Lübnan, İran, Mısır ve Irak'ta devalüasyonun önüne geçilemiyor

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
TT

Lübnan, İran, Mısır ve Irak'ta devalüasyonun önüne geçilemiyor

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)

Lübnan, İran, Mısır ve Irak'ta son dönemde yerel para birimlerinin ABD doları karşısında yaşadığı değer kaybının önü alınamıyor.
Lübnan gibi üretimin az, ithalatın ise yüksek olduğu ülkelerde yaşayan halk, dolar kurundaki bu ciddi dalgalanmalardan direkt etkileniyor.
Gıda, giyim gibi birçok ürünün dolar kuruna göre fiyatlandırıldığı Lübnan'da, fiyatlarda gün içerisinde dahi artış yaşanabiliyor.
AA muhabiri, Orta Doğu'da yerel para biriminin en çok değer kaybettiği 4 ülkedeki son durumu ve hükümetlerin attığı adımları derledi.

Lübnan'da 1 ABD doları 20 bin liradan 55 bin liraya çıktı
2019 yılından bu yana derin bir ekonomik krizin yaşandığı Lübnan'da döviz rezervlerinin erimesinin önüne geçilmesi için bankalardaki dolar mevduat hesapları donduruldu.
Ekim 2019'da başlayan hükümet karşıtı gösteriler, hükümetin istifası, Beyrut'taki liman patlaması ve Kovid-19 salgını gibi olaylar Lübnan ekonomisini derinden etkiledi.
1 ABD doları 2019'da 1500 Lübnan lirasından işlem görürken, art arda yaşanan gelişmelere eş zamanlı olarak liradaki değer kaybı da artmaya başladı.
Ocak 2022'de 1 ABD doları 20 bin Lübnan lirası iken şu anda karaborsa ve döviz ofislerinde 55 bin lira seviyesinde işlem görüyor. Geçen bir yıllık süre zarfında Lübnan lirasının yaklaşık yüzde 150'lik bir değer kaybı yaşadığı görülüyor.
Lübnan lirasındaki değer kaybının önüne geçilebilmesi için Lübnan hükümeti ile Uluslararası Para Fonu (IMF) arasında "3 milyar dolarlık" kredi için süren görüşmelerde sadece bir ön anlaşma sağlandı. IMF ile Lübnan arasındaki müzakerelerde henüz nihai bir sonuca varılmadı.
IMF ile müzakerelerin yavaş ilerlemesinin yanı sıra ülkedeki dolar/lira kuru hususunda önemli bir kurum olan Lübnan Merkez Bankası'nın Başkanı Riyad Selame hakkında da ciddi "yolsuzluk soruşturmaları" gündemde.
Selame hakkında, hem Lübnan hem de Avrupa'daki bazı ülkeler tarafından "kara para aklamak ve zimmetine para geçirmek" suçlamasıyla dava açılmış durumda.

İran tümeni bir yılda yüzde 51 değer kaybetti
İran İstatistik Merkezi'nin 21 Ocak'ta yayımladığı bilgilere göre, ülkede mal ve hizmet fiyatları 22 Aralık-20 Ocak döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51,3 arttı.
Bu oran yiyecek fiyatlarında yüzde 70,1 olurken, en çok fiyatı yükselen ürünler arasında yüzde 250 artışla birinci sırada sıvı yağ yer aldı.
Ülkede son 12 aylık enflasyon oranı ise yüzde 46,3 olarak belirlendi.
Yerel para birimi 2022'nin 21 Kasım-21 Aralık döneminde yüzde 10 değer kaybederek 1 ABD doları 41 bin tümene yükseldi. Şu anda ise 1 ABD doları 45 bin 250 tümen seviyesinde işlem görüyor.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin göreve geldiği 19 Haziran 2021'den bu yana tümen dolar karşısında yüzde 75 değer kaybetti.

Irak'ta Merkez Bankası Başkanı görevden alındı
Irak dinarı da ABD doları karşısında hızla değer kaybeden para birimleri arasında.
Merkez Bankası 1 ABD dolarını 1470 dinar olarak belirlese de piyasada 1 ABD doları 1650 dinarı buluyor.
Irak'ta dolar/dinar kurunda yaşanan dalgalanma raflardaki ürün fiyatlarının da artmasına neden oluyor.
Kurda yaşanan bu dalgalanma nedeniyle Irak Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, 23 Ocak'ta, Merkez Bankası Başkanı Mustafa Galip Muhlifi görevden alarak yerine vekaleten Ali Muhsin Allak’ı atadı.
Merkez Bankası Başkanı'nın değiştirilmesi sonrası 1 ABD doları 1160 dinara geriledi.
Hükümet açıkladığı paketler kapsamında halka ucuz fiyata tavuk, un ve yumurta satmaya başladı. Alınan bu kararın yoksul aileleri hedeflediği ifade ediliyor.
Merkez Bankası'ndaki görev değişimi sonrası döviz kurunda yaşanan bu küçük düşüş sonrası kısa sürede kur yeniden yükselişe geçti.
Irak Merkez Bankası halka satışta döviz kurunu dolar başına 1470 Irak dinarı olarak belirlerken, karaborsa ve serbest piyasada 1 ABD doları 1590 ila 1620 dinardan işlem görüyor.
Hükümet açıkladığı paketlerle halka ucuz tavuk, un ve yumurta satmaya başlarken alınan bu kararlarla yoksul ailelere destek hedefleniyor.

Mısır para birimi, dolar karşısında tarihi değer kaybı yaşadı
Mısır cüneyhi, ABD doları karşısında 21 Mart 2022'den bu yana yaklaşık yüzde 51 civarında değer kaybederek tarihi bir düşüşe tanık oldu.
Mısır yerel para birimi, Kasım 2016'dan itibaren ülkede paralel bir piyasa olmamasına rağmen döviz kuru bugünlerde dalgalı bir dönemden geçiyor.
Tarihi bir düşüşe tanıklık eden Mısır para birimi cüneyh, ABD doları karşısında 29,91 seviyesinde işlem görüyor.
Cüneyh, ABD doları karşısında 10 yılda yüzde 74,7 değer kaybederken, Mısır Merkez Bankası 28 Kasım 2022'de döviz sıkıntısını aşmak ve yabancı yatırımcıların çekilmesini önlemek amacıyla ülkede faaliyet gösteren bankaların yöneticileriyle görüşmüştü.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe