Çin Devlet Başkanı Şi, koronavirüsün kırsal alanlarda yayılmasından endişeli

Şi Cinping, virüsle mücadele için daha fazla çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.

Çinliler, yeni yıl tatili için yolculuklarını sürdürüyor. (EPA)
Çinliler, yeni yıl tatili için yolculuklarını sürdürüyor. (EPA)
TT

Çin Devlet Başkanı Şi, koronavirüsün kırsal alanlarda yayılmasından endişeli

Çinliler, yeni yıl tatili için yolculuklarını sürdürüyor. (EPA)
Çinliler, yeni yıl tatili için yolculuklarını sürdürüyor. (EPA)

Çin’de yeni yıl kutlamaları öncesinde milyonlarca kişinin memleketlerini ziyaret etmesi beklenirken Çin Devlet Başkanı Şi Cinping dün, ülkenin kırsal kesimlerinde koronavirüsün yayılması ihtimalinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
AFP göre Şi ayrıca, ekonomiye verdiği zarar ve ülke çapında neden olduğu protestoların ardından geçen ay kaldırılan ‘Sıfır Kovid’ politikasını savunarak bunun söz konusu dönem için ‘doğru seçim’ olduğunu ve ülkenin birkaç varyanta karşı mücadele etmesini sağladığını belirtti.
Şi Cinping çarşamba günü Çin Yeni Yılı tatilinden önce yaptığı bir dizi telefon görüşmesinde yerel yetkililere uzak bölgelerdeki sağlık durumuyla ilgili endişelerini aktardı. Çin resmi haber ajansı Şinhua, Şi’nin ülkenin Kovid-19 müdahale önlemlerinde değişiklik yapılmasının ardından özellikle kırsal alanlarda yaşayanlar hakkında endişeli olduğunu bildirdi. Şinhua’nın haberinde “Kırsal bölgelerde virüse karşı en savunmasız gruplara yönelik tıbbi bakımı iyileştirmek üzere sarf edilen çabalara dikkat çekti” ifadelerine de yer verildi.
Ajansa göre Şi “Salgın önleme ve kontrol altına alma çalışmaları, yeni bir aşamaya girdi ve halen büyük çaba gerektiren bir dönemdeyiz” diyerek ‘kırsal alanlarda salgın önleme konusundaki eksikliklerin giderilmesi’ gerektiğini vurguladı.
Bloomberg haber ajansına göre Şi bahar tatilinden önce kırsal kesimde yaşayanlara yönelik yayınlanan konuşmasında ‘Koronavirüsünün mevcut salgınının oldukça şiddetli’ olduğunu söyledi. Çin’in halen zor görevlerle karşı karşıya olduğunu belirterek “Çin’in koronavirüse karşı savaşında azim gösterilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Ulaşım yetkilileri, ocak ve şubatı kapsayan 40 günlük bir dönemde iki milyardan fazla seyahatin yapılacağı tahmininde bulunuyor. Bu, geçen yılki sayının yaklaşık iki katı ve pandemi öncesi seviyelerin yüzde 70’ine denk geliyor. Devlet medyası, yalnızca çarşamba günü 30,2 milyon kişinin ülke genelinde seyahat ettiğini bildirdi.
Dünyanın en büyük yer değiştirmelerinden biri olarak sınıflandırılan bu büyük hareketin, tıbbi kaynak yetersizliği çeken Çin kırsalında koronavirüs enfeksiyonlarında artışa yol açacağından korkuluyor.
Pekin geçen ay virüsle mücadelede zorunlu izolasyonu toplu testleri içeren katı politikasını kaldırdı.
Çin geçen hafta cumartesi günü, bir ay önce sağlık kısıtlamalarının kaldırılmasından bu yana virüse bağlı en az 60 ölü kaydettiğini duyurdu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) geçen hafta Çin’in can kayıplarını Kovid-19 ile ilişkilendirmeye yönelik ‘son derece dar’ kapsamlı tanımını eleştirdi. WHO uzun süredir, Pekin’in salgınla ilgili verilerinin güvenilirliğini sorguluyordu.
Bağımsız bir tahmin şirketi olan Airfinity, Çin’in ‘Sıfır Kovid’ politikasını terk etmesinden bu yana ülkede 600 binden fazla kişinin hastalıktan öldüğü tahminini aktardı. Şirket, tahminlerinde kullandığı modelin, vakaların bildirilmesi konusundaki değişiklikler uygulanmadan önce kaydedilen Çin’in bölgesel verilerinin yanı sıra Kovid-19’la mücadele önlemlerini kaldırdıktan sonra diğer ülkelerinden alınan vaka büyüme oranlarına dayandığını bildirdi.
DPA’nın aktardığına göre hükümetin katı ‘Sıfır Kovid’ politikası ve yüksek can kayıpları sonucunda herhangi bir öfke dalgasından kaçınmaya yönelik bir girişimle, Çin’de spekülasyonları takip eden yetkililer, yaklaşan yeni yıl tatili sırasında sosyal medyadaki spekülasyonları azaltacaklarını belirttiler.
Bloomberg’in dün aktardığına göre Çin Siber Uzay İdaresi çarşamba günü yaptığı açıklamada ‘halkı yanıltılmamasını ve toplumsal paniğe yol açılmamasını’ sağlamak için önümüzdeki ay ‘internette pandemi hakkındaki söylentileri kontrol altına alacağını’ kaydetti.
İnternet Gözlem Heyeti, ‘hasta deneyimlerinin uydurulması’ ile ilgili sorunları ele alacağını belirterek hedefin ‘karamsarlığın artmasından kaçınmak için yanlış bilgilendirme gibi sorunları kapsamlı bir şekilde düzeltmek olduğunu’ vurguladı.
Çin, kasım ayı sonlarında, katı ‘Sıfır Kovid’ politikasına karşı bir halk öfkesinin hakim olduğu, yıllar görülmemiş geniş çaplı protestolara tanık olmuştu.

Hong Kong
Hükümet ekonomiyi canlandırmaya çalışırken, Hong Kong koronavirüs ile enfekte olan kişilere yönelik karantina zorunluluğunu kaldırmaya hazırlanıyor. Bloomberg’e göre Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee Ka-chiu dün milletvekillerine sürpriz bir duyuru yaparak karantina kararının 30 Ocak’tan itibaren kaldırılacağını bildirdi.
John Lee Ka-chiu şehrin ‘çok iyi bir bağışıklık bariyeri’ olduğunu söyledi ve Kovid-19’ün diğer herhangi bir üst solunum yolu hastalığı gibi tedavi edileceği bilgisini paylaştı.
Hong Kong, maske takma zorunluluğu dışında Kovid-19 ile mücadele kapsamındaki tüm kısıtlamalarını kaldırdı. Şehir yönetiminin, pandemi döneminin gözle görülür bir hatırlatıcısı olan maske zorunluluğunu kaldıracağına dair beklenti de artıyor.



Avustralya, gençlerin sosyal ağları kullanmasına yönelik yasağı uygulamaya koyuyor

Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)
Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)
TT

Avustralya, gençlerin sosyal ağları kullanmasına yönelik yasağı uygulamaya koyuyor

Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)
Hesaplar siliniyor ve binlerce genç sosyal medyaya veda ediyor (AFP)

Avustralya bugün, 16 yaşın altındaki gençler için sosyal medya platformlarına yönelik yasağı uygulamaya başladı.

Avustralya İletişim Bakanı Annika Wells yaptığı açıklamada, yeni yasanın gençleri ve çocukları erken yaşta sosyal medya kullanımının olumsuz etkilerinden ve dijital maruz kalmanın artan risklerinden korumayı amaçladığını belirtti.

Bu görselde Elon Musk'ın ve "X" logosunun 3 boyutlu yazıcıyla üretilmiş minyatür bir modeli yer alıyor (Reuters)

Bu görselde Elon Musk'ın ve "X" logosunun 3 boyutlu yazıcıyla üretilmiş minyatür bir modeli yer alıyor (Reuters)

Dünya çapında öncü niteliğindeki bu karar yürürlüğe girerken, Elon Musk'ın X şirketi de Avustralya'nın aldığı karara olan bağlılığını açıkladı.

Şirket yaptığı açıklamada, "Bu bizim tercihimiz değil, Avustralya yasalarının gerektirdiği şey" dedi.

X, Avustralya yasağının nasıl uygulanacağına dair açıklama yapan karardan etkilenen 10 sosyal medya platformundan sonuncusuydu

Facebook, YouTube ve TikTok dahil olmak üzere tüm platformlar, 16 yaşın altındaki kullanıcılara ait hesapları kaldırmak için adımlar atmayı kabul etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre platformlar, uyumluluğu sağlamak için "makul" önlemler almadıkları takdirde 33 milyon dolara kadar para cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Kararın uygulanmasından bir gün önce Başbakan Anthony Albanese, kararın alınmasının nedenlerini açıklayarak, sosyal medyanın tacizciler tarafından bir silah olarak kullanıldığını (...) ve aynı zamanda endişe kaynağı, dolandırıcılar için bir araç ve daha da kötüsü, çevrimiçi (cinsel) tacizciler için bir araç olduğunu söyledi.


Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kentucky Eyalet Üniversitesi'nde meydana gelen silahlı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı.

Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)
Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)
TT

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kentucky Eyalet Üniversitesi'nde meydana gelen silahlı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı.

Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)
Kentucky Eyalet Üniversitesi kampüsünde silahlı saldırının ardından bir polis aracı (AP)

Kentucky Eyalet Üniversitesi'nde dün meydana gelen silahlı saldırıda bir kişi öldü, bir kişi de ağır yaralandı. Yerel polis, şüpheli silahlı saldırganın gözaltına alındığını bildirdi.

Yetkililer, sosyal medyada yaptıkları açıklamada, eyaletteki yerel polis ve ilçe yetkililerinin, aktif bir silahlı saldırgan olduğuna dair ihbarların ardından kampüsü kısa süre içinde güvenlik altına aldığını belirtti. Polis Departmanı olayla ilgili daha fazla ayrıntı vermedi.

Tarihsel olarak siyahi öğrencilerin eğitim gördüğü bir üniversite olan Kentucky Eyalet Üniversitesi'nin bir sözcüsü yorum yapmaktan kaçındı, ancak üniversitenin daha sonra bir açıklama yapacağını söyledi.

New York Times, bir üniversite sözcüsüne atıfta bulunarak, şüphelinin öğrenci olmadığını, ancak ölen ve yaralananların her ikisinin de öğrenci olduğunu ve silahlı saldırının üniversite yurtlarının dışında gerçekleştiğini bildirdi.


Deniz gücü olarak Çin, ABD'nin çevreleme stratejisini bozacak mı?

Güney Çin Denizi üzerinde keşif uçuşu yapan bir Çin donanma helikopteri (Arşiv – AP)
Güney Çin Denizi üzerinde keşif uçuşu yapan bir Çin donanma helikopteri (Arşiv – AP)
TT

Deniz gücü olarak Çin, ABD'nin çevreleme stratejisini bozacak mı?

Güney Çin Denizi üzerinde keşif uçuşu yapan bir Çin donanma helikopteri (Arşiv – AP)
Güney Çin Denizi üzerinde keşif uçuşu yapan bir Çin donanma helikopteri (Arşiv – AP)

Çin, 600 yıl aradan sonra deniz gücüne yeniden açılıyor. Coğrafi konumu gereği hem kara hem deniz ülkesi olarak sınıflandırılan Çin’in kara sınırları 14 ülke ile 22 bin 117 kilometre, deniz sınırları ise 18 bin kilometre uzunluğunda.

15. yüzyılda Çin, yaklaşık 300 savaş gemisinden oluşan en büyük donanmaya sahipti (günümüzde bu sayı 370). O dönemde Çin’in denizlerdeki hâkimiyeti tartışmasızdı; hem Pasifik hem de Hint Okyanusu’nda etkin bir güç olarak öne çıkıyordu. İlginç olan, o dönemin deniz komutanı Zheng He’nin Han etnisitesinden olmamasıydı. Müslüman ve Moğol kökenli olan Zheng He, o dönemde Hac görevini de yerine getirmişti. Zheng He’nin okyanus seferlerinin amacı halkları boyunduruk altına almak değildi. Seferler daha çok vergi toplamak ve kültürel alışverişi sağlamak üzerine kuruluydu; gemilerinde askerlerin yanı sıra tercümanlar ve doktorlar da bulunuyordu.

O dönemde okyanuslar, sömürgeciliği kolaylaştıran bir araç değil; uygarlıkları birbirine bağlayan bir köprü işlevi görüyordu. Ancak bu, gücün kullanılmadığı anlamına gelmiyordu; güç, ‘yumuşak güçle’ birlikte var oluyordu. Zheng He, son seferinde hayatını kaybetti ve cenazesi denize bırakıldı. Onun ardından Ming Hanedanı, denizlerdeki etkinliğini azaltma kararı alarak kuzeyden gelebilecek Moğol tehlikesine odaklandı.

dfrgt
Çin ve Tayvan bayrakları (Reuters)

Dünya değişti ve Çin birçok krizden geçti; özellikle Batı’nın ve komşusu Japonya’nın yol açtığı ‘Aşağılanma Yüzyılı’ bu dönemin en çarpıcı örneklerindendi. Bu süreçten sonra Napolyon’un sözleri gündeme geldi: “Çin uyuyor, bırakın uyusun; çünkü uyandığında dünyayı sarsacak.”

Çin, zamanla kıyı savunması veya ‘önleme yoluyla caydırma stratejisi’ (Green Navy-Denial) anlayışından uzaklaşarak, uzak mesafelerde operasyon yapması öngörülen ‘mavi su donanması’ (Blue Navy) stratejisine geçti.

Stratejik etki

Çin’in güçlü bir deniz gözüne sahip olması mantıklı görünüyor. Çünkü deniz güvenliği ve deniz geçiş noktalarının (Choke Points) kontrolü hâlâ büyük ölçüde Amerikan donanmasının insafına bağlı. Bu durum özellikle Güney Çin Denizi ve Malakka Boğazı için geçerli. Çin, enerji ihtiyacının yüzde 80’ini bu boğaz üzerinden karşılıyor ve toplam ticaretinin yüzde 66’sı da buradan geçiyor. Bazı strateji uzmanlarına göre Çin, bu sıkışmış durumdan iki yolla çıkmaya çalışıyor: Birincisi, ABD ile deniz rekabeti; ikincisi ise Kuşak ve Yol Girişimi’ne dayalı strateji. Söz konusu girişim, Çin’i Amerikan deniz hâkimiyetinden kurtarırken, aynı zamanda ülkeyi en önemli rakibi Rusya’nın insafına bırakıyor. Peki Çin, ulusal güvenliğini bir rakibinin eline bırakmayı kabul edecek mi?

b
Mayıs 2024'te gizli bir yerde yapılan denemeler sırasında Çin’in üçüncü uçak gemisi Fujian'ı gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)

ABD’nin Büyük Okyanus’taki stratejisi, Çin’i coğrafi olarak kuşatma üzerine kurulu. Bu strateji, güney Japonya’dan Tayvan üzerinden Malezya’ya uzanan Birinci Ada Zinciri (First Island Chain) ve temel ağırlık merkezi olarak Guam Deniz Üssü’ne dayanan İkinci Ada Zinciri’ne dayanıyor. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Tayvan’ı ana topraklara katmayı 2027 yılı için öngörüyorsa, Çin donanmasının buna uygun araçlara sahip olması gerekiyor; bu araçların başında uçak gemileri geliyor.

Fujian uçak gemisi

Çin’in üçüncü uçak gemisi, diğerlerinden farklı olarak tamamen Çin yapımı ve üstün teknolojiye sahip. Gemide, uçakları fırlatmak için elektromanyetik (Electromagnetic) katapult sistemi kullanılıyor. ABD’nin çoğu uçak gemisinin aksine nükleer enerjiyle çalışmıyor, ancak katapult sistemi bakımından USS Gerald R. Ford ile benzerlik gösteriyor. Gemide 50’den fazla uçak barındırılabiliyor; bunlar arasında hayalet uçaklar, erken uyarı uçakları (örneğin KJ-600) ve çok sayıda insansız hava aracı (İHA) da bulunuyor. Uçak gemisi, yakıt ikmali yapmadan denizde 45 gün boyunca görev yapabiliyor.

cdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump ve Japonya Başbakanı Sanae Takaichi, 28 Ekim 2025 tarihinde Tokyo'da düzenlenen ABD-Japonya ticaret anlaşmasının imza töreninde (Reuters)

Zayıflıklar ve sınırlamalar

Askeri uzmanlar, Çin’in bu başarısını son derece önemli buluyor; çünkü uçak gemisine sahip olmak, bir ülkenin küresel düzeydeki konumunu ve gücünü yansıtıyor. 21. yüzyıldaki savaşlarda bunun tersinin kanıtlanması mümkün olsa da, uçak gemisi Çin’e sahillerden uzak denizlerde ileri düzeyde varlık gösterme imkânı sağlıyor. Üzerindeki uçaklar sayesinde hızlı bir askeri müdahale olanağı da sunuyor. Bu uçak gemisi, diğer iki gemiyle birlikte Tayvan çevresinde görev yaptığında, ABD’nin deniz planlarını ve bölgedeki diğer ülkelerin stratejilerini zorlayabilir. Ancak gemi tek başına çalışamıyor; bunun için deniz üslerine ihtiyaç var ve Çin’in çevresindeki birçok ülke ile deniz sınırı sorunları bulunduğundan bu üsler mevcut değil. Buna ek olarak, deniz savaşları konusundaki deneyim ve birikim de kritik bir faktör. 1775’te kurulan ABD donanması, özellikle 2. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş dönemlerinde yaklaşık 249 yıl boyunca tecrübe kazandı. ABD’nin 11 uçak gemisi bulunuyor; hepsi nükleer enerjiyle çalışıyor ve özellikle toplu operasyonlar, hızlı konuşlanma ve uygulama gibi kabiliyetlere sahip. 21. yüzyılda ise teknoloji hızla ilerlediği için, uçak gemisinin korunması büyük önem taşıyor; zira gemiler büyük ve hareketleri nispeten yavaş.

Güvenlik ikilemi

Güvenlik ikilemi şu prensibe dayanıyor: Güvenliğini artırdıkça, başkasının güvenliğini tehdit edersin. Bu nedenle, yeni bir tehdide uyum sağlamak için kendi güvenliğini geliştirmek gerekir. Kendi güvenliğini artırdığında ise diğerinin güvenliği tehlikeye girer ve o da güvenliğini yeniden güçlendirmek zorunda kalır; süreç böyle devam eder. Çin’in uçak gemisi Fujian da bu prensipten muaf değil; gemi, özellikle Tayvan çevresinde Doğu Asya’daki stratejik dinamikleri hareketlendirdi.

thy
Güney Kore'nin Busan kentindeki bir deniz üssünde bulunan USS George Washington uçak gemisi (Arşiv – EPA)

Japonya Başbakanı Sanae Takaichi’ye, Çin’in Tayvan’a saldırması hâlinde nasıl bir tutum izleneceği sorulduğunda şu yanıtı verdi: “Bu, varoluşu tehdit eden bir durumdur.” Japonya’nın 2015 Güvenlik Yasası’na göre bu ifade, kaçınılmaz bir askeri karşılık anlamına geliyor. Coğrafyanın jeopolitiği belirlemesi, Japonya’nın 14 bin 125 adadan oluşması, deniz hatlarının ulusal güvenlik açısından yaşamsal olması ve ülkenin Birinci Ada Zinciri’nin en kritik düğüm noktası konumunda bulunması nedeniyle, Çin’in Tayvan’ı ele geçirme girişimi hem Japonya’nın ulusal güvenliğine doğrudan tehdit oluşturacak hem de hayati deniz hatlarını tehlikeye atacaktır. Örneğin Japonya, sıvılaştırılmış doğal gazın yüzde 99’unu deniz yoluyla ithal ediyor; çünkü deniz, en ucuz ve en etkili güzergâh.

Bu nedenle, Çin’in artan askeri faaliyetlerine karşılık Japonya, özellikle seyir füzeleri ve hipersonik füzeler başta olmak üzere silah envanterini modernize etmeye başladı. Uzmanlara göre, eğer bir çatışma çıkarsa bu savaş büyük ölçüde deniz merkezli olacak.

Aynı çerçevede, Çin’in deniz gücü modernizasyonu nedeniyle ABD de Pasifik’teki ana askeri ağırlık merkezi olan Guam Deniz Üssü’nü, 360 derece kapsama sağlayan hava savunma sistemleriyle güçlendirdi.

Çin’in yaklaşımının, Mao Zedong’un ‘kalem ve silah’ doktrinine dayandığı belirtiliyor. Buna göre ‘kalem’, ulusal ve uluslararası kamuoyunu hazırlamak için; ‘silah’ ise kalemin yetersiz kaldığı noktada devreye girmek için kullanılıyor. Aynı zamanda Çin, büyük düşünür Sun Tzu’nun ‘düşmanın stratejisini hedef alma’ ilkesine dayanarak doğrudan çatışmadan kaçınan bir yöntem izliyor. Bu bağlamda Pekin, ‘salami stratejisi’ yerine ‘cabbage stratejisini’ benimsiyor. Cabbage stratejisi, elde edilen her kazanımın sağlamlaştırılması ve geri döndürülemez biçimde bir sonrakine geçilmesine dayanıyor.

Ancak bütün bu teorik analizlere rağmen asıl yanıt sahada verilecek. Dolayısıyla kritik soru şu: Çin ordusu ve donanması muhtemel savaş sahnesi için gerçekten hazır mı?

*Bu makale Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından kaleme alındı.