Mısır, Libya taraflarını bir araya getirerek 'ufukta beliren umudu' düzeltmeye çabalıyor

Anayasa belgesi üzerinde uzlaşmayı hızlandırmak için Kahire'de Hafter, Menfi ve Salih arasında ilan edilmemiş üçlü toplantı düzenlendi

Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP
Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP
TT

Mısır, Libya taraflarını bir araya getirerek 'ufukta beliren umudu' düzeltmeye çabalıyor

Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP
Mısır, ortak vizyon çerçevesinde bir Libya- Libya mutabakatına dayalı çözüm istiyor / Fotoğraf: AFP

Sağir el-Hidri
İlgili parlamento kaynakları, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'in geçen pazar akşamı Mısır'ın başkenti Kahire'de üçlü bir toplantı düzenlediğini duyurdu.
Açıklamada, meclis başkanları ve Devlet Yüksek Konseyi'nin sağladığı son uzlaşılar çerçevesinde siyasi çözüm ufku konusunun ele alındığı aktarıldı. 
Bu habersiz toplantı, özellikle Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasındaki son yakınlaşma ve 5+5 Ortak Askeri Komite tarafından yürütülen müzakerelerin yeniden başlaması olmak üzere Libya krizinde bir atılım gerçekleştirme çabaları çerçevesinde, Libya'nın tanık olduğu geniş hareketlilik ortasında düzenlendi.
Libya'daki hareketlilik, Mısır'ı uzayan krizi çözmek amacıyla Libyalı taraflar arasında fikir birliğine varmak için daha fazla çalışmaya yönlendirdi.
Salih, geçen pazartesi akşamı 'Al Qahera News' kanalına verdiği bir röportajda, cumartesi veya pazar günü Mısır'da Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile görüşeceğini söyledi.
Akile Salih, "Devlet Yüksek Konseyi ile seçim yasası hususunda büyük bir yakınlaşma var ve görüşmeden güzel sonuçlar çıkacak" dedi. 

Karşılıklı görüş alışverişi
Mısır, seçimleri hızlandırabilecek mutabakatları belirginleştirmek için Libyalı tarafları art arda bir araya getirerek dikkatleri üzerine çekti.
Öyle ki Kahire, 5 Ocak'ta Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri'yi ağırladı.
Öncesinde de Menfi ile Hafter arasında bir toplantı düzenlenirken, son olarak ise Hafter, Salih ve Menfi arasında bir toplantı gerçekleştirildi. 
Buna rağmen meclis çevreleri, bu toplantıların ve Mısır'ın çabalarının yaydığı iyimserlik havasının 'şu anda Libya'da seçimleri organize edecek unsurların bulunmaması' başta olmak üzere farklı nedenlerle dağılabileceği uyarısında bulundu.
Libyalı Milletvekili Ali et-Takbali, "Hafter, Menfi ve Salih arasındaki üçlü görüşme, görüş alışverişinde bulunma fırsatı sundu" dedi. 
Takbali, "Libya'nın istikrarıyla ilgilenen bir ülke varsa, o da Mısır'dır. Çünkü Libya, onun ulusal güvenliğinin bir uzantısını temsil ediyor. Yoğun çabalar, Mısır'ın ufukta bir şeylerin geldiğini gördüğü ve bunu başarmak istediği anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. 
Milletvekili, "Atmosfer, seçimlere el vermiyor. Seçimler, uygun güvenlik ortamı, izinler, kimliklerin sağlanması ve hileden uzak bir şekilde bu hakkın önemini kavrayan seçmenlere ihtiyaç duyuyor" dedi.
Ali et-Takbali ayrıca, "Seçim çıkmazı böyle toplantılarla sonlanmaz. Gerçek bir uzlaşma sağlanmalı, tutsaklar serbest bırakılmalı ve ortalık temizlenmelidir" açıklamasında bulundu.

Ana engel devam ediyor
Libya'da iki yıl önce seçimler, parlamento ile Devlet Yüksek Konseyi arasında askerler ve çifte vatandaşlığa sahip olanların cumhurbaşkanlığına adaylığı konusunda çıkan anlaşmazlığın ardından duraksamıştı.
Yüksek Konsey, bunu reddetmiş, meclis ise herkesin adaylığını güçlü bir şekilde desteklemişti. 
Takbali, "Askeri personel ve çifte vatandaşlığa sahip olanların adaylık konusu çerçevesinde ana engel hala devam etmektedir. Milis liderlerinin seçimlere girmesine izin vermek ve orduyu engellemek isteyenler var" dedi.
Milletvekili, "Bu mantıksızdır. Mantıklı olan tüm milis ve askeri liderlerin dışlanmasıdır" şeklinde konuştu. 
Ulusal uzlaşı, askeri kurumların birleştirilmesi ve milislerin silahsızlandırılması düzeyinde henüz ilerleme kaydedilmedi.
Bunlar, Libya parlamenter ve siyasi çevrelerinin, büyük ölçüde kabile kurallarına ve silah gücüne tabi olan bir ülkede genel seçimler düzenlemek için önemli gördüğü koşullar olarak biliniyor. 

Libya- Libya çözümü
Mısırlı diplomat Büyükelçi Muhammed Hicazi, "Mısır'ın aradığı şey, Libya halkının yeteneklerini eski haline getirmeye, devlet kurumları inşa etmeye ve Libya'nın zenginliğini korumaya yönelik bir Libya ulusal vizyonuna ve Libya- Libya mutabakatına dayalı bir çözümdür" dedi. 
Hicazi, "Mısır'ın hamlelerinin temeli, doğudan, batıdan veya güneyden Libya'daki tüm ana siyasi aktörlerin vizyonlarının bir araya gelerek herkesin ayrım gözetmeksizin paylaştığı bir Libya ulusal vizyonunu benimseyen bölgesel ölçekte çalışmasıdır. Mısır'ın çabalarının kardeşler arasındaki farklılıkları barışçıl yollarla çözmeyi, anayasal belgeyi hazırlamayı, LUO'yu inşa etmeyi, sınır kapılarını açmayı ve seçimlere bir çözüm olarak Libya- Libya vizyonuna doğru ilerlemeyi hedeflediği herkes için açıktır" ifadelerini kullandı.
Diplomat ayrıca şunları söyledi:
"Bu seçimler, mevcut durumda belirli ülkelerle bağlantılı silahlı milislerin derhal tasfiyesi temelinde siyasi bir çözüm arayışı bağlamında yapılıyor. Çünkü siyaset sahnesine yön veren, milisleri Libya anayurdunu tehdit edecek ve siyasi sürecin akışını engelleyecek şekilde destekleyen ülkelerin var olduğunu biliyoruz."
Büyükelçi Muhammed Hicazi, "İktidarın seçilmiş bir hükümete devredilmesinin paralı askerlerin gidişinin ve silahlı milislere desteğin kesilmesinin temeli olduğu iddiası, bu milisleri ayakta tutmak ve Libya işlerine karışmak için geçersiz kılınmaya çalışılan bir haktır. Mısır'ın yaptığı, bu kardeş ülkeden çıkar beklemeden dürüst ve samimi bir girişimdir" şeklinde konuştu. 
Ancak seçim sonuçlarını tüm partilerin kabul edebileceği bir ortamın oluşturulamamasının yanı sıra askeri personel ve çifte vatandaşlığa sahip olanların adaylık sorunu gibi askıda kalan önemli bir nokta çerçevesinde, mevcut durumda seçimleri düzenleme şansı zayıf.
Akile Salih, pazartesi akşamı seçimlerin yapılmasına engel olan şeyin dış müdahale olduğunu söylerken, Mısır'ın son dönemde ivme kazanan rolünü de takdir etti. 

Uluslararası anlaşmalara bel bağlamak
Ayrıca gözlemciler, Libya arenasındaki herhangi bir atılımın, petrol zengini bir ülkede vazgeçilmesi zor bir zeminde etkiye sahip olan Rusya ve Türkiye gibi Libya'ya müdahale eden güçler arasındaki uluslararası uzlaşmanın rehinesi olduğunu belirtti. 
Libyalı siyasi analist Fatıma Gandur, "Kriz tarafları arasındaki herhangi bir hareket, elbette diyalogları, tartışmaları, bir çözüm haritasını ve önemli bir fikir birliğinin oluşturulmasını içeriyor. En önemlisi, bölgesel ve uluslararası düzeyde destekleyici ve baskıcı bir roldür. Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Abdullah Batili ile iletişim ve istişare içinde Kahire'nin çabalarının ulaştığı bir roldür" dedi. 
Gandur, "Üçlü görüşme dışa kapalıydı. Siyasi ve güvenlik rotasında müzakere masasına konulan hususları ve maddeleri belirten herhangi bir açıklama yapmadı. Menfi, Akile ve Hafter üçlüsü, geçen yıl ve bu yılın başında yapılan görüşmelerle bir araya getirilmişti" şeklinde konuştu.
Fatıma Gandur, sözlerine şunları ekledi:
"Kriz konuları anayasal kural belgesinde iç içe geçmiştir. Askeri personel ve çift vatandaşlığa sahiplerin cumhurbaşkanlığına adaylığına ilişkin madde, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi'nde oylamaya tabi tutulacak ve başarısızlık halinde halk referandumu yapılacak."
Siyasi analist, "Krizin her iki tarafı da yabancı güçleri devreye soktu. 5+5 Komitesi, savaşın durdurulması, yolların açılması, uçuşların yeniden başlatılması gibi iç hususlarda elde edilenlere paralel olarak bu konuda bir anlaşmaya varmayı başaramadı. Bu durum da meselenin, Libya- Libya değil, uluslararası olduğunu gösteriyor" dedi. 
Fatıma Gandur, "Rusya ile Türkiye arasındaki çatışma coğrafyasında siyasi ve güvenlik anlayışları ile çıkar ve nüfuz paylaşımını bekliyoruz. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'un ziyareti, iki tarafın mutabakatını engelleyen müdahaleleri durduracak ve tüm yabancı güçleri, yani Türk ve Suriyeli savaşçıları ve Wagner güçlerini uzaklaştıracak mı?" ifadelerini kullandı.
Bu durum, özellikle paralı askerlerin ve yabancı güçlerin geri çekilmemesi ve milislerin silahsızlandırılmaması, ülkenin güvenlik ve siyasi kaos konusunda kafa karışıklığının devam etmesi anlamına geleceği için Libya'daki krizin seyri hakkında ciddi soru işaretleri uyandırıyor.
Bu da bu güçlerin nüfuzlarını güçlendirmelerine izin veriyor ve daha önce Libya seçimlerindeki düğümü çözmek için alternatif mekanizmalar imasında bulunan ABD ve Batılı güçleri rahatsız ediyor.
 
Independent Türkçe



Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, çarşamba akşamı, nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinden çekilmeye başladı. Savunma Bakanlığı, şiddet olaylarının yaşandığı ilde yeni bir ateşkes anlaşmasının açıklanmasından birkaç saat sonra çekilme kararını duyurdu.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ‘Suriye Arap Ordusu'nun, imzalanan anlaşmanın hükümleri uyarınca ve ildeki yasadışı grupların temizlenmesi tamamlandıktan sonra Suveyda'dan çekilmeye başladığı’ belirtildi. Açıklamada, Suveyda’da konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden bahsedilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı çevresinin yanı sıra Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera illerinde konuşlu hükümete bağlı güçlere karşı hava saldırıları düzenlemesi üzerine sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının maddeleri

Dürzi lideri Yusuf Carbu, hükümet ile Suveyda'nın önde gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını açıkladı. Dürzilerin Ruhani Lideri Şeyh Hikmet Hicri ise anlaşmayı reddederek ‘Suveyda tamamen özgürleştirilinceye’ kadar savaşın devam edeceğini vurguladı.

Yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma ve müzakere yaptığı ve yetki vermeyi reddeden Hicri, ‘bu ortak tutumdan saparak tek taraflı temas veya anlaşma yapan kişi veya kurumları’ uyardı.

Öte yandan Carbu, anlaşmanın Suveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordunun kışlalarına geri dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Suveyda'nın önde gelen isimlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca, ‘Suveyda'nın Suriye devletine tam olarak entegre edilmesini ve tüm eyalet toprakları üzerinde tam egemenliğinin teyit edilmesini’ öngördüğünü de belirtti.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik güçlerinin ve devlet polisinin yanı sıra Suveyda ve çevresindeki bölgelerden polis memurlarının konuşlandırılmasını ve Suveyda’daki polis memurlarının ilin güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmelerini de içeriyordu.

hyjukı
İsrail dün başkent Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı karargahını bombaladı (Reuters)

Carbu’ya göre taraflar, anlaşma uyarınca Suveyda'da ağır silahların düzenlenmesi için bir mekanizma üzerinde anlaşarak, devletin kontrolü dışındaki silahların toplatılması ve Suveyda'nın tüm bölgelerinde Suriye yasalarına ve düzenlemelerine uygun olarak tüm devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesini garantilediler.

Onlarca ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Şam'a düzenlediği hava saldırılarında 3 kişinin öldüğünü, 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık, Suveyda'daki El-Vatani Hastanesi’nde ise güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de aralarında bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu açıkladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının ‘ciddi bir tırmanış’ oluşturduğu vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Suriye, bu tehlikeli tırmanış ve sonuçlarından İsrail'i tamamen sorumlu tutuyor. Ayrıca, uluslararası hukukun sağladığı tüm araçlarla topraklarını ve halkını savunma konusunda tüm meşru haklarını saklı tutar. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenliği ve istikrarı bozmak için izlediği sistematik politika kapsamında gerçekleştirilen bu açık saldırı, BM Şartı ve uluslararası insani hukuku açıkça ihlal ediyor.”

Dışişleri Bakanlığı, ‘uluslararası toplumu sorumluluğunu üstlenmeye ve Birleşmiş Milletler üyesi olan egemen bir devletin topraklarına yönelik İsrail'in tekrarlanan saldırılarına son vermek için acil önlemler almaya’ çağırdı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dün İsrailli bir güvenlik yetkilisinin, İsrail'in Suriye'deki gerginliğin çözümü konusunda bir anlaşmaya yakın olduğunu söylediğini aktardı. Gazetenin bildirdiğine göre yetkili, “Şu an Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ateşkes ilan edeceğini ve güneydeki Suveyda’dan askerlerini çekeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

İsrail’in hava saldırıları

Öte yandan İsrail ordusu dün, Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının girişini hedef aldığını doğrulamasının ardından Şam'daki Cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde bir ‘askeri hedefi’ vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Şam bölgesinde Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasını vurduğunu söyledi. Adraee, “Suriyeli liderleri, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı’ndan savaşı yönetiyor ve güçlerini Suveyda’ya gönderiyor” ifadelerini kullandı.

Adraee, İsrail ordusunun ‘Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir hava hedefini vurduğunu’ da sözlerine ekledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan üç görgü tanığı, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir patlama sesi duyduklarını ve ardından dumanların yükseldiğini bildirdi.

Komşu mahallede yaşayan ve ismini vermek istemeyen 51 yaşındaki bir kadın, “Bombardımanın ardından evimin balkonunda Emevi Meydanı'nda neler olup bittiğini izlemeye çalışıyordum ve bir patlama sesi duydum. Ardından, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın genellikle önemli misafirlerini ağırladığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarında yükselen bir duman bulutu gördüm” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu tepenin yakınlarındaki iki bölgede yaşayan iki kişi de patlamanın ardından yoğun duman gördüklerini doğruladı.

Saldırılar, Suriye hükümetinin, rejim güçlerinin kontrolünü ele geçirdikten bir gün sonra Suveyda'da çatışmaların yeniden başladığını belirtmesinin ardından gerçekleşti. Suriye Arap Haber Ajansı SANA, Savunma Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamada, ‘yasa dışı’ grupların Suveyda'daki el-Vatani Hastanesi’ni ordu ve iç güvenlik güçlerine karşı saldırılar için bir üs olarak kullandığını söylediğini bildirdi.

Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Müdürlüğü, söz konusu silahlı gruplara bağlı çok sayıda keskin nişancının hastanenin çatısında konuşlandığını ve hükümet güçlerini yoğun bir şekilde hedef aldığını belirtti. Açıklamada, “Hastaneyi ve çevresini tarafsızlaştırmak ve Sağlık Bakanlığı ve Acil Durum Bakanlığı personelinin hastaneye girmesine izin vermek için defalarca çağrıda bulunduk, ancak şu ana kadar herhangi bir yanıt almadık” ifadeleri yer aldı.

vfgthy
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, şehirde yaşanan çatışmaların ardından Suveyda'da konuşlandırıldı (EPA)

Diğer taraftan salı günü düzenlediği saldırılar Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera ile sınırlı kalan İsrail, dün saldırılarını Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini de kapsayacak şekilde genişletti.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası girişinin hedef alındığı ve Suriye sınırındaki birliklerin güçlendirileceği belirtildi. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, İsrail ordusunun Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının giriş kapısını vurduğunu söyledi. İsrail ordusunun Suriye'deki Dürzilere yönelik gelişmeleri ve eylemleri izlemeye devam ettiğini belirten Adraee, İsrail ordusunun siyasi talimatlara göre bölgede saldırılar düzenlediğini ve çeşitli senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. İsrail Hava Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı binası girişine düzenlenen saldırıdan birkaç saat sonra Şam'ın merkezindeki bu binaya yeni saldırılar düzenledi. Yeni saldırılar daha büyük bir tırmanışın habercisi gibi görünüyordu, zira İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'ye yönelik ‘acı verici’ saldırıların başladığını söyledi. Katz, “Şam'a yönelik uyarılar sona erdi, şimdi acı verici saldırılar başlayacak” diye ekledi.

SANA dün sabah Şam'da bir patlama sesi duyulduğunu bildirirken, Suriye devlet televizyonu İsrail’e ait insansız hava araçlarının (İHA) Şam semalarında uçtuğunu ve patlamalar olduğunu aktardı. Suriye Haber Ajansı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayanarak İsrail'in başkentin savunma bakanlığını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Alikhbaria Syria kanalı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayandırdığı haberde İsrail'in Şam’da Savunma Bakanlığı binasını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Suriye basını daha sonra Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasında büyük hasar meydana geldiğini bildirdi.

Kanlı çatışmalar

Bu gelişmeler, Suveyda'da ilanından sadece birkaç saat sonra çöken ateşkesten sonra yaşandı. Ateşkes, günlerce süren ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan kanlı mezhep çatışmalarına son vermeyi amaçlıyordu.

Suriyeli güvenlik güçleri pazartesi günü, Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretler arasındaki çatışmaları kontrol altına almak amacıyla Suveyda’da konuşlandırıldı. Ancak bu kez de Suriyeli güvenlik güçleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışma başladı. İsrail, pazartesi ve salı günü Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine hava saldırıları düzenleyerek müdahale etti ve amacının Dürzileri korumak olduğunu açıkladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'nın salı akşamı ilan ettiği ateşkes uzun sürmedi. Yerel haber sitesi Suwayda24, Suveyda ve çevresindeki köylerin dün sabah yoğun topçu ve havan topu saldırısına maruz kaldığını bildirdi. Suriye Savunma Bakanlığı SANA'nın aktardığı açıklamasında, Suveyda'daki yasadışı grupları ateşkesin ihlalinden sorumlu tuttu. Bakanlık, Suveydalılara evlerinde kalmaları çağrısında bulundu.

Pazar günü çatışmaların başlamasından bu yana onlarca sivil, Suriyeli güvenlik gücü mensubu ve Dürzi silahlı unsur hayatını kaybetti. Suveyda’da siviller ve Reuters muhabirleri, hükümet güçlerinin dün evleri yağmaladığını, yaktığını ve arabaları ve ev eşyalarını çaldığını söyledi. Bir Suvayda sakini, Reuters muhabirine evinde başından vurularak öldürülen kardeşinin cesedini görmesine izin verdi.

sdfgrth
Suveyda'nın bir mahallesindeki Suriyeli güvenlik güçleri mensupları ve silahlı çocuklar, 15 Temmuz 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Katz dün, Suriye hükümetine ‘Dürzileri rahat bırakması’ uyarısında bulundu. Katz, İsrail ordusunun Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri geri çekilene kadar bombalamaya devam edeceğini vurguladı.

Bu arada ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack dün yaptığı açıklamada, ABD'nin ‘itidal ve birliği sağlayabilmek için’ tüm taraflarla temas halinde olduğunu söyledi.