VİDEO... Antarktika'da yüzölçümü Kilis ilini, kalınlığı 150 metreyi bulan bir buzdağı anakaradan koptu: Sebebi iklim değişikliği değil

Antarktika'da ayrılan Londra büyüklüğündeki buzdağından bir görüntü (Reuters)
Antarktika'da ayrılan Londra büyüklüğündeki buzdağından bir görüntü (Reuters)
TT

VİDEO... Antarktika'da yüzölçümü Kilis ilini, kalınlığı 150 metreyi bulan bir buzdağı anakaradan koptu: Sebebi iklim değişikliği değil

Antarktika'da ayrılan Londra büyüklüğündeki buzdağından bir görüntü (Reuters)
Antarktika'da ayrılan Londra büyüklüğündeki buzdağından bir görüntü (Reuters)

Antarktika'da yaklaşık Kilis'in yüzölçümü büyüklüğünde bir buzdağı 22 Ocak'ta koptu. Britanya Antarktika Araştırması'nın (British Antarctic Survey-BAS) dün yaptığı açıklamaya göre 1550 kilometre karelik buzdağı, iklim değişikliği yüzünden değil buz parçalanması denen doğal süreç sebebiyle ayrıldı.
1521 kilometre kare yüzölçümüne sahip Kilis'e yaklaşan buzdağı, 150 metre kalınlığındaki Brunz Buz Sahanlığı'ndan ayrılarak okyanusa karıştı.
BAS'ta görev yapan buzulbilimci Dominic Hodgson şöyle konuştu:
“Bu buz parçalanması olayı bekleniyordu. Brunt Buz Sahanlığı'nın doğal davranışının bir parçası. İklim değişikliği ile bağlantılı değil.”

Antartika'nın batısındaki Brunt Buz Sahanlığı'ndan Şubat 2021'de de 1270 kilometrekarelik bir buz kütlesi koparak ayrılmıştı.
150 metre kalınlığındaki Brunt Buz Sahanlığı, Antartika kıyısında her yıl 2 kilometre batıya doğru sürükleniyor. Bu hareketin sonucu olarak bölgede buz dağları ve büyük buz kütleleri oluşuyor.
Antarktika'da 2022, sıcaklık kayıtlarının tutulmasından bu yana en sıcak 5. sene oldu.
Avrupa Birliği'nin iklim değişikliği programı Copernicus, Şubat 2022'de buzulun boyutunun 44 yıllık uydu gözlem tarihinde kaydedilen en düşük seviyeye ulaştığını belirlemişti.



2 bin yıl önce beraber gömülen ikiz bebeklerin gizemi aydınlandı

Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
TT

2 bin yıl önce beraber gömülen ikiz bebeklerin gizemi aydınlandı

Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)
Sanatçının çifte defin çizimi (M. Daniel Watkins)

Yeni bir araştırmaya göre Hırvatistan'da bulunan ve 2 bin yıl önce birbirine dönük halde gömülen çift yumurta ikizi bebeklerin ölümünde kurşun zehirlenmesi rol oynamış olabilir.

Bebeklerin nasıl öldüğü tam olarak bilinmese de Mississippi Eyalet Üniversitesi'nden Anna Osterholtz'un da aralarında bulunduğu araştırmacılar, kurşun zehirlenmesinin rol oynadığından şüpheleniyor.

Nadir görülen çifte defin, MÖ 47 civarında Roma'nın İlirya eyaletinin parçası olan, Hırvatistan'ın Trogir kentindeki Dragulin mezarlığında keşfedildi.

Arkeologlar mezarlıktaki ilk kazıyı, yeni bir otopark inşaatında antik taş vazoların ortaya çıkarması üzerine 2016'da yapmıştı.

DNA analizi, bebeklerin MS 1. ya da 2. yüzyılda birlikte gömülen ve biri kız, diğeri erkek olan çift yumurta ikizleri olduğunu ortaya çıkardı.

Journal of Archaeological Science'ta yayımlanan çalışmada, "Tek seferde gömülmüş olmaları, aynı anda öldüklerine ve muhtemelen ölü doğduklarına işaret ediyor" sonucuna varıldı.

İskeletlerin analizi, ikiz bebeklerde "ciddi bir metabolik hastalık" ve "deniz ürünleri içeren tipik bir Roma beslenme düzeni"ne işaret ediyor. İkizler muhtemelen iskorbüt veya raşitizm gibi beslenme yetersizliklerinden muzdaripti ve vücutları bazı besinleri kullanamıyordu.

Araştırmacılar annelerinin yetersiz beslendiğinden veya metabolik bir hastalıktan muzdarip olduğundan, bunun da bebeklerin sağlık durumunun kötüleşmesine katkıda bulunduğundan şüpheleniyor. Çalışmada buna alternatif olarak bebeklerin kurşun zehirlenmesinin yol açtığı metabolik komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmiş olabileceği öne sürülüyor.

Çalışmada, "Kurşun zehirlenmesi düşük, ölü doğum ve bebek ölüm oranlarının artmasıyla bağlantılı" ifadeleri yer alıyor. 

Bunun nedeni, annenin maruz kaldığı kurşunun plasenta yoluyla fetüse ve daha sonra anne sütü yoluyla bebeğe geçmesi sonucu çocuğun patolojik değişiklikler göstermeye başlaması.

Daha önceki çalışmalar, Roma İmparatorluğu'nun çöküşünde kurşun zehirlenmesinin oynadığı kilit rolü belgelemişti.

Roma dünyası bu zehirli metali boru ve mutfak gereçlerininde geniş çapta kullanmanın yanı sıra gıdaları korumak ve şarabı tatlandırmak için de tercih ediyordu.

Araştırmacılar ikizlerin iskeletinde, kemiklerdeki gözeneklerin artması gibi kurşun zehirlenmesinin etkileriyle tutarlı rahatsızlıklar saptadı.

Hırvatistan'daki antik kazı alanlarından 150 kişi üzerinde yakın zamanda yapılan bir çalışma da "Roma döneminde kurşun seviyelerinde muazzam bir artış" yaşandığını göstermişti. 

Benzer bir eğilimin Tragurium'un yakın çevresindeki birkaç Roma dönemi yerleşiminde de görülmesi, bu hipoteze ek bir doğrulama sunabilir.

Independent Türkçe