Cezayir’de Buteflika'nın kardeşi ve iş adamları hazineye 35 milyar dolar tazminat ödeyecek

Yolsuzluk suçlamaları, merhum cumhurbaşkanının yönetiminin 20 yılını kapsıyor

Cezayir Adalet Bakanlığı Binası (Adalet Bakanlığı)
Cezayir Adalet Bakanlığı Binası (Adalet Bakanlığı)
TT

Cezayir’de Buteflika'nın kardeşi ve iş adamları hazineye 35 milyar dolar tazminat ödeyecek

Cezayir Adalet Bakanlığı Binası (Adalet Bakanlığı)
Cezayir Adalet Bakanlığı Binası (Adalet Bakanlığı)

Cezayir'de mahkeme, merhum Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın kardeşi Said Buteflika ve büyük bir iş adamı grubuna kamu hazinesine yerel para birimi cinsinden 35 milyar dolara tekabül eden bir değerde tazminat ödemeye mahkum etti. Karar, altyapı projeleri ve kamu anlaşmalarıyla ilgili büyük yolsuzluk suçlamaları kapsamında verildi.
Kamu hazinesini temsil eden sivil tarafın avukatları, bir hafta önce başlayan ve medyanın "Buteflika yönetiminin sembolleri" (1999-2019) dediği dava kapsamında salı akşamı tazminat taleplerini yargıya sundular. Yolsuzlukla Mücadele ve Önleme Kanunu kapsamındaki dosyada, “yolsuzluk suçları, kara para aklama, kambiyo mevzuatının ihlali ve istihdamın kötüye kullanılmasından kaynaklanan gelirlerinin gizlenmesi” suçları da yer alıyor.
Şarku’l Avsat’ın Eş-Şuruk Gazetesi’nden aktardığı habere göre, Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın iktidardan ayrılmasını talep eden halk hareketinin patlak vermesini takip eden dönemde (22 Şubat 2019) Said Buteflika ile ona yakın iş adamları arasında yüzlerce telefon görüşmesi yapıldığını doğruladı. Ayrıca, bu görüşmeleri tespit eden emniyet güçlerinin yolsuzluk şüphesiyle soruşturma başlattığını bildirdi.
Gazete haberinde, cumhurbaşkanının kardeşi ve kıdemli danışmanı arasındaki özel sektör işverenleriyle olan iletişimin yoğunluğu, “aralarında şüpheli bir ilişkinin varlığına” işaret ediyor. Güvenlik soruşturmalarına göre, iş adamlarında endişe hakim ve takip edilmekten korkuyorlardı. Bu sebeple, devlette etkili ve yetkili olan oligarklar için kârlı projeler elde etmekle tanınan Said ile temas haline geçtiler.
Davanın en önde gelen sanıkları arasında, Cumhurbaşkanı Buteflika ile babalarının güçlü bir dostluğu olduğu bilinen Kuninef kardeşlerin yanı sıra, Ali Haddad ve Muhyiddin Tahkut yer alıyor. 3 buçuk yıldır cezaevinde olan sanıklara yargı yolsuzluk davalarında ağır cezalar verdi. İddianamede ayrıca 2020 yılında koronavirüsten ölen iş adamı Tayyib Zağimi'nin adı da bulunuyor.
İş Liderleri Forumu'nun (FCE) eski başkanı Ali Haddad, tutuklu Başbakanlar Ahmed Uveyhi ve Abdulmelik Sellal ile diğer bakanlar ve yetkililerle yargılandığı çeşitli yolsuzluk davalarından adı geçiyor. Kuninef kardeşler ise daha önce cumhurbaşkanlığına yakınlıkları nedeniyle bakanların seçiminde belirleyici güce sahip oldukları belirtiliyor.
Geçen haftaki duruşmanın başında hâkimin yolsuzluk olaylarıyla ilgili sorularını yanıtlamayı reddeden Said şunları söyledi: “Adli soruşturma aşamasında dinlenmedim, bu nedenle soru sormanıza gerek yok çünkü cevap vermeyeceğim.”
Said ve diğer sanıkların cezaevinden itibaren uzaktan duruşma yöntemiyle yargılanıyor olması dikkat çekiyor. Bu yargılama şekli, Cezayir Adalet Bakanlığı tarafından korona krizinin başında, salgını önlemeye yönelik tedbirler çerçevesinde benimsenmiş. Gözlemci ve savunma makamlarının yoğun itirazına rağmen uzaktan duruşma yöntemi devam ediyor
Geçen Haziran ayında 8 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davada Said'e başkentteki iki daireden oluşan mülkünün kaynağı, arsa ve banka hesapları soruldu. Said, “Emeklerimin ve ailemden bana miras kalanların ilk meyvesidir” cevabını verdi. Said ayrıca, merhum cumhurbaşkanı olan kardeşinin “temiz oluşunu” birçok davada savundu ve onun “yolsuzluk, kötü yönetim ve yasadışı kazanç” ile suçlanmasını reddetti.
2 Nisan 2019 tarihinde istifa eden eski Cumhurbaşkanı 17 Eylül 2021'de hayatını kaybetti. Avukatlar, önde gelen yetkililerin duruşmaları sırasında Cumhurbaşkanı Buteflika'nın kendisinin yolsuzlukla ilgili olarak dinlemesi için getirilmesini talep ettiler. Ancak dönemin hakimleri bunu şiddetle reddetti. Cezayir yasalarına göre hapis cezaları birleştirilmez ancak çeşitli davalarda hüküm giymiş olanlara en yüksek ceza uygulanır ve kalan cezalar düşürülür.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.