Petrol fiyatları ABD ekonomisinin güçlü büyüme göstermesiyle yükseliyor

Çin ekonomisinin normale dönmesi, petrol talebinde (AP) toparlanma beklentilerini artırıyor
Çin ekonomisinin normale dönmesi, petrol talebinde (AP) toparlanma beklentilerini artırıyor
TT

Petrol fiyatları ABD ekonomisinin güçlü büyüme göstermesiyle yükseliyor

Çin ekonomisinin normale dönmesi, petrol talebinde (AP) toparlanma beklentilerini artırıyor
Çin ekonomisinin normale dönmesi, petrol talebinde (AP) toparlanma beklentilerini artırıyor

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 87,77 dolardan işlem görüyor.
Dün 88,01 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 87,47 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 10.04 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,34 artarak 87,77 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 81,29 dolardan alıcı buldu.
Fiyatlardaki yükselişte, ABD ekonomisinin güçlü büyüme göstermesi, azalan resesyon endişeleri ve Çin'de petrole olan talepte artış beklentisi etkili oldu.
ABD'de dün açıklanan veriler ülke ekonomisine ilişkin olumlu sinyaller verdi. Buna göre, ABD ekonomisi, 2022'nin 4'üncü çeyreğinde yüzde 2,9 ile beklenenden fazla büyüdü. Analistler, söz konusu verilerin ardından ABD Merkez Bankasının (Fed) ülke ekonomisine "yumuşak iniş" yaptırabileceğine yönelik beklentilerin güçlendiğini kaydetti.
Öte yandan, Çin'de kritik Kovid-19 vaka oranı yüzde 72, hastanelerdeki hastalarda ölüm oranı ise yüzde 79 düştü. Vakalarda yaşanan azalmanın Çin ekonomisinin normalleşmesine işaret etmesiyle birlikte petrol talebinde toparlanma beklentileri artıyor.
Arz tarafında ise piyasa oyuncuları, AB'nin Rus rafine ürünlerine yönelik 5 Şubat'ta başlayacak yasaklarını ve OPEC+ toplantısını bekliyor.
Brent petrolde teknik olarak 87,89 ile 88,06 dolar aralığının direnç, 87,72 ile 87,55 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC