Pancar suyunun egzersiz sırasında kas gücünü artırdığı ispatlandı

Bulgular, besinle alınan nitratın insandaki kas performansını nasıl artırdığının arkasındaki mekanizmaları ortaya koyuyor

Unsplash
Unsplash
TT

Pancar suyunun egzersiz sırasında kas gücünü artırdığı ispatlandı

Unsplash
Unsplash

Araştırmacılar, pancar suyundaki aktif molekül olan besinsel nitratın tüketilmesinin egzersiz sırasında kas kuvvetini artırabileceğini saptadı. Bu keşif, daha iyi egzersiz takviyelerine önayak olabilir.
Daha önceki çalışmalar besinsel nitratın egzersizkalitesini arttırdığını göstermişti. Fakat vücudun bu molekülü hücrelerimiz tarafından kullanılmak üzere kimyasal nitrik okside nasıl dönüştürdüğü belirsiz kalmıştı.
Önceki haftalarda Acta Physiologica akademik dergisinde yayımlanan yeni çalışmada bilim insanları, sindirilen nitratın bacak egzersizleri yapan 10 sağlıklı gönüllünün tükürük, kan, kas ve idrarındaki dağılımını izledi.
Bilim insanları, besinle alınan nitrat moleküllerinin vücudun neresinde aktif olduğunu araştırarak, faaliyete geçen mekanizmaları daha iyi anlamaya çalıştı.
Araştırmacılar, uyluk kasının 5 dakikadan uzun sürede 60 kez azami yoğunlukta kasılmasını içeren egzersiz sırasında quadriceps kasındaki nitrat seviyelerinde önemli bir artış saptadı.
Bilim insanları nitrat artışının, katılımcıların plasebo aldıkları zamana kıyasla kas kuvvetinde yaklaşık yüzde 7 oranında yükselişe yol açtığını söylüyor.
Birleşik Krallık'taki Exeter Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Andy Jones, "Araştırmamız, pancar suyunda yaygın bulunan besinsel nitratın performans artırıcı özelliklerine ilişkin geniş bir kanıt bütünü sağladı" diyor.
The İndependent'ın haberine göre, Dr. Jones, "Heyecan verici şekilde bu son çalışma, besinsel nitratın insan kas performansını neden artırdığının arkasındaki mekanizmalar hakkında bugüne kadarki en iyi kanıtı sağlıyor" diye ekliyor.
Daha önceki çalışmalarda, işaretlenmiş besinsel nitrat alımından sonra doku ve vücut sıvısında nitrat artışı tespit edilmişti.
Ancak yeni araştırmada, bilim insanları nitratın nerede arttığını ve aktif olduğunu doğru değerlendirebildi.
Ayrıca tüketilen nitratın vücut tarafından egzersiz performansını arttırmak için nasıl kullanıldığına da ışık tutabildiler.
Çalışmanın bir sınırlamasına atıfta bulunan araştırmacılar, besinsel nitrat takviyesinin genellikle pancar suyuyla yapıldığını ancak katılımcılar tarafından içecek tüketilseydi sonuçların nasıl farklı olabileceğinin bilinmediğini söylüyor.
Araştırma genç erkek popülasyonunda gerçekleştirildiğinden, bilim insanları kadınların ve yaşlıların takviyeye nasıl tepki verdiğini belirlemek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini belirtiyor.
ABD'deki Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden çalışmanın bir diğer yazarı Barbora Piknova, "Bu çalışma, muhtemelen bir nitrik oksit kaynağı görevi gören kas nitrat seviyelerinin egzersiz performansı için önemli olduğuna ilişkin ilk doğrudan kanıtı sunuyor" diyor.
Dr. Piknova, "Bu sonuçlar sadece egzersiz alanı için değil, muhtemelen nitrik oksit eksikliğiyle ilgili kas ve sinir hastalıkları ve metabolik hastalıkları hedefleyenler gibi diğer tıbbi alanlar için de önemli göstergelere sahip" diye ekliyor.



Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS