Mısır, Libya taraflarını bir araya getirerek 'ufukta beliren umudu' düzeltmeye çabalıyor

Anayasa belgesi üzerinde uzlaşmayı hızlandırmak için Kahire'de Hafter, Menfi ve Salih arasında ilan edilmemiş üçlü toplantı düzenlendi

Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP
Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP
TT

Mısır, Libya taraflarını bir araya getirerek 'ufukta beliren umudu' düzeltmeye çabalıyor

Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP
Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP

Sağir el-Hidri
İlgili parlamento kaynakları, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'in geçen pazar akşamı Mısır'ın başkenti Kahire'de üçlü bir toplantı düzenlediğini duyurdu.
Açıklamada, meclis başkanları ve Devlet Yüksek Konseyi'nin sağladığı son uzlaşılar çerçevesinde siyasi çözüm ufku konusunun ele alındığı aktarıldı. 
Bu habersiz toplantı, özellikle Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasındaki son yakınlaşma ve 5+5 Ortak Askeri Komite tarafından yürütülen müzakerelerin yeniden başlaması olmak üzere Libya krizinde bir atılım gerçekleştirme çabaları çerçevesinde, Libya'nın tanık olduğu geniş hareketlilik ortasında düzenlendi.
Libya'daki hareketlilik, Mısır'ı uzayan krizi çözmek amacıyla Libyalı taraflar arasında fikir birliğine varmak için daha fazla çalışmaya yönlendirdi.
Salih, geçen pazartesi akşamı 'Al Qahera News' kanalına verdiği bir röportajda, cumartesi veya pazar günü Mısır'da Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile görüşeceğini söyledi.
Akile Salih, "Devlet Yüksek Konseyi ile seçim yasası hususunda büyük bir yakınlaşma var ve görüşmeden güzel sonuçlar çıkacak" dedi. 

Karşılıklı görüş alışverişi
Mısır, seçimleri hızlandırabilecek mutabakatları belirginleştirmek için Libyalı tarafları art arda bir araya getirerek dikkatleri üzerine çekti.
Öyle ki Kahire, 5 Ocak'ta Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri'yi ağırladı.
Öncesinde de Menfi ile Hafter arasında bir toplantı düzenlenirken, son olarak ise Hafter, Salih ve Menfi arasında bir toplantı gerçekleştirildi. 
Buna rağmen meclis çevreleri, bu toplantıların ve Mısır'ın çabalarının yaydığı iyimserlik havasının 'şu anda Libya'da seçimleri organize edecek unsurların bulunmaması' başta olmak üzere farklı nedenlerle dağılabileceği uyarısında bulundu.
Libyalı Milletvekili Ali et-Takbali, "Hafter, Menfi ve Salih arasındaki üçlü görüşme, görüş alışverişinde bulunma fırsatı sundu" dedi. 
Takbali, "Libya'nın istikrarıyla ilgilenen bir ülke varsa, o da Mısır'dır. Çünkü Libya, onun ulusal güvenliğinin bir uzantısını temsil ediyor. Yoğun çabalar, Mısır'ın ufukta bir şeylerin geldiğini gördüğü ve bunu başarmak istediği anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. 
Milletvekili, "Atmosfer, seçimlere el vermiyor. Seçimler, uygun güvenlik ortamı, izinler, kimliklerin sağlanması ve hileden uzak bir şekilde bu hakkın önemini kavrayan seçmenlere ihtiyaç duyuyor" dedi.
Ali et-Takbali ayrıca, "Seçim çıkmazı böyle toplantılarla sonlanmaz. Gerçek bir uzlaşma sağlanmalı, tutsaklar serbest bırakılmalı ve ortalık temizlenmelidir" açıklamasında bulundu.

Ana engel devam ediyor
Libya'da iki yıl önce seçimler, parlamento ile Devlet Yüksek Konseyi arasında askerler ve çifte vatandaşlığa sahip olanların cumhurbaşkanlığına adaylığı konusunda çıkan anlaşmazlığın ardından duraksamıştı.
Yüksek Konsey, bunu reddetmiş, meclis ise herkesin adaylığını güçlü bir şekilde desteklemişti. 
Takbali, "Askeri personel ve çifte vatandaşlığa sahip olanların adaylık konusu çerçevesinde ana engel hala devam etmektedir. Milis liderlerinin seçimlere girmesine izin vermek ve orduyu engellemek isteyenler var" dedi.
Milletvekili, "Bu mantıksızdır. Mantıklı olan tüm milis ve askeri liderlerin dışlanmasıdır" şeklinde konuştu. 
Ulusal uzlaşı, askeri kurumların birleştirilmesi ve milislerin silahsızlandırılması düzeyinde henüz ilerleme kaydedilmedi.
Bunlar, Libya parlamenter ve siyasi çevrelerinin, büyük ölçüde kabile kurallarına ve silah gücüne tabi olan bir ülkede genel seçimler düzenlemek için önemli gördüğü koşullar olarak biliniyor. 

Libya- Libya çözümü
Mısırlı diplomat Büyükelçi Muhammed Hicazi, "Mısır'ın aradığı şey, Libya halkının yeteneklerini eski haline getirmeye, devlet kurumları inşa etmeye ve Libya'nın zenginliğini korumaya yönelik bir Libya ulusal vizyonuna ve Libya- Libya mutabakatına dayalı bir çözümdür" dedi. 
Hicazi, "Mısır'ın hamlelerinin temeli, doğudan, batıdan veya güneyden Libya'daki tüm ana siyasi aktörlerin vizyonlarının bir araya gelerek herkesin ayrım gözetmeksizin paylaştığı bir Libya ulusal vizyonunu benimseyen bölgesel ölçekte çalışmasıdır. Mısır'ın çabalarının kardeşler arasındaki farklılıkları barışçıl yollarla çözmeyi, anayasal belgeyi hazırlamayı, LUO'yu inşa etmeyi, sınır kapılarını açmayı ve seçimlere bir çözüm olarak Libya- Libya vizyonuna doğru ilerlemeyi hedeflediği herkes için açıktır" ifadelerini kullandı.
Diplomat ayrıca şunları söyledi:
"Bu seçimler, mevcut durumda belirli ülkelerle bağlantılı silahlı milislerin derhal tasfiyesi temelinde siyasi bir çözüm arayışı bağlamında yapılıyor. Çünkü siyaset sahnesine yön veren, milisleri Libya anayurdunu tehdit edecek ve siyasi sürecin akışını engelleyecek şekilde destekleyen ülkelerin var olduğunu biliyoruz."
Büyükelçi Muhammed Hicazi, "İktidarın seçilmiş bir hükümete devredilmesinin paralı askerlerin gidişinin ve silahlı milislere desteğin kesilmesinin temeli olduğu iddiası, bu milisleri ayakta tutmak ve Libya işlerine karışmak için geçersiz kılınmaya çalışılan bir haktır. Mısır'ın yaptığı, bu kardeş ülkeden çıkar beklemeden dürüst ve samimi bir girişimdir" şeklinde konuştu. 
Ancak seçim sonuçlarını tüm partilerin kabul edebileceği bir ortamın oluşturulamamasının yanı sıra askeri personel ve çifte vatandaşlığa sahip olanların adaylık sorunu gibi askıda kalan önemli bir nokta çerçevesinde, mevcut durumda seçimleri düzenleme şansı zayıf.
Akile Salih, pazartesi akşamı seçimlerin yapılmasına engel olan şeyin dış müdahale olduğunu söylerken, Mısır'ın son dönemde ivme kazanan rolünü de takdir etti. 

Uluslararası anlaşmalara bel bağlamak
Ayrıca gözlemciler, Libya arenasındaki herhangi bir atılımın, petrol zengini bir ülkede vazgeçilmesi zor bir zeminde etkiye sahip olan Rusya ve Türkiye gibi Libya'ya müdahale eden güçler arasındaki uluslararası uzlaşmanın rehinesi olduğunu belirtti. 
Libyalı siyasi analist Fatıma Gandur, "Kriz tarafları arasındaki herhangi bir hareket, elbette diyalogları, tartışmaları, bir çözüm haritasını ve önemli bir fikir birliğinin oluşturulmasını içeriyor. En önemlisi, bölgesel ve uluslararası düzeyde destekleyici ve baskıcı bir roldür. Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Abdullah Batili ile iletişim ve istişare içinde Kahire'nin çabalarının ulaştığı bir roldür" dedi. 
Gandur, "Üçlü görüşme dışa kapalıydı. Siyasi ve güvenlik rotasında müzakere masasına konulan hususları ve maddeleri belirten herhangi bir açıklama yapmadı. Menfi, Akile ve Hafter üçlüsü, geçen yıl ve bu yılın başında yapılan görüşmelerle bir araya getirilmişti" şeklinde konuştu.
Fatıma Gandur, sözlerine şunları ekledi:
"Kriz konuları anayasal kural belgesinde iç içe geçmiştir. Askeri personel ve çift vatandaşlığa sahiplerin cumhurbaşkanlığına adaylığına ilişkin madde, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi'nde oylamaya tabi tutulacak ve başarısızlık halinde halk referandumu yapılacak."
Siyasi analist, "Krizin her iki tarafı da yabancı güçleri devreye soktu. 5+5 Komitesi, savaşın durdurulması, yolların açılması, uçuşların yeniden başlatılması gibi iç hususlarda elde edilenlere paralel olarak bu konuda bir anlaşmaya varmayı başaramadı. Bu durum da meselenin, Libya- Libya değil, uluslararası olduğunu gösteriyor" dedi. 
Fatıma Gandur, "Rusya ile Türkiye arasındaki çatışma coğrafyasında siyasi ve güvenlik anlayışları ile çıkar ve nüfuz paylaşımını bekliyoruz. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'un ziyareti, iki tarafın mutabakatını engelleyen müdahaleleri durduracak ve tüm yabancı güçleri, yani Türk ve Suriyeli savaşçıları ve Wagner güçlerini uzaklaştıracak mı?" ifadelerini kullandı.
Bu durum, özellikle paralı askerlerin ve yabancı güçlerin geri çekilmemesi ve milislerin silahsızlandırılmaması, ülkenin güvenlik ve siyasi kaos konusunda kafa karışıklığının devam etmesi anlamına geleceği için Libya'daki krizin seyri hakkında ciddi soru işaretleri uyandırıyor.
Bu da bu güçlerin nüfuzlarını güçlendirmelerine izin veriyor ve daha önce Libya seçimlerindeki düğümü çözmek için alternatif mekanizmalar imasında bulunan ABD ve Batılı güçleri rahatsız ediyor.
 
Independent Türkçe



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.