İran, ABD'nin Irak'ta dolar üzerindeki kısıtlamalarından etkilendi mi?

Bağdat'ın merkezindeki döviz bürolarından biri (AP)
Bağdat'ın merkezindeki döviz bürolarından biri (AP)
TT

İran, ABD'nin Irak'ta dolar üzerindeki kısıtlamalarından etkilendi mi?

Bağdat'ın merkezindeki döviz bürolarından biri (AP)
Bağdat'ın merkezindeki döviz bürolarından biri (AP)

ABD'nin bankalara ve tüccarlara dolar satışına getirdiği kısıtlamaların amacının ‘tamamen siyasi’ olduğu ve ‘yurt dışına döviz kaçakçılığını önlemenin’ amaçlandığı belirtildi. Açıklamaları yapan Irak hükümetinden üst düzey bir finans yetkilisi, İran'ın halen Irak'la resmi mali işlemlerini herhangi bir etki olmaksızın sürdürdüğü bilgisini verdi.  
Dosyanın hassasiyeti nedeniyle kimliğini açıklamayan Iraklı yetkili açıklamalarını söyle sürdürdü:
“Dolar satışlarını günde 250 milyon dolardan yaklaşık 55 milyon dolara düşüren, Washington tarafından dayatılan kısıtlamalar, hizipler ve döviz kaçakçıları altında faaliyet gösteren mali çıkarları izole etti. Ancak bu, İran'ın mevcut durumdan büyük ölçüde etkilendiği anlamına gelmiyor. Çünkü dolar satışlarının mevcut hacmi, eskiden kaçakçılara giden miktarlar dışında, yerel pazarın ihtiyacını yansıtıyor. Tahran, mali işlemlerini Irak bankalarıyla resmi olarak yönetmeye devam ediyor. Ancak dolar krizinde oynamaya çalıştığı tek rol, ABD kısıtlamaları sonucu dolar kaybeden Şii grupların zararlarını hafifletme çabasıdır. Irak'taki etkili partilerin liderleri, yerel pazarda dolaşımda bulunan doların kısıtlanmasının, ABD’nin Koordinasyon Çerçevesi hükümetini devirme planından kaynaklandığına inanıyor. Ancak Washington, beklenen bir ekonomik durgunluğa hazırlık olarak ABD kamu borcu konusunda kendi iç önlemlerini aldı.”
Koordinasyon Çerçevesi’nden bazı isimlerden elde edilen bilgilere göre Tahran şu an dolar kısıtlamalarından etkilenen dostlarına yardım etmek için baskı yapıyor. Ancak kısıtlamalara karşı çakmak konusuyla pek ilgilenmiyor.
Eski bir Hükümet Danışmanı konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Şii partilerin liderleri, dolar krizinin İran'ın ulusal güvenliğini hedef aldığına ikna etmek için Tahran'daki çevrelerle temasa geçti. Buna ek olarak döviz kaçakçılığından elde edilen gelirlerin bir kısmı İran, Suriye, Yemen ve Lübnan gibi diğer ülkelerde, bununla bağlantılı taraflara gidiyor.”
Diğer yandan, gözlemciler ve politikacılar, Nuri el Maliki'ye yakın Ali Muhsin el-Alak'ın Merkez Bankası'nın yeni başkanı olarak atanmasını ‘mükemmel bir siyasi adım’ olarak niteleyerek bunun, kısıtlamalardan etkilenenlerin sınırlı da olsa piyasada nefes almasını sağlayabileceğine inanıyor.
Hukuk Devleti Koalisyonu liderine yakın kaynaklar, Alak’ın planının, kısıtlamalarda bir miktar esneklik sağlayan ancak döviz kurunu eski haline döndürmeyecek değişiklikler yapmak üzere ABD Federal Bankası ile müzakerelere kapı açılmasını içerdiğini aktardı.  
Genel Müdür Ali el-Alak, bankayı yönetmekle görevlendirildikten hemen sonra doları ‘kısa bir süre içinde’ eski durumuna getirme sözü verdi.
Eski Merkez Bankası Başkanı Mustafa Galin Mahif'in görevden alınmasından saatler sonra Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, döviz kurlarındaki dalgalanmanın, finans kurumları ile Merkez Bankası arasında, israf, kaçakçılık ve kara para aklama ile noktalanan döviz satış penceresinden doların satışını rasyonelleştirmeye yönelik bir anlaşmanın sonucu olduğunu vurguladı.



Suveyda'ya giren Şam, ihlalleri durdurmak için harekete geçti

Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)
Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)
TT

Suveyda'ya giren Şam, ihlalleri durdurmak için harekete geçti

Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)
Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)

Suriye hükümet güçleri dün, ülkenin güneyinde bulunan ve nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda iline girdi ve son iki gün boyunca yerel gruplar ile Bedevi aşiretleri arasında çıkan çatışmaların ardından ihlalleri durdurmak için operasyonlarını yoğunlaştırdı.

Geçtiğimiz yılın sonlarında Cumhurbaşkanı Ahmed Şara hükümetinin iktidara gelmesinden bu yana Suveyda’da ilk kez hükümet güçleri konuşlandırıldı.

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, ‘Suveyda’nın önde gelenleri ve ileri gelenleriyle yapılan anlaşma uyarınca ateşkesin tamamen durdurulduğunu, sadece ateşin kaynağına karşılık verileceğini’ açıkladı. Bakan Kasra, askeri polisin, askeri hareketliliği denetlemek ve işlenen ihlallerin hesabını sormak için konuşlandırılmaya başlandığını doğruladı.

Öte yandan İsrail, Suveyda'da yaşanan gelişmelere bir kez daha askeri müdahalede bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, ‘kararlaştırılan silahsızlanma politikasına aykırı olması ve İsrail için tehdit oluşturması’ gerekçesiyle Suriye ordusuna ve Suveyda'ya konuşlandırılan silahlı güçlere saldırı emri verdiklerini açıkladı.

Diğer taraftan Suudi Arabistan dün, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, iç barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerinde egemenliğini sağlamak için aldığı önlemlerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik açık saldırılarının devam etmesi, iç işlerine müdahale etmesi ve uluslararası hukuku açıkça ihlal ederek ülkenin güvenliğini ve istikrarını bozması kınandı.