Suriye Savunma Bakanı Tahran’da

DMO Genel Komutanı Tümgeneral Selami Tahran'da Suriye Savunma Bakanı Abbas ile görüştü (ISNA)
DMO Genel Komutanı Tümgeneral Selami Tahran'da Suriye Savunma Bakanı Abbas ile görüştü (ISNA)
TT

Suriye Savunma Bakanı Tahran’da

DMO Genel Komutanı Tümgeneral Selami Tahran'da Suriye Savunma Bakanı Abbas ile görüştü (ISNA)
DMO Genel Komutanı Tümgeneral Selami Tahran'da Suriye Savunma Bakanı Abbas ile görüştü (ISNA)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ile görüştü.  İran'ın yarı resmi ajansı ISNA’nın haberine göre Reisi dün (Salı) gerçekleşen görüşmede, İran'ın ‘yeniden yapılanma aşamasında Suriye halkının yanında olduğunu’ vurguladı.
İran ile Suriye arasındaki ilişkileri ‘stratejik’ olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Reisi, ‘bu ilişkilerin, iki halkın ortak inançlarının yanı sıra sahip oldukları direniş ruhuna dayandığını’ söyledi.
İran Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran İslam Cumhuriyeti, Suriye halkının gerçek dostudur ve tıpkı direniş döneminde olduğu gibi yeniden yapılanma döneminde de daha yakın ekonomik iş birliği ile Suriye halkının
Suriye Savunma Bakanı Abbas ise yaptığı açıklamada, ülkesinin gerçek kardeşlerinin ve dostlarının desteğiyle terörle mücadelesini kazandığını belirterek, Suriye’nin direniş eksenlerinden biri olarak eskisinden daha güçlü bir rol oynayacağını söyledi.
Suriyeli Bakan, şunları söyledi:
"Yeni dünyanın şekillenmesinde direniş ekseni önemli bir rol oynayacaktır. Düşmanlar, Suriye ile İran arasındaki köklü ve kardeşçe ilişkilere zarar vermek için fırsat kollasalar da bu ilişkiler kimsenin onları yok edemeyeceği kadar derin ve güçlü olmakla birlikte her geçen gün daha da güçlenecek.”
Suriye Savunma Bakanı, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ile yaptığı görüşmede ise İran’ın DEAŞ ve terörle mücadelesinde Suriye'ye verdiği desteği takdir etti. Abbas, “(İran’ın) Filistin dahil bölgedeki direniş hareketlerine yaptığı yardımlar, İslam ümmetinin düşmanlarının yenilgisiyle sonuçlandığı inkâr edilemez bir gerçektir” dedi.
Her iki tarafın da aralarındaki iş birliğini geliştirmeyi istediklerini vurgulayan Suriyeli Bakan, “Bu doğrultuda çeşitli askeri ve eğitim alanlarında iş birliğinin güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz. Düşmanlara karşı koymak ve onları yenmek için bu iş birliğine ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
İran ile Suriye arasındaki savunma ve askeri iş birliğini geliştirmenin önemini vurgulayan DMO Genel Komutanı Tümgeneral Selami, Suriye Silahlı Kuvvetleri’ne gerekli alanlarda yardıma hazır olduklarının altını çizdi. Siber savaş, istihbarat savaşı ve dijital savaş dahil olmak üzere çeşitli alanlarda tecrübe paylaşımının önemli ve hassas bir dosya olduğunu vurgulayan Tümgeneral Selami, “DMO, daha önce imzalanan anlaşmalar çerçevesinde, komuta ve karargâh kursları, personel kursları, ileri düzey kurslar ve diğer gerekli alanlarda Suriye Silahlı Kuvvetleri ile arasındaki eğitim iş birliğini geliştirmeye hazır” ifadelerini kullandı.



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”