Britanyalı yetkililer "satanist ayininin" peşinde: 5 domuz kalbi ve 20 mum bulundu

"Birkaç yıl önceki koyun cinayetleriyle bağlantılı olup olmadığını bilmiyoruz"

Satanist uygulamalar, 1966'da ABD'de Anton LaVey tarafından ateist Şeytan Kilisesi'nin kurulmasıyla başladı (Pixabay)
Satanist uygulamalar, 1966'da ABD'de Anton LaVey tarafından ateist Şeytan Kilisesi'nin kurulmasıyla başladı (Pixabay)
TT

Britanyalı yetkililer "satanist ayininin" peşinde: 5 domuz kalbi ve 20 mum bulundu

Satanist uygulamalar, 1966'da ABD'de Anton LaVey tarafından ateist Şeytan Kilisesi'nin kurulmasıyla başladı (Pixabay)
Satanist uygulamalar, 1966'da ABD'de Anton LaVey tarafından ateist Şeytan Kilisesi'nin kurulmasıyla başladı (Pixabay)

Birleşik Krallık'ın New Forest bölgesinin sakinleri, tarihi bir taşın üzerine bırakılan 5 domuz kalbi karşısında şaşkına döndü.
Organların düzenli biçimde yerleştirilmesi ve taşın etrafına 20 mumun çember şeklinde dizilmesi, devreye polisin girmesine neden oldu.
Soruşturmayı yürüten polis memurları, bunun bir satanist ayini olduğunu düşünüyor. Bu arada Hampshire Polis Teşkilatı, bölgedeki devriyeleri de artırma kararı aldı.
Polis teşkilatının bir sözcüsü, "Stagbury Hill'in tepesinde bir daire içine organlar konduğu ve etrafına mumlar yerleştirildiğine dair bir ihbar aldık" diye konuştu.
Sözcü, olay yerinin 13 Ocak'ta 07.45 civarında bölge sakinleri tarafından fark edildiğini ekledi.
"Bölge sakinleri organları ve diğer malzemeleri ihbardan önce toplamıştı" diyen sözcü, şöyle devam etti:
"Soruşturma sürerken memurlar bölgede devriye gezmeye devam ediyor. Şu anda herhangi bir şüpheli gözaltına alındı."
Ayinin yapıldığı alan Stagbury Tepesi diye anılıyor. Burada MÖ 1500'e kadar uzanan Tunç Çağı mezarları ve eski yollar yer alıyor. Bölge tarihi önemi nedeniyle aslında koruma altında.

Bu arada Britanya basını da ayin iddialarına ve ritüelden kalan malzemelere büyük ilgi gösterdi. The Telegraph muhabiri Ewan Somerville, Twitter'da paylaştığı gönderide şöyle yazdı:
"New Forest sakinleri Satanist ayini benzeri olaylara yabancı değil. Ama onlar bile bir taşın üzerine özenle yerleştirilmiş 5 domuz kalbi karşısında şaşkına döndü. Polis devriyeleri artırıyor."
Daily Mail ise haberi, "Satanistler yeniden mi saldırıyor?" başlığıyla gördü. Gazete bölgede bulunan malzemeleri de "okültizm ritüeli" diye niteledi:

"Rahatsız edici ve uğursuz" olaylar yeni değil
New Forest sakinleri aslında Noel'den beri bir dizi tuhaf olayla karşı karşıya kaldı.
12. yüzyıldan kalma Aziz Petrus Kilisesi'nin üyeleri, aralık ayında kilisenin kapısının önünde ölü bir tilki buldu. Bundan haftalar sonra bir bayrak direğine asılmış ölü bir kediyle karşılaştı.
Kilisenin rahibi Rahip David Bacon, bu faaliyetlerin arkasında kimin olduğundan emin değil. "Herkes için gerçekten rahatsız edici ve uğursuz olaylar" diyen rahip, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bundan sonra ne olacağından emin değiliz. Bunun neden bizim bölgemizde yaşandığına dair hiçbir fikrim yok."
Domuzların Antik Yunan'a kadar uzanan dini ritüellerin odak noktası olduğu biliniyor. Bu hayvanların organları genellikle doğaüstü bir varlığı yatıştırmak için kullanılıyordu.
Ancak son olayların gerçek bir ritüele mi işaret ettiği yoksa şaka amaçlı mı olduğu bilinmiyor.
Bölgede 2019'da da benzer hadiseler yaşanmıştı. Kimliği belirsiz kişiler bir dizi koyunu bıçaklayarak öldürmüş ve üzerine sprey boyayla pentagram işaretleri çizmişti.
"Arada böyle şeylerle karşılaşıyoruz. Herkesi çok rahatsız ediyor" diyen Rahip Bacon, bu olayların birbiriyle bağlantılı olup olmadığından emin değil. 
"Birkaç yıl önceki koyun cinayetleriyle bağlantılı olup olmadığını kesin olarak söyleyemem. Neden böyle şeyler yaptıklarına dair hiçbir fikrimiz yok" diyen rahip, şöyle ekledi:
"Genel olarak hayata mı yoksa kiliseye mi kızgınlar? Veya tüm bu olaylar büyücülükle mi bağlantılı?"
 
Independent Türkçe, The Telegraph, Daily Mail



Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.

Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.

Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.

Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.

Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.

Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.

Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.

Görsel kaldırıldı.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)​​​​

X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.

Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.

Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.

Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.

Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.

Independent Türkçe