Diplomatik kaynak: Rusya Dışişleri Bakanı Afrika gezisine hazırlanıyor

Rusya Lavrov’un ziyaretinden önce Mali’ye savaş uçakları ve helikopterler teslim etti

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)
TT

Diplomatik kaynak: Rusya Dışişleri Bakanı Afrika gezisine hazırlanıyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)

Mali’de geçiş sürecinden sorumlu makamlar, Rusya’dan askeri uçaklar ve helikopterler de dahil olmak üzere yeni bir silah sevkiyatı aldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir diplomatik kaynağa göre bu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Mali’nin finans başkenti Bamako’nun en önemli durağı olması beklenen Afrika gezisinden günler önce gerçekleşti.
Askeri sevkiyat, Mali cuntası lideri Albay Assimi Goita ve Savunma Bakanı Albay Sadio Camara’nın yanı sıra Rusya’nın Bamako Büyükelçisi Igor Gromyko ve diğer üst düzey Rus yetkililerin katıldığı, Bamako Uluslararası Havaalanı’nda düzenlenen törenle teslim edildi.
Töreni izleyen AFP muhabiri, sekiz saldırı ve savaş uçağı ile iki helikopter teslim edildiğini bildirdi, ancak Malili yetkililer Rusya tarafından teslim edilen askeri teçhizatın miktarını ve anlaşmanın içeriğini açıklamadı.
Mali ordusu, sevkiyatın Mil Mi-8 tipi nakliye helikopteri, Sukhoi Su-25 tipi savaş uçağı ve L-39 Albatros tipi eğitim ve hafif saldırı uçağından oluştuğunu duyurmakla yetindi.
Bamako’nun Paris yerine Moskova’ya yönelmesinin mimarı, askeri darbenin (2020) liderlerinden biri ve ülkede geniş nüfuza sahip bir isim olan Savunma Bakanı Camara tören sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi;
“Mali’nin güvenlik ve savunma güçleri yeniden ayağa kalktı ve kendilerine güvenerek saygı kazanıyorlar. Tüm ortaklara Mali’nin olumlu bir imajını sunuyorlar.”
Daha önce birkaç kez Rusya’yı ziyaret etmiş ve bir askeri darbeye liderlik etmeden birkaç ay önce burada askeri eğitim almış olan Camara, Rusya ile önceki silah anlaşmalarını denetledi.
Lavrov geçen yılın Temmuz ayında Mısır, Kongo, Uganda ve Etiyopya’yı kapsayan bir Afrika turu gerçekleştirmişti ve aynı yılın Mayıs ayında Cezayir’i ziyaret etmişti.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times