Beyin dalgaları sayesinde en beğenilen müzik tespit edildi

Beyin dalgaları sayesinde en beğenilen müzik tespit edildi
TT

Beyin dalgaları sayesinde en beğenilen müzik tespit edildi

Beyin dalgaları sayesinde en beğenilen müzik tespit edildi

İngiltere’deki Essex Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından geliştirilen ve perşembe günü Scientific Reports dergisinde açıklanan yeni bir teknoloji, kişinin beyin dalgalarının incelenerek dinlediği müziğin tespit edilmesine olanak sağladı.
Araştırmacılar, teknolojilerinin herhangi bir yan etki olmaksızın beyindeki dil sinyallerini çözerek Locked-in sendromu veya felç hastaları gibi ciddi iletişim engelleri olan insanlara yardımcı olabileceğini umut ediyor.
Araştırmayı yürüten, Essex Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri ve Elektronik Mühendisliği Fakültesi’nden Ian Daly araştırmanın yayınlanmasıyla eş zamanlı olarak üniversitenin internet sitesinde yayınlanan bir raporda “Bu yöntemin birçok potansiyel uygulamaları var. Müziğin şifresini çözebileceğimizi gösterdik. Bu da bir gün beyindeki dili çözebileceğimizi gösteriyor” açıklamasında bulundu.
Beyin dalgalarından gelen sesli bilgileri izleyen ve yeniden yapılandıran önceki çalışmalar başarılı olsa da birçoğunda beynin gerçek yüzeyini izlemek için kafatasının içine elektrotlar yerleştirmeyi içeren elektrokortikografi (ECoG) gibi cerrahi yöntemler kullanılıyordu.
Essex bilim insanları yaptıkları çalışmada, dinlenilen müzik parçasının beyinde oluşturduğu verileri tanımlamak ve yeniden oluşturmak için beyindeki sinyallerden gelen sesli bilgilerin kodunu çözmenin cerrahi olmayan bir yolunu bulmayı amaçladı.
Araştırmacılar, müzik parçasını dinleyen bir kişinin beyin aktivitesini izlemek amacıyla tüm beyindeki kan akışını ölçen fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ve beyinde gerçek zamanlı olarak neler olup bittiğini ölçen elektroensefalografi (EEG) olmak üzere cerrahi olmayan iki yöntemin bir kombinasyonunu kullandı. Aynı zamanda derin öğrenme sinir ağı modeli kullanılarak kişinin dinlediği müzik parçasını yeniden yapılandırmak ve tanımlamak üzere veriler tercüme edildi. Müzik, karmaşık bir akustik sinyal ve doğal dil ile pek çok benzerliği paylaşıyor. Bu nedenle de model, potansiyel olarak düşünceleri tercüme etmek için uyarlanabilir. Araştırmanın nihai hedefi, Locked-in sendromu bulunanlar gibi iletişim kurmakta zorlananlar için gelecekte önemli yardım sağlayabilecek şekilde düşüncelerin tercüme edilmesine dayanıyor. Bu araştırmaya katılanlar, tempo, perde, armoni ve ritim bakımından değişiklik gösteren 36 parçalık bir koleksiyonun içinden 40 saniyelik basit piyano parçalarını dinledi. Toplanan veriler kullanılarak 71,8’lik bir başarı oranıyla müzik parçası doğru bir şekilde tanımlanabildi.



Ortadoğu'daki sıcaklık artışı, kadınlarda kanser ölümlerini tetikledi

İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
TT

Ortadoğu'daki sıcaklık artışı, kadınlarda kanser ölümlerini tetikledi

İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)

İlk bulguları bugün Frontiers in Public Health adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, artan hava sıcaklıklarının kadınların kanser oranlarına etkisini gözler önüne serdi. 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde 21 yılda görülen sıcaklık değişimlerinin kadınlarda kanseri önemli ölçüde etkilediği bulundu.

17 ülkede yapılan araştırma Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Filistin, Irak, İran, Katar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Tunus, Suriye, Suudi Arabistan, Mısır, Umman ve Ürdün'ü kapsadı. 

Meme, yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanserlerinden kaynaklanan hastalık ve ölümlerin kayda değer ölçüde arttığı tespit edildi.

1998-2019 dönemindeki her bir santigrat derecelik artışın yüz bin kişideki kanser tanısı sayısını 173'ten 280'e çıkardığı saptandı. Ölümlerse yüz bin kişide 171'den 332'ye çıktı. 

En çok yumurtalık kanseri vakalarında artış görüldü. 

Araştırma makalesinin yazarları iklim değişimiyle birlikte ultraviyole radyasyonun (UV) ve hava kirleticilerin arttığını, bunların da kanser riskini beraberinde getirdiğini vurguladı.

Bilim insanları, etkin kanser taraması ve tedavisinin yapılamadığı yerlerde bu araştırmayı gerçekleştirmenin ayrı bir önem taşıdığını da ifade etti. 

Kahire Amerikan Üniversitesi'nden Wafa Abuelkheir Mataria, baş yazarlarından olduğu makale hakkında "Bu bölgedeki kadınlar hem tarama ve tedavide kültürel, yasal ve ekonomik engellerle mücadele ediyor hem de çevresel kanserojenlerle daha fazla karşı karşıya. Bulgularımız, iklim değişikliğine adaptasyon stratejileri ulusal ölçekteki kanser politikalarına uyarlanırken cinsiyete de özen gösterilmesi ihtiyacının altını çiziyor" dedi. 

Independent Türkçe, Washington Post, Frontiers