Mali’de 1000’den fazla tutuklu, terör suçlamasıyla yargılanmayı bekliyor

Mali’deki BM Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’na (MINUSMA) bağlı Fildişi Sahili askerleri, salı günü Abidjan’da düzenlenen törende. Temmuz ayında Mali’de tutuklanıp hüküm giymiş Fildişi Sahili’nden 49 asker için bu ay af çıktı (AFP)
Mali’deki BM Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’na (MINUSMA) bağlı Fildişi Sahili askerleri, salı günü Abidjan’da düzenlenen törende. Temmuz ayında Mali’de tutuklanıp hüküm giymiş Fildişi Sahili’nden 49 asker için bu ay af çıktı (AFP)
TT

Mali’de 1000’den fazla tutuklu, terör suçlamasıyla yargılanmayı bekliyor

Mali’deki BM Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’na (MINUSMA) bağlı Fildişi Sahili askerleri, salı günü Abidjan’da düzenlenen törende. Temmuz ayında Mali’de tutuklanıp hüküm giymiş Fildişi Sahili’nden 49 asker için bu ay af çıktı (AFP)
Mali’deki BM Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’na (MINUSMA) bağlı Fildişi Sahili askerleri, salı günü Abidjan’da düzenlenen törende. Temmuz ayında Mali’de tutuklanıp hüküm giymiş Fildişi Sahili’nden 49 asker için bu ay af çıktı (AFP)

Mali’de terör davalarına bakan mahkeme, 2019’da ülkedeki BM Barış Gücü’ne yönelik terör saldırılarına karışmakla suçlanan bir zanlı hakkında idam hükmü verdi. Halihazırda aynı suçtan tutuklanan 1000’den fazla tutuklu yargılanmayı bekliyor.
2013 yılında terör davalarına bakmak üzere kurulan mahkeme, yasa ve yürütme engellerinden ötürü senelerce atıl kaldı, ancak son haftalarda çalışmalarına hız vererek, 1980’den bu yana ilk idam hükmünü verdi.
Mahkeme, zanlıyı 22 Şubat 2019’da Mali’nin kuzeyindeki BM Barış Gücü’ne bağlı devriyeye karşı gerçekleşen ve Misyonun üç üyesinin ölümüyle  iki kişinin yaralanmasına sebep olan saldırı planlamakla suçlanıyor.  Zanlı, terör suçu işlemek, örgüt üyeliği, cinayet, hırsızlık ve yasadışı ateşli silah bulundurma gibi suçlamalardan da suçlu bulundu.
Terör davalarıyla ilgilenen mahkeme, BM Barış Gücü’nü hedefleyen saldırılara ilişkin dosyalara ilk kez bakmıyor. Ancak mahkeme savcısı, BM Barış Gücü’nün bu kez kendilerine “teknik ve bilimsel destek” sağladığını söyleyerek hazırlanan dosyanın “ender ve bilimsel olduğuna, saldırının failleri ile sanık arasındaki bağlantıyı tespit etmenin belgelerin adli incelemesiyle mümkün olduğuna” işaret etti.
Savcı, yargılama esnasında, Mali Devleti’nin, barış ve güvenliğin sağlanmasında ülkeye yardım etmek için 2013’ten beri görevde bulunan ve yaklaşık 15 bin kişiden oluşan BM Barış Gücü unsurlarını korumakla yükümlü olduğunu ekledi. Bununla birlikte Barış Gücü, birçok terör saldırısına maruz kaldı. BM, Mali’yi, barışı koruma misyonları için en tehlikeli ülke olarak sınıflandırdı.
Eylül 2020’de aynı mahkeme, Çad askeri birliğini hedef alarak ülkenin kuzeyindeki bir yola mayın döşediğini mahkeme karşısında itiraf eden bir kişiyi terör suçlamasıyla yargılayıp hakkında müebbet hapis cezası vermişti. Aynı şekilde geçen yıl terör zanlısı dokuz kişiye de BM Misyonuna karşı yapılan terör saldırılarının arkasında durdukları suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Resmi raporlara göre Malili yetkililer 2022 yılında terör eylemlerine karıştıklarından şüphe edilen binden fazla kişiyi tutukladı; bunlar, terör davalarına bakan mahkemenin karşısına çıkarılmayı bekleyerek cezaevlerinde çürüyor. Bu bekleyiş; dosyaların karışıklığı, soruşturmanın zorluğu ve mahkemenin yavaşlığı sebebiyle birkaç sene de sürebilir.
Mali Devleti, terörle mücadelede yargı sistemini etkinleştirmeye ve hukuk sistemini modernleştirmeye çalışırken aynı zamanda DEAŞ örgütünün ülkenin kuzey ve merkez bölgelerinde nüfuz alanını genişletmesine karşı askeri harekâtını da sürdürüyor. Bu bağlamda ordu, perşembe günü 3 Aralık ila 25 Ocak arasında gerçekleşen ayrı askeri operasyonlarda 65 teröristin öldürüldüğünü açıklayarak askeri operasyonlarının, ülkenin kuzeyi ile merkezi arasında dağılmış olan Mopti, Douentza, Ségou, Bandiagara ve Gao bölgelerini içerdiğini belirtti.
Silahlı Kuvvetler Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Albay Süleyman Dembele şu açıklamalarda bulundu: “Ordu, 22 hava görevi, 17 hava saldırısı, 3 topçu bombardımanı ve 20 taarruz keşif görevi olmak üzere 62 saldırı görevi gerçekleştirdi. Operasyonların sonucunda 65 terörist etkisiz hale getirildi, 42 kişi tutuklandı, 22 terörist lojistik üs yıkıldı ve 5 araç, 34 motosiklet ve 13 el yapımı patlayıcı imha edildi.”
Mali, 2012’den bu yana güvenlikten mahrum. El-Kaide örgütüne bağlı gruplar, ülkenin üçte birinden fazlasını ele geçirdikten sonra Fransa önderliğindeki uluslararası güçler, bu terörist grupları ülkeden çıkarmak için müdahale etti. Yıllar içinde el-Kaide, yöntemlerini değiştirerek bu fakir Afrika ülkesini tüketen bir gerilla savaşı yürüttü.
2020 yılında genç subaylar, bir askeri darbeyi yöneterek ilk görevlerinin terörü bitirmek olduğunu duyurdular. Bu doğrultuda Fransa yerine Rusya ile iş birliğine yönelip çok sayıda Rus silahı elde ettiler, ayrıca özel Rus Wagner grubu savaşçılarından da yardım istediler. Teröre karşı somut sonuçlar alınmaya başladı ancak terör saldırıları durmadı, hatta daha tehlikeli bir hal aldı ve başkent Bamako’ya yaklaştı.
2020’den bu yana ülkeyi yöneten Albay Assimi Goita, geçtiğimiz hafta önümüzdeki günlerde ormanlardaki teröristleri kovmak için geniş çaplı bir askeri operasyon başlatmaya niyetli olduğunu açıkladı. Albay, yerel lehçede “yeni şafak” anlamına gelen Telecora ismini verdiği operasyonun, anayasa referandumu ve yaklaşan seçimlere hazırlanmak için ülkenin güvenliğini temin etmeyi hedeflediğini belirtti.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.