya başladıktan sonra onları kendi safına çekmeye çabaladı. İbrahim Münir, vefatından önce genç Suheyb Abdulmaksud'u Müslüman Kardeşler sözcüsü olarak atayarak, gençleri yüzüstü bıraktıkları ve mevki vermeme suçlamalarını reddetti. İstanbul Cephesi de benzer bir adım attı. Ancak örgütün medya sözcüsü olarak gençleri görevlendirmek yeterli değil” dedi.
Öte yandan gözlemciler ve uzmanlara göre örgüt gençleri arasında Genel Mürşid Vekili ya da Mürşid Yardımcısı pozisyonuna ilişkin yeni tercihlerle ilgili kaygılar var. Bazı gençler Muhammed Kemal Grubu’na (Kemalist Akım/ İhvan’ın liderliği mücadelesinde üçüncü taraf) katılmak zorunda kaldı. İstanbul ve Londra cephelerinin liderlerinin, Müslüman Kardeşler'in kurucusu Hasan el-Benna ve örgütün teorisyeni Seyyid Kutub'un çizdiği örgütlenme çizgisinden saptığı ve örgütün bunlardan uzaklaşması gerektiğini düşünüyorlar.
Son olarak, geçmişte Müslüman Kardeşler’in silahlı kanadının kurucusu ve Ekim 2016’da öldürülen Muhammed Kemal ve onun özel komiteleri tarafından kurulan ve kendisini ‘Kemalist Hareketi’ olarak adlandıran İhvan liderliği üzerinde çatışan bir cephe ortaya çıktı.
Aşırılık yanlısı hareketler ve uluslararası terörizm meselelerinde uzman olan Mısırlı araştırmacı, İhvan lideri Salah Abdulhak'ın Genel Mürşid Vekilliği görevini üstlendiği resmen açıklanınca örgütün gençleri ile Londra cephesi arasında kriz çıkma ihtimalini de göz ardı etmiyor. Araştırmacıya göre bu, ‘Abdulhak'ın İhvan teşkilatı içinde gençler arasında bilinmemesi ve aralarında bilinmeyen bir kişinin seçilmesi konusunda çekincelerin olması ve örgütün büyük faaliyet ve etkinliklerine katılmaması’ gerçeğiyle kanıtlanabilir.
Mısırlı araştırmacı İstanbul cephesinin bu durumdan yararlanarak, gençlerle Londra Cehpesi arasındaki anlaşmazlığı alevlendireceğini vurgulayarak, “Bu nedenle, Örgüt içinde bir bölünme (yani Londra Grubu içinde bir bölünme) üzerine bir bölünme meydana gelecektir” dedi. İstanbul Cephesi’nin, Londra Cephesi’ni yeni Vekil’i hızla açıklamak için kışkırtmaya çalıştığına böylece gençlerle bir kriz meydana geleceğine ve Londra Cephesi’nde Abdulhak üzerinden bir kriz çıkacağına dikkat çekti. Londra cephesinin bu ay sonunda yeni Genel Mürşid Vekili’nin adını açıklamasını beklediğini söyledi.



Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
TT

Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, ‘işgal güçlerinin 7 Ekim 2023'ten bu ayın başına kadar Gazze Şeridi'ndeki Filistinli ailelere yönelik 7 bin 160 katliam gerçekleştirdiğini’ duyurdu.

Bakanlığın resmi Facebook hesabından yapılan paylaşımda, “İşgal güçleri aynı dönemde 5 bin 444 aile ferdinden oluşan yaklaşık bin 410 aileyi nüfus kayıtlarından tamamen sildi. Sadece bir kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı 3 bin 463 iken bu ailelerdeki toplam vefat sayısı ise 7 bin 934” denildi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, ‘İsrail katliamlarına maruz kalan ve birden fazla kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı yaklaşık 2 bin 287. Bu ailelerin vefat eden fertlerinin sayısı ise 9 bin 577.’

Sağlık Bakanlığı, İsrail'in son 24 saat içinde Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 108 kişinin yaralandığını ve savaşta ölenlerin sayısının 44 bin 249 kişiye yükseldiğini açıkladı.

Bakanlık, savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam yaralı sayısının 104 bin 746 kişiye yükseldiğini kaydetti.