Denetlenen 203 kozmetik üründen 178'si uygunsuz ve güvensiz çıktı

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca (TİTCK) yapılan denetimlerde, uygunsuz ve güvensiz olduğu belirlenen 178 kozmetik ürün için 545 bin 340 lira para cezası kesildi.

AA
AA
TT

Denetlenen 203 kozmetik üründen 178'si uygunsuz ve güvensiz çıktı

AA
AA

TİTCK Kozmetik Denetim Dairesi Başkanlığı tarafından, Ekim-Aralık 2022 arasında insan sağlığını tehdit eden, teknik düzenlemeler ve mevzuata aykırı kozmetik ürünlerin tespitine yönelik piyasa denetimleri yapıldı.
Toplam 203 kozmetik ürünü kapsayan denetimlerde, ürünlerin 162'sinin teknik düzenlemeye aykırı, 16'sının ise güvensiz olduğu belirlendi. Bu ürünleri piyasaya sürenlere toplam 545 bin 340 lira para cezası uygulandı. Denetlenen 25 ürün ise teknik düzenlemeye uygun bulundu.
Ayrıca ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarının incelemeleri sonucu üreticisi belirsiz, sahte, kaçak ya da taklit olduğu saptanan 52 bin 890 şişe parfüm ve deodorant, 5324 sayılı Kozmetik Kanunu çerçevesinde güvensiz ürün kapsamına alınarak imha edildi.
El dezenfektanı, antibakteriyel sıvı sabunlar ve sinek kovucular gibi biyosidal ürünlere yönelik de denetimler gerçekleştirildi. 5 ürünün ruhsatsız, analiz sonuçları neticesinde de 1 ürünün güvensiz olduğu tespit edildi. Teknik düzenlemeye aykırılık ve güvensizlik gerekçesiyle bu ürünlerle ilgili toplam 241 bin 720 lira para cezası uygulandı.



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe