Mısır ‘terörizmin sona erdiğini' ilan etmeye nasıl yaklaştı?

Sisi, Kuzey Sina’da ‘büyük bir kutlama’ için hazırlık yapıldığını belirtti

Başbakan Medbuli, el-Ariş ve Şeyh Zuweid’deki projeleri inceliyor (Mısır Hükümeti)
Başbakan Medbuli, el-Ariş ve Şeyh Zuweid’deki projeleri inceliyor (Mısır Hükümeti)
TT

Mısır ‘terörizmin sona erdiğini' ilan etmeye nasıl yaklaştı?

Başbakan Medbuli, el-Ariş ve Şeyh Zuweid’deki projeleri inceliyor (Mısır Hükümeti)
Başbakan Medbuli, el-Ariş ve Şeyh Zuweid’deki projeleri inceliyor (Mısır Hükümeti)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin ‘Mısır’ın terörü büyük ölçüde ortadan kaldırmayı başardığına’ yönelik yinelediği konuşması, özellikle de Sisi’nin ‘Mısır, Kuzey Sina’daki Arish, Refah ve Şeyh Züveyd’de büyük bir kutlama düzenleyecek" açıklamasının sonrasında ülkenin, terörizmle mücadelede attığı adımlara ilişkin sorunların gündeme gelmesine neden oldu.
Geçtiğimiz yıllarda, Mısır’ın Kuzey Sina bölgesi aşırılık yanlısı örgütlerden sebebiyle sıkıntı çekti. Mısır ordusu ve polis güçleri, bölgeyi terör örgütü DEAŞ’a bağlı ‘tekfirci’ unsurlardan arındırmak için Şubat 2018’de Kuzey ve Orta Sina’da büyük bir güvenlik operasyonu başlattı. Söz konusu operasyona ‘Kapsamlı Mücadele Sina 2018’ adı verildi.
Sina toprakları şu anda birçok kalkınma projesine tanık oluyor. Bu projeler arasında Sina şehirlerinin tüm altyapı ve tesislerinin bakımının yapılması da yer alıyor. Bölge geçtiğimiz dönemde bakanlar ve yetkililer tarafından çok sayıda ziyarete de sahne oldu. Sisi son olarak, “Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin uçağı, 7-8 yıl sonra el-Ariş Havalimanı’na inen ilk uçak oldu. El-Ariş ve Refah 7 yıldır maruz kaldıkları haldeyken kutlama yapamadık” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanının ifadeleri, yıllarca terörizmle mücadele ettikten sonra Sina’nın istikrar ve sükunete tanık olduğuna işaret ediyor. 2017 Aralık’ta Savunma ve İçişleri Bakanları şehirdeki güvenlik durumunu denetlerken, el-Ariş Havalimanı terör saldırısında hedef alınmıştı. Mısır ordusu o dönemde yaptığı açıklamada, “Savunma ve İçişleri Bakanlarının şehirdeki güvenlik durumuna yönelik ziyaretleri sırasında, Kuzey Sina’daki el-Ariş Havalimanı’na füze saldırısı yapılması sonucunda bir subay öldü, iki kişi de yaralandı” ifadelerine yer verildi. Medbuli, 7 bakanla birlikte bu ayın ortasında Kuzey Sina’yı ziyaret etti. Başbakan “Mısır devleti, tüm aygıtlarıyla Sina’yı terörden arındırmak ve köklerini kazımak için muazzam bir çaba sarf ederken, aynı zamanda kalkınma projelerini hayata geçirmek için çalışıyor.  Mısır devleti tarafından yapılan büyük miktarda fedakarlıktan sonra, artık güvendeyiz ve Sina’daki yollarda ve meydanlarda hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı. Başbakan ‘ziyareti sırasında, hükümet tesislerine veya güvenlik birimlerine düzenlenen terörist saldırıların izlerini ve binalara atılan mermilerin izlerini gördüğünü’ belirtti.
İslami Hareketler konusunda uzmanlaşmış Mısırlı Araştırmacı Amr Abdulmunim “Cumhurbaşkanı Sisi tarafından Kuzey Sina’da  yapılacağı belirtilen kutlama, Refah, Şeyh Züveyd ve el-Ariş’teki güvenlik zorluklarını ortadan kaldırmaya çok yakın olduğumuzu kanıtlıyor” dedi. Abdulmunim Şarku’l Avsat’a yaptığı yorumlarda “Kutlama yaklaşan bir planın sonucu değil, Mısır’daki güvenlik servislerinin katkı sağladığı, güvenlik operasyonlarının metodolojilerine ve askeri stratejilere göre uygulanmakta olan bir planın kendisidir” dedi. Mısır polisi ve ordusunun birçok kurbanı, Sina’daki terörle mücadele operasyonları sırasında hayatını kaybetti. Sisi Polis Günü’nün 71. yıldönümünü kutlamalarında “Mısır terörizmle mücadelede parayla değil, kanıyla, canıyla ve şehitleriyle ağır bir bedel ödedi” dedi. Kuzey Sina Valisi Muhammed Abdulfadil “Cumhurbaşkanı Sisi, Sina’nın tamamının kalkındırılmasına ve terörden arındırılmasına büyük önem verdi, terörle mücadeleye paralel olarak Mısır devletinin hazırladığı bir plan çerçevesinde bölgede kapsamlı kalkınma süreci başlattı” ifadelerini kullandı. Mısır hükümeti, 8 yıldır var olan terörizm yuvalarını ortadan kaldırdıktan sonra, Sina Yarımadası’nın yeniden inşası için ‘kapsamlı bir vizyon’ benimsediğini belirtti. Hükümet, “Sina’daki kalkınmanın, tolere edilemeyecek bir ulusal güvenlik sorunu olması nedeniyle, ülkenin siyasi liderliğinin önceliklerinin başında geldiğini” vurguladı. Ayrıca “Feyruz topraklarındaki yaşam şeklinin, özelliklerinin, yönlerinin ve bileşenlerinin, altyapının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, kentsel, hizmet ve yatırım projelerinin uygulanması yoluyla yeniden inşa edilmesine yönelik sürekli çabalara’ dikkat çekti. Mısır Cumhurbaşkanı, Mayıs ayında üst düzey ordu komutanlarının katılımıyla düzenlenen bir askeri toplantıda, ‘kolluk kuvvetlerinin Kuzey Sina’daki bazı bölgelerin terörist ve tekfirci unsurlardan arındırılmasının yanı sıra terörün her türlüsünün ortadan kaldırılmasına katkıda bulunan tüm güvenlik önlemlerini uygulamaya devam edilmesi’ talimatı verdi.
Abdulmunim, “Sina savunma planı Sina kabilelerine katkıda bulundu. Aşırılık yanlısı unsurlar daha önce Mısır güvenlik güçleriyle işbirliği bahanesiyle Sina’daki kabile şeyhlerini hedef almışlardı. Terör örgütleri daha önce Sina'nın gelişmemiş olmasını fırsat bilip gençleri buraya çekmişti. Ancak Mısır, Sina’da ekonomik boyutun yanı sıra üniversiteler, hastaneler, konutlar gibi sosyal boyutları da içeren kesin bir stratejiye dayalı bir plan belirledi” dedi. Hükümet geçen Ekim ayında yaptığı açıklamada, “Sina’da değeri 700 milyar Mısır cuneyhini (1 dolar 29,84 cuneyh) aşan kalkınma projeler hayata geçirildi. Aynı şekilde, 2013’ten 2022’ye kadar Kanal şehirleri ve Sina’daki projelere yönelik kamu yatırımı olarak 358,1 milyar Mısır cuneyhi pompalandı” dedi.
2017 yılından bu yana, aşırılık yanlısı silahlı kişiler, kendilerine düşman olan bir dizi kabile şeyhine ara sıra saldırılar düzenledi. Sina Kabileler Birliği, geçtiğimiz yıllarda terörist unsurları takip etme operasyonlarında Mısır güvenlik güçleriyle iş birliği yaptığını duyurdu.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.