Ukrayna: Rusya adına casusluk yaptığı iddiasıyla bir güvenlik görevlisi tutuklandı

Ukrayna Güvenlik Güçleri Kiev’de (Reuters)
Ukrayna Güvenlik Güçleri Kiev’de (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya adına casusluk yaptığı iddiasıyla bir güvenlik görevlisi tutuklandı

Ukrayna Güvenlik Güçleri Kiev’de (Reuters)
Ukrayna Güvenlik Güçleri Kiev’de (Reuters)

Ukraynalı yetkililer dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Rusya adına casusluk yaptığı şüphesiyle Ukraynalı bir güvenlik görevlisinin tutuklandığını belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığına göre, Ukrayna Devlet Soruşturma Bürosu, tutuklanan kişinin Ukrayna Güvenlik Servisi’nden (SBU) bir yarbay olduğunu ve söz konusu kişinin askeri kontrol noktalarının yerlerini ve diğer gizli bilgileri Rusya’ya aktardığını duyurdu.
İddiaya göre şahıs, verileri e-posta ve bir mesajlaşma uygulaması yoluyla Rus yetkililere gönderdi. Soruşturma bürosu, aramanın Rus telefonlarını, SIM kartlarını, nakit parayı ve Rus devleti kolluk kuvvetleri ile uzun vadeli bağları kanıtlayan diğer kanıtları da ortaya çıkardığını söyledi.
SBU Başkanı Vasyl Malyuk, “Bugün SBU bir ekip olarak çalışıyor ve Ukrayna’nın zaferi için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Saflarımızı hainlerden arındırmak bu sürecin önemli bir parçası” dedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, çocukluk arkadaşı olan eski SBU başkanını Temmuz ayında Rusya ile işbirliği şüphesiyle görevden almıştı.
Yakın zamanda kurtarılan bölgelerden Ukrayna’daki Rus bağlantılı kiliselere kadar her yerde casus ve sabotajcı arayışı, Ukrayna’nın 12’inci ayına giren Rus işgaline karşı savunmasının önemli bir parçası.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.