Yemen'den 'insani felaket' uyarısı

Aden’de düzenlenen Yemen Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Vaid Bazib’in başkanlık ettiği toplantıda yetersiz beslenmeyle yüzleşmenin yolları el alındı. (SABA)
Aden’de düzenlenen Yemen Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Vaid Bazib’in başkanlık ettiği toplantıda yetersiz beslenmeyle yüzleşmenin yolları el alındı. (SABA)
TT

Yemen'den 'insani felaket' uyarısı

Aden’de düzenlenen Yemen Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Vaid Bazib’in başkanlık ettiği toplantıda yetersiz beslenmeyle yüzleşmenin yolları el alındı. (SABA)
Aden’de düzenlenen Yemen Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Vaid Bazib’in başkanlık ettiği toplantıda yetersiz beslenmeyle yüzleşmenin yolları el alındı. (SABA)

Yemen Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Vaid Bazib, finansman eksikliğinin devam etmesi ve kalkınma, barış ve insani müdahalelerin olmaması durumunda ülkenin insani bir felakete maruz kalacağı konusunda uyardı.
Birleşmiş Milletler, bu yıl içinde 14 milyon kişiye hayat kurtaran insani yardım sağlamayı ve temel hizmetlerin daha geniş çapta çökmesini önlemek için ortaklarla çalışmayı hedeflediğini açıkladı. Yemen Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı, 5 yaş altı çocukların yaklaşık yarısının bodur olduğunu, 1,3 milyon hamile ve emziren kadın ile 5 yaş altı 2,2 milyon çocuğun zayıf olduğunu ve yaklaşık 19 milyon kişinin gıda güvensizliği yaşadığını bildirdi.
Bazib, “Yemen hükümeti ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayınlanan gıda güvenliği analizine göre ülkede yaklaşık 17,4 milyon insan yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşıyor. Yani nüfusun yüzde 56'sı acil müdahaleye ihtiyaç duyuyor” dedi.
Finansman eksikliğinin devam etmesi ve kalkınma, barış ve insani müdahaleler arasında bir bağlantının olmaması durumunda insani bir felaket yaşanacağı uyarısında bulunan Yemenli bakan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her düzeyde çaba ve desteği harekete geçirme konusunda kararlılık, gıda güvenliğinin sürekli bozulmasına karşı koymak ve daha iyi bir yaşam standardı sağlamak için farkındalık yaratmak adına destekleyici ağlar bulmaya ihtiyaç var. Çocuk ve annenin yetersiz beslenme ve gelişiminin feci etkilerini sonlandırmada özel sektörün rolü önemli.”
Birleşmiş Milletler bu yıl için insani müdahale planını yayınladı. BM, stratejilerinin acil ve kritik düzeydeki ihtiyaçları karşılamayı ve Yemen'de 14 milyon kişiye hayat kurtarıcı insani yardım sağlamayı amaçladığını açıkladı. BM ayrıca vahim insani durumu daha da kötüleştirecek olan, temel hizmetlerin ve ekonomik koşulların daha geniş bir şekilde çökmesini önlemek için kalkınma ortaklarıyla yakın işbirliği içinde çalışacak.
Uluslararası örgüt, makroekonomik istikrarsızlık ve riyalin değer kaybetmesi, hanehalkının azalan satın alma gücü, enflasyon ve gıda, yakıt ve diğer temel emtia fiyatlarının artması, temel hizmetlerin sürekli olarak çökmesi ve Yemen ekonomisinin kırılganlığının bir sonucu olarak insani ihtiyaçların sabit kalacağını ve savunmasız nüfusun direncinin azalacağını öngörüyor.
Birleşmiş Milletler, bu yıl içinde Yemen'deki müdahale planı için üç stratejik hedef belirledi. Birinci hedef gıda güvensizliği, yetersiz beslenme, salgın hastalıklar ve önlenebilir hastalıkların tespit edilmesinin ardından hayat kurtaran insani yardımı zamanında sağlayıp krizden etkilenen çocuklar ve yetişkinler arasındaki ölümleri azaltmak. Planın ikinci stratejik hedefi, krizden etkilenen her yaştan savunmasız insanı çok sektörlü müdahaleye tabi tutmak, kalıcı çözümlere erişimi artırmak ve direnme gücünü tarım, geçim kaynakları, temel hizmetlerin sağlanması ve diğer yollarla desteklemektir. Bu strateji ayrıca Birleşmiş Milletler Yemen Mukim Koordinatörünün gözetiminde kalıcı çözümlere odaklanan bir çalışma grubunun kurulmasını amaçlıyor.
Üçüncü hedef ise, daha koruyucu bir ortam oluşturma, uluslararası insan hakları hukukuna uyumu teşvik etme ve temel yardımları sağlama yoluyla riskleri hafifletmeyi amaçlar.
 BM Mukim ve İnsani Yardım Koordinatörü William David Gresley, ortakların insani müdahaleyi güçlendirmeye devam edeceğine söz verdi. Geçen yılın ortasında yayınlanan yardım çalışmalarının değerlendirilmesinde yer alan tavsiyelere uyduklarını ifade eden Gresley, en savunmasız grupların ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt vermek, bu ihtiyaçların temel nedenlerini ele almak ve daha sürdürülebilir sonuçlar elde etmek için ortaklarla bağları güçlendirme adına çaba göstermeye devam edeceklerini söyledi.
İnsani yardım ortaklarının bu yıl 4,3 milyar dolar finansman aradığını duyuran BM yetkilisi, finansman yetersizliği durumunda, hayati önemdeki insani yardım programlarının ve hizmetlerin askıya alınacağı konusunda uyardı.



Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.


Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.