Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, Meloni ile ‘enerji ve Afrika ile ortaklık’ konusunu görüşecek

Roma, Cezayir’in göç dalgalarını savuşturmak için Akdeniz’de ‘jandarma’ rolü oynamasını istiyor.

Cezayir ve İtalya cumhurbaşkanlarının geçen Mayıs ayındaki görüşmelerinden bir fotoğraf (Cezayir cumhurbaşkanlığı)
Cezayir ve İtalya cumhurbaşkanlarının geçen Mayıs ayındaki görüşmelerinden bir fotoğraf (Cezayir cumhurbaşkanlığı)
TT

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, Meloni ile ‘enerji ve Afrika ile ortaklık’ konusunu görüşecek

Cezayir ve İtalya cumhurbaşkanlarının geçen Mayıs ayındaki görüşmelerinden bir fotoğraf (Cezayir cumhurbaşkanlığı)
Cezayir ve İtalya cumhurbaşkanlarının geçen Mayıs ayındaki görüşmelerinden bir fotoğraf (Cezayir cumhurbaşkanlığı)

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Pazar ve Pazartesi günleri Cezayir’de üst düzey yetkililerle ‘enerji ve düzensiz göç’ başta olmak üzere çeşitli konuları ele alacak. Roma, her yıl yüzlerce göçmenin İtalya kıyılarına ulaşması nedeniyle kaçak göçmen dalgalarını engellemek için Cezayir’in Akdeniz havzasının güneyinde ‘jandarma’ rolü oynamasını istiyor.
Cenevre’deki Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Misyonu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Meloni’nin Cezayir’deki görüşmelerinin ‘enerji, makine endüstrisi, küçük ve orta ölçekli şirketler, girişimler ve eğitim’ konularına odaklanacağını söyledi. Cezayirli siyasi kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, ziyaretle ilgili en önemli konuların, göçün yanı sıra Rus gazını telafi etmek amacıyla İtalya’nın Cezayir gazına artan ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Cezayir, Ukrayna savaşının patlak vermesinden bu yana İtalya’ya ilk gaz tedarikçisi haline gelmiş durumda.
Kaynaklara göre Roma, Cezayir’in Kuzey Afrika ülkeleri gibi, Akdeniz üzerinden İtalya’ya yönelik düzensiz göçmen akışını durdurmak için jandarma rolü oynamasını istiyor.
Ziyaretin gündemine göre Meloni, Cezayir Başbakanı Eymen bin Abdurrahman ile görüşecek. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun tarafından da kabul edilecek. Yerel medya kaynaklarına göre ziyaret, eğitim ve endüstrileri içeren anlaşmaların imzalanmasıyla birlikte Pazartesi günü sona erecek. İtalya Başbakanına göre aylar önce başlayan istişareler, ciddi bir sıkıntı yaşayan Cezayir’de otomotiv endüstrisini başlatmak için derinleştirilecek. Cezayir’in otomobil ithalatını 4 yıl önce durdurması, iç talebin birikmesine ve ikinci el otomobil fiyatlarının rekor seviyeye yükselmesine neden olmuştu.
Öte yandan İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Antonio Tajani ve İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, yerel makamlarla düzensiz göçle mücadelede işbirliğini görüşmek üzere Çarşamba günü Tunus’a ziyarette bulundu. Roma, iki ülke arasındaki coğrafi yakınlık nedeniyle Tunus’u göçmenlerin en büyük ‘kaynağı’ olarak nitelendiriyor.
Gözlemcilerin değerlendirmesine göre Cezayir’in, geçen yıl Ekim ayında Meloni tarafından açıklanan ve Afrika ile ‘servet hırsızlığı yerine işbirliği ve ortaklığa dayalı güçlü ilişkiler’ kurmayı temsil eden bir plan çerçevesinde İtalya için önemli bir ortak olması muhtemel. Meloni, plana ilişkin yaptığı söz konusu açıklamada birçok eski Afrika kolonisinde büyük çıkarları olan Fransa’ya atıfta bulundu. Aşırı sağ eğilimli koalisyon İtalya’da iktidara gelmeden önce Giorgia Meloni, Fransa’yı ‘Afrika’daki doğal kaynakları ve hammaddeleri Afrika ülkelerinin haklarına karşı haksız bir şekilde sömürmekle’ suçlamıştı. Meloni’ye göre bu sömürü, Afrikalıları Avrupa’ya göçe yöneltmeye katkıda bulundu. Bu nedenle de Afrika’nın Avrupa’ya doğru göçünü durdurmanın çözümü, ‘Afrikalıları Avrupa’ya nakletmek değil, Afrika’yı bazı Avrupalılardan kurtarmaktır’. Meloni, bu konudaki en sert açıklamalarından birini, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a hitaben yaparak, “Bize ders verme Macron, çünkü Afrikalılar sizin politikalarınız yüzünden kıtalarını terk edip Avrupa’ya geliyorlar” demişti.
Cezayirliler, çocuklarının Fransa’ya göç etmesinin, topraklarının 130 yılı aşkın bir süredir işgal edilmesinin yansımalarından biri olduğuna inanırken, İtalya Başbakanı ile büyük ölçüde aynı düşünceyi paylaşıyor.
Cumhurbaşkanı Tebbun, geçen yıl Mayıs ayı sonlarında İtalya’ya ziyarette bulunarak, hükümetinin ‘İtalya’nın ihtiyaç duyduğu gazı tedarik etme konusunda’ taahhütlerini yerine getireceğine dair güvence verdi. Tebbun, Sahra anlaşmazlığında Fas’ın yanında yer alması üzerine İspanya’ya karşı tam tersi şekilde davranıyor. Abdulmecid Tebbun, 26 Mayıs 2022 tarihinde İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile düzenlediği basın toplantısında, Cezayir’in, ‘uluslararası açıdan ve ahlaki ve etik olarak, sadece dost İtalya ile değil, diğer ülkelerle de imzaladığı anlaşmaları korumaya kararlı’ olduğunu açıkladı. Tebbun ayrıca, iki ülke arasında enerji alanında işbirliğinin ‘apaçık şekilde’ olduğunu vurguladı.
Ayrıca ülkesinin İtalya toprakları üzerinden bir dizi Avrupa ülkesine gaz dağıtma çabasından da bahseden Cezayir Cumhurbaşkanı, Avrupa’nın bir kısmına elektrik sağlamak amacıyla Cezayir’den İtalya’ya bir deniz hattı kurulması önerisine dikkati çekti.



ABD'nin silahların kontrolüne ilişkin belgesine karşı Hizbullah'tan farklı bir Lübnan pozisyonuna doğru eğilim

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
TT

ABD'nin silahların kontrolüne ilişkin belgesine karşı Hizbullah'tan farklı bir Lübnan pozisyonuna doğru eğilim

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)

Hizbullah, Lübnan’da silahların yalnızca resmi güvenlik kurumlarının elinde bulunmasına yönelik yerel ve uluslararası taleplere karşı ‘varoluşsal tehdit’ kartını öne sürdü. Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım dün akşam yaptığı konuşmada, ‘ulusal güvenlik stratejisinin’ tartışılmasına başlanmadan önce bu tehdidin ortadan kaldırılması şartını koştu. Bu durum, Lübnan devleti ile Hizbullah arasında bir ‘farklılaşmaya’ işaret ediyor. Zira devlet, ABD’li arabulucu Tom Barrack’ın önerisini ‘olumlu şekilde ele alacakken’ Hizbullah farklı bir tutum sergiliyor.

Kasım’ın son açıklaması, silahlarını teslim etme mekanizmalarının tartışılmasına karşılık daha önce öne sürdüğü şartlara eklenen yeni bir koşul olarak görülüyor. Bu şartların başında ise, İsrail’in ateşkes anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi koşuluyla Hizbullah’ın silah konusunu görüşmeye hazır olacağı yönündeki talep geliyor. Her ne kadar Lübnan’daki resmi çevreler, Hizbullah’ın bu dosyada ‘esnek davrandığını’ ve ‘ağır silahlarını (nokta atışlı füzeler ve insansız hava araçları) teslim etmeye hazır olduğunu’ ifade etse de, konuya yakın kaynaklara göre Hizbullah, İsrail’in önceden bazı adımlar atmasını şart koşuyor.

Hizbullah, ABD'nin İsrail'e son savaştan bu yana Lübnan içinde işgal ettiği beş noktadan çekilmesi, elindeki 16 kişiyi serbest bırakması, Lübnan topraklarına yönelik ihlal ve saldırıları durdurması ve son savaşta yıkılan yerleri yeniden inşa etme görevine başlaması için baskı yapmasını talep ediyor.

ABD elçisi yeniden geliyor

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın, Lübnanlı yetkililer tarafından geçtiğimiz pazartesi günü Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği'nden teslim alınan ve Lübnan'dan önümüzdeki aralık ayında sona erecek bir süre içerisinde silahların geri çekilmesi için ‘net’ bir takvim taahhüt etmesini talep eden ABD belgesine resmi bir yanıt almak üzere üçüncü bir ziyaret için yakında Beyrut'a gelmesi bekleniyor. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam'ın temsilcilerinden oluşan komite, Lübnan'ın iki hafta önce Beyrut'ta ABD elçisine verdiği bir belgeye ilişkin gözlemleri içeren belgeyi inceliyor. Başbakan Selam'ın bu hafta Meclis Başkanı Berri ile bir araya gelerek Lübnan'ın vereceği yanıtın ayrıntılarını görüşmesi bekleniyor.

Hükümetin esnekliği

Lübnan makamları, Amerikan taleplerini içeren belgeye karşı esnek bir tutum sergiliyor. Bununla beraber Amerikan heyetiyle yürütülen temaslara aşina kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre Lübnan makamları, Washington’un talep ettiği şekilde Karz-ı Hasen Vakfı ile ilgili tedbirleri artırmak, mali ve idari reformları uygulamak gibi kendisine düşen görevleri de yerine getiriyor. Hizbullah ise silah meselesinde daha katı bir tutum sergiliyor.

Kaynaklar, ABD'nin yanıtını incelemekle görevlendirilen komitenin görevinde önemli ilerleme kaydettiğini belirterek, Lübnan devletinin Amerikan anlaşmasına olumlu yaklaşacağını ve hükümetin silahlanmada tekelleşmeyi aşamalı olarak uygulama sözü vereceğini ifade etti. Kaynaklara göre Lübnan'ın resmi yanıtı Hizbullah'ın taleplerindeki sert tutumundan farklı olacak. Kaynaklar, Hizbullah'ın garantiler talep ettiğini ve Kasım'ın açıklamalarının da gösterdiği gibi son zamanlarda tutumunu sertleştirdiğini belirtti.

Varoluşsal tehdit

Kasım dün akşam yaptığı konuşmada, “Hizbullah, Emel Hareketi, direniş ve Lübnan'ın bağımsızlığını isteyen ve Lübnan'ın Lübnanlılar için nihai bir vatan olduğuna inanan egemen bir hat olarak bizler, direnişe, çevresine ve bir bütün olarak Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz” ifadesini kullandı.

Görsel kaldırıldı.Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım dün akşam yaptığı konuşmada (Hizbullah medyası)

Kasım, “Lübnan'ın karşı karşıya olduğu üç gerçek tehlike var: güney sınırında İsrail, doğu sınırında DEAŞ ve Lübnan'ı kontrol etmeye, üzerinde vesayet kurmaya çalışan ve Lübnan'ın hareket ve yaşama kabiliyetini yok etmek isteyen Amerikan zorbalığı” dedi.

Kasım, Lübnanlılara hitaben şunları söyledi: “Sözümüz bir olsun ve öncelik için çalışalım. Tehlikeyi ortadan kaldırdıktan sonra savunma stratejisini ve ulusal güvenlik stratejisini tartışmaya hazırız. Sizi İsrail'e iyilik yapmamaya çağırıyorum. Çatışma halinde ABD hedeflerine ulaşamaz.”

Hizbullah silahlarına sarılıyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi kaynaklarının Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Kasım'ın son tutumu ‘silahlarına sarılma meydanından henüz ayrılmadığı, yani halen aynı noktada olduğu’ şeklinde değerlendiriliyor. “Bu tutum görünüşte çevresine yönelik ve üstü kapalı tavizler mi içeriyor?” diye soran kaynak, başkanlar (Avn, Berri ve Selam) tarafından dile getirilen bazı hususların işlerin kolay olduğuna işaret ettiğini hatırlattı.

Görsel kaldırıldı.Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yaptığı görüşme sırasında (Reuters)

Kaynaklar, “Şu ana kadar görünen o ki, Hizbullah silah bırakmamakta ısrar ediyor. Hizbullah'ın maksimum yapabileceği şey Litani Nehri’nin güneyinden çekilmek. Savunma stratejisi diye bir şey yok. Ondan istenen, silahlarını teslim etmesi” ifadelerini kullandı. Kaynaklar, ‘Hizbullah'ın şimdiye kadar, varoluşsal tehditler konusunda aynı söylemleri sürdürdüğünü, hâlbuki bu silahlar ve destek savaşı aracılığıyla Lübnan’a varoluşsal bir tehdit teşkil edenin bizzat kendisi olduğunu ve silahları yüzünden savaşları ülkeye çektiğini’ ifade etti.

Kaynaklar, Hizbullah’ın yetkilileri aracılığıyla yaptığı açıklamalarda ‘ABD’ye İsrail sınırını korumaya hazır olduklarını, bunu da Litani’nin güneyinden tamamen çekilerek ve silah meselesini Litani’nin kuzeyinde hükümetle müzakere ederek yapabileceklerini anlatmak istediklerine’ dikkat çekti. Kaynaklar, ‘bu durumun ABD tarafından reddedildiğini, Washington’ın hamle karşılığında hamle ilkesine bağlı kaldığını, yani İsrail’in aşamalı olarak çekilmesi, esirlerin serbest bırakılması ve hedef almayı durdurması karşılığında devletin de Hizbullah’ın askerî yapısını dağıtarak egemenliğini tesis etmesini istediğini’ vurguladı.

Lübnan Kuvvetleri Partisi’ne yakın kaynaklar, ‘Hizbullah’ın artık bu yönde bir adım atmazsa hem kendisini hem de tüm Lübnan halkını yeni bir savaşa sürükleyeceğinin farkında olduğunu, eylül ayında önceki ABD temsilcisi Amos Hochstein’ın sunduğu fırsatı değerlendirmediğinde savaşla karşılaştığını ve şimdi Tom Barrack’ın sunduğu fırsatı değerlendirmemesi halinde Lübnan’ı tehlikeye atacağını bildiğini’ ifade etti. Kaynaklar, Lübnan’ın yeni şiddet sahnelerine sürüklenmemesi konusunda uyardı.