İranlı tanınmış aktivist Araş Sadeghi’ye 5 yıl 8 ay hapis cezası

İranlı tanınmış aktivist Araş Sadeghi’ye 5 yıl 8 ay hapis cezası
TT

İranlı tanınmış aktivist Araş Sadeghi’ye 5 yıl 8 ay hapis cezası

İranlı tanınmış aktivist Araş Sadeghi’ye 5 yıl 8 ay hapis cezası

İran mahkemesi, Mahsa Amini’nin ölümünden bu yana ülkeyi kasıp kavuran protestolara katıldığı için aktivist Araş Sadeghi’yi 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı.
Sadeghi, Ekim ayında protesto hareketi zirvedeyken gözaltına alınmış ve bir hafta önce kefaletle serbest bırakılmıştı.
AFP’nin haberine göre, Sadeghi’nin avukatı Ramin Safarnia, “Müvekkilim ‘ulusal güvenliğe karşı yasadışı toplanma suçundan beş yıl ve ‘rejim aleyhinde propaganda yapma’ suçundan sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı” dedi.
2009’dan bu yana birden fazla kez hapse atılan Sadeghi’nin bu kararın ardından tutuklanıp tutuklanmadığı henüz bilinmiyor. 
İran’da bu tür davalarda sanıklar hakkında hüküm verilirken şartlı tahliyede kalmaları, ancak daha sonra yetkililer tarafından cezalarını çekmek üzere çağrılmaları nispeten yaygın.
Avukat ayrıca, Tahran Devrim Mahkemesi’nin Sadeghi’nin internete girmesinin yanı sıra ülkeyi terk etmesi, Tahran ve Kuzey vilayetlerine seyahat etmesini iki yıl süreyle yasaklandığını bildirdi.
Bu kısıtlamaların ne zaman yürürlüğe gireceği ve internet yasağının ne kadar süreceği henüz netlik kazanmadı.
Sadeghi’nin babası Twitter üzerinden kararı eleştirerek, “Aman Tanrım! Bu adil bir karar mı?” diye yazdı.
Ailesine göre, kanser olan Sadeghi’nin özel ilaçlara ihtiyacı var ve sağlığı hassas durumda.
2013 yılında ulusal güvenlik suçlamasıyla 19 yıl hapis cezasına çarptırılan Sadeghi, 2016 yılında cezasını çekmeye başladı, ancak sağlık sorunları nedeniyle 5 yıl sonra serbest bırakıldı.
Yurtdışında Farsça yayın yapan medyaya göre, Sadeghi’nin eşi, gazeteci ve aktivist Golrokh İbrahimi de Eylül ayında gözaltına alındı ve hala hapishanede.
İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRANA), İranlı yetkililerin protestolara yönelik kanlı müdahalesinde 71’i 18 yaş altı olmak üzere 527 kişi hayatını kaybetti. İran güvenlik güçleri arasında da 70 kişi öldü.
HRANA’ya göre, son protesto dalgasının vurduğu 164 şehir ve bölgede 19 bin 571 kişinin gözaltına alındığı tahmin ediliyor.
Yetkililer, güvenlik servisleri ve yargı tarafından tutulan toplam tutuklu sayısına ilişkin bir rakam vermedi.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.