Yemenli kadınlar siyah abaya karşı direniyor

Husi milislerin kadınlara belli bir giyim tarzını dayatması kadınlar arasında öfkeye neden oldu

Yemenli gazeteci Lara ed-Darasi ve giydiği Hadrami elbisesi / Fotoğraf: Independent Arabia
Yemenli gazeteci Lara ed-Darasi ve giydiği Hadrami elbisesi / Fotoğraf: Independent Arabia
TT

Yemenli kadınlar siyah abaya karşı direniyor

Yemenli gazeteci Lara ed-Darasi ve giydiği Hadrami elbisesi / Fotoğraf: Independent Arabia
Yemenli gazeteci Lara ed-Darasi ve giydiği Hadrami elbisesi / Fotoğraf: Independent Arabia

Hişam eş-Şebili
Yemenli kadınlar Husi grubun kendi kontrolü altındaki bölgelerde kadınlara yönelik giyim standartlarını belirlediği karara yanıt olarak, sosyal medyada 'Yemen Kimliği' başlıklı kampanya başlattı.
Kampanya kapsamında başta Marib, Hadramut, Socotra, Sana, et-Teham, el-Aden, el-Lahic, el-Meher ve el-Taiz şehirlerinin geleneksel elbiseleri olmak üzere çok sayıda Yemen geleneksel kadın kıyafetleri giydiler. 

Fotoğraf: Independent Arabia
Kampanyadan sonra tüm bölgelerden parlak renklerde geleneksel kıyafetler giyen genç kızlar ve kadınlar binlerce fotoğraf yayımlandı.
Milislerin kendi kontrol alanlarında uygulamaya başladıkları siyah aba zorunluluğuna karşı yürütülen kampanyaya sanatçılar, ressamlar ve gazeteciler de büyük ilgi gösterdi. 

Siyah aba
Husi grubu aralık ayının sonunda, Sana'da Husi milislerin yönetimindeki sivil yetkili ve güvenlik görevlilerinin yanı sıra kadın elbiseleri satan ve diken dükkan sahipleri ve kumaş ithalatçılarının da kayıldığı bir toplantı düzenledi.
Toplantıda, aba da dahil olmak üzere Yemenli kadınların giydiği giysilere yönelik kurallar belirlendi.
Husi yetkililer, kadın elbiselerine yönelik dikiş atölyelerinin sahiplerine, abanın şekline ilişkin onayladıkları kuralları bildirdi ve bu kurallara uymamaları konusunda uyarıda bulundu. 

Fotoğraf: Independent Arabia
Milislerin kontrolleri altındaki bölgelerde onayladığı kurallar, sadece peçeli bol abaların satılmasını ve renklerinin siyah olmasını ayrıca renkli abaların, kuşaklıların, üzerinde herhangi bir yazı ya da çizim bulunan abaların satışının yasaklanmasını içeriyor.
Kadın dikiş atölyelerinin sahiplerinden biri, milislerin aldığı tüm bu kararların herhangi bir resmi talimatı içermediğini, milis liderliğinin sözlü talimat verdiğini ve bu konuda herhangi bir bildiri almadıklarını belirtti.
Yemen anayasasında yer alan Kişi Hürriyetleri Kanunu'nun 48'inci maddesi, devletin vatandaşlarına kişisel özgürlüklerini garanti ettiğini, onur ve güvenliklerini koruduğunu, bir vatandaşın özgürlüğünün kısıtlandığı durumların ancak yasa ile belirlendiğini ve bu konuda uzman bir mahkemenin kararı dışında hiç kimsenin özgürlüğünün kısıtlanamayacağını belirtiyor. 

Savaştaki Yemenli kadınlar
Kampanyaya katılan Yemenli Avukat Vedad Ahmed konuya dair şu açıklamada bulundu:
"Yemen kimlik kampanyası, Husi grubun Yemenli kadınlara dayattığı birçok kısıtlamaya yanıt olarak geldi. Bu kısıtlamaların sonuncusu kadınların giydiği kıyafetleri özel tasarım aba ile değiştirilmesi ve siyah renkle sınırlandırılmasıydı. Yemenli kadınlar bu kararı, her bölgeye özgü neşeli renkler ve farklı tasarımlarla zenginliğe sahip Yemen kimliğini ve mirasını yok etme girişimi olarak gördü. Kadınlar bu kararın ciddiyetini hissettiler ve Cumhuriyet'in tüm şehirlerinin geleneksel kıyafetlerini giyerek, Yemen kimliğini canlandırma, bunu fotoğraflarla belgeleme,  sosyal medyada paylaşma ve kimliğimizin güzelliğini ve ihtişamını dünyaya tanıtmanın yanı sıra ülke içindeki ve dışarıdakilere, Yemen kimliğinin zaman içinde var olmaya devam ettiğini ve uzun süredir kontrolleri altında bulunan bölgelerindeki her şeye zarar veren barbar otorite tarafından yok edilemeyeceği mesajını iletmeye karar verdiler."

Fotoğraf: Independent Arabia
Yemenli gazeteci Lara ed-Darasi'nin değerlendirmesi de şöyle oldu:
"Ülkemizde renklerden bahsetmek garip bir durum değil. Sosyal medyada yer alan yeni bir moda veya trend olmasına gerek yok. Ülkemizdeki renkler aslen ülkemizin kendisidir. Zira mavi Aden Denizi, yeşil ülkemizdeki dağların yüceliği, sarı ise her türlü güzellikle dolu çölüdür."
 
Independent Türkçe



“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
TT

“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)

Lübnanlı yetkililerin dün (Salı) Hizbullah'a ait çağrı cihazlarının patlamasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmadan elde edilen ilk verilerin, cihazların önceden programlandığını ve patlayıcı içerdiğini ortaya koyduğu belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre adının açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynak, “Veriler, patlama yönteminin cihazların önceden programlandığını ve cihazın bataryası boyunca yerleştirilmiş patlayıcılar içerdiğini gösteriyor” dedi. Kaynak, soruşturmanın “henüz başlangıç aşamasında” olduğunu belirtti.

Lübnan'da dün meydana gelen ve Hizbullah'ın İsrail'i “tamamen sorumlu” tuttuğu eş zamanlı çağrı cihazı patlamalarında 12 kişi ölmüş, yaklaşık üç bin kişi yaralanmıştı.