Yemen Başkanlık Konseyi’nden kadınlara destek adımı

Konsey, kadınların karar alma süreçlerine katılımlarını desteklemek için adım attı.

Aden’de kadınların karar alma süreçlerine katılımlarının genişletilmesiyle ilgili toplantı düzenlendi. (Şarku’l Avsat)
Aden’de kadınların karar alma süreçlerine katılımlarının genişletilmesiyle ilgili toplantı düzenlendi. (Şarku’l Avsat)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi’nden kadınlara destek adımı

Aden’de kadınların karar alma süreçlerine katılımlarının genişletilmesiyle ilgili toplantı düzenlendi. (Şarku’l Avsat)
Aden’de kadınların karar alma süreçlerine katılımlarının genişletilmesiyle ilgili toplantı düzenlendi. (Şarku’l Avsat)

Yemen’de Husilerin kadınları baskı altına almaya, hareketlerini kısıtlamaya ve kıyafetlerine katı kontrol kuralları getirmeye yönelik hamleleri sürerken Yemen Başkanlık Konseyi, misyonu insani müdahale, kalkınma ve barışın sağlanmasında kadınların rolünü artırmak olan, ülkenin tüm bölgelerini kapsayan bir kadın bloğu kurdu. Kadınların karar verme ve sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü destekleyecek ek adımlar attı. Bu bağlamda tüm kadınların sesleri, Bağışçılar Danışma Konseyi çatısı altında güvence altına alınacak.
Yemen’in geçici başkenti Aden, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne bağlı Yardım ve Uluslararası İşbirliği Ekibi tarafından düzenlenen, bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Toplantıda, tüm kadınların sesinin daha koordineli ve yapılandırılmış bir şekilde Bağışçılar Danışma Konseyi çatısı altında toplanması, Başkanlık Konseyi’nin koordinasyon yapısına dahil edilmesi ve üçlü projede (insani müdahale, kalkınma ve barış) kadınların sesinin desteklenmesi amaçlanıyor.
‘Güçlü Kadınlar... Sürdürülebilir Kalkınma İçin Güçlü Bir Yemen’ sloganı ile düzenlenen toplantı, üçlü projenin ve hükümet politikalarının stratejik inşasında kadınların sesinin güçlendirilmesin yanı sıra kadın ve erkek arasındaki entegrasyonun önemi konusunda çeşitli çevrelerde farkındalık düzeyinin artırılması ve Yemenli kadınların sesini yerel ve uluslararası topluluklara iletmek için çalışan bir platform kurulması amacıyla gerçekleştirildi.
Toplantının hedefleri arasında ayrıca konsey üyelerinden oluşan danışma komitelerinin oluşturulmasının yanı sıra Yardımlaşma ve Uluslararası İşbirliği Dairesi ile Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne bağlı Kadın Genel İdaresi gözetiminde daha yüksek bir koordinasyon komitesinin oluşturulması ile çeşitli düzeylerde, aşamalarda ve alanlarda cinsiyet farkını azaltılması, Yemenli kadınların ülkenin kalkınmasına yönelik tüm çalışmalardaki rollerinin genişletilmesi de var.
Ekibin danışma konseyi, uzmanlık ve müdahale alanlarına göre kadın liderler ve danışma grupları oluşturmak için çalışacak. Bunlar, Yemen’deki İnsani Yardım Koordinatörü ile üçlü projeye katılırken, Yemen’de kadın sorunlarına hizmet etmek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere ekip ile tüm sektörlerdeki çeşitli aktörler arasındaki iş birliğini genişletecek.
Konsey bu adımların yanı sıra ihtiyaçların değerlendirilmesini, yardımın ötesinde gelişimsel bir yaklaşıma odaklanılmasını, özgüvenin temellerinin atılmasını, bağışçılar ve ekip arasında iş birliği ve koordinasyon mekanizmalarının geliştirilmesini ve son olarak sarf edilen tüm çabaların üçlü yaklaşım altında birleştirilmesi ile bağışçıları tarafından uygulanacak projeler hakkında danışma grubu ile istişareyi sağlayacak.
Konsey, 12 danışma kurulunu içeriyor. Bunlar Hak ve Özgürlükler, Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma, Kadın, Çocuk, Kültür, Turizm, Sağlık, Eğitim, Gıda Güvenliği, Çevre, İklim, Gençlik, Spor, Altyapı Projeleri, Hizmetler, Tarım, Hayvancılık ve Balıkçılık Danışma Kurulu’ndan oluşuyor.
Danışma ekibinin göreve başlama toplantısının sonuçlarına göre Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne bağlı Yardım ve Uluslararası İşbirliği Dairesi Başkanlığı’nın doğrudan denetimi altında olmak kaydıyla üyelerden oluşan daimi bir üst koordinasyon komitesi oluşturulacak. Uzman komitelerin ve koordinasyon konseyinin bir yıldan beş yıla kadar görevlerini belirlenecek, her programa ve stratejik hedeflerine istinaden kendilerine verilen görevleri gerçekleştirmek için süreci belirlemek üzere danışma komitelerinin oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılacak.
Yardım ve Uluslararası İşbirliği Teknik Ekibi Başkanı Meryem el-Duğani, kurtarılmış bölgelerdeki devlet kurumlarından kadınları temsil eden 150’den fazla kadının, sivil toplum kuruluşlarındaki kadınlarının temsilcilerinin, kadın akademisyenlerin ve ekonomi, kalkınma ve insani yardım sektörlerindeki kadın uzmanların toplantıya kaldığını bildirdi. Ayrıca, danışma ekibi komitelerinin, uzmanlık alanlarına ve müdahale alanlarına göre, kadın liderler ve danışma grupları oluşturmak için çalışacaklarını sonrasında ekip ve katılımcılar arasındaki iş birliğini, kadın sorunlarına hizmet etmek üzere tüm hükümet sektörlerinde genişletileceğini söyledi.
Duğani danışma ekibinin haklar, özgürlükler, sürdürülebilir ekonomik kalkınma, kadın, çocuk, kültür, turizm, sağlık, eğitim, gıda güvenliği, çevre, iklim, gençlik, spor, altyapı projeleri, hizmetler, tarım, hayvancılık ve balıkçılık alanlarında 12 danışma kurulunu içerdiğini aktardı.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.