İsrail polisi, serbest bırakılan Kerim ve Mahir Yunus’un ailelerine ait paraya ve araca el koydu

Mahir Yunus serbest bırakıldıktan sonra yakınlarıyla bir araya geldi. (DPA)
Mahir Yunus serbest bırakıldıktan sonra yakınlarıyla bir araya geldi. (DPA)
TT

İsrail polisi, serbest bırakılan Kerim ve Mahir Yunus’un ailelerine ait paraya ve araca el koydu

Mahir Yunus serbest bırakıldıktan sonra yakınlarıyla bir araya geldi. (DPA)
Mahir Yunus serbest bırakıldıktan sonra yakınlarıyla bir araya geldi. (DPA)

İsrail polisi, Savunma Bakanı Yoav Galant’ın emriyle, serbest bırakılan Kerim ve Mahir Yunus’un Ara beldesindeki ailelerinin evine baskın düzenledi. Baskında 500 bin şekel (yaklaşık 150 bin dolar) değerinde paraya ve aileye ait araca el koyuldu.
Polis güçleri yaptığı açıklamada operasyonu, iki tutuklunun söz konusu parayı ve aracı Filistin Otoritesi tarafından kendilerine aktarılan ödeneklerden aldığını iddia eden Bakan Galant’ın emri üzerine gerçekleştirdiklerini bildirdi. Bakana yakın bir kaynak dün Galant’ın imzaladığı emir hakkında “Savunma Bakanlığı’nda Terörizmle Ekonomik Mücadele Dairesi’nin tavsiyesi ve Filistin Yönetimi’nden yeni mali ödeneklerin yapıldığı iddiası üzerine verildi” dedi.
Serbest bırakılan iki esirin ailelerinden bir kaynak da “Bu para ve araç aile malıdır. Toplanarak iki esirin uzun yıllar süren esaretlerini telafi etmek ve hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla hediye olarak tahsis edildi” açıklamasında bulundu. Kaynak, söz konusu mallara el konulmasını ‘İsrail makamlarının Filistin Yönetiminden aylık maaş ve ödenek aldıklarını iddia ederek Filistinli mahkumlara ve ailelerine karşı yürüttüğü bir dizi zulüm ve baskıcı uygulama kapsamındaki bir soygun operasyonu’ olarak değerlendirdi.
İsrail makamları, Kerim Yunus’u bu ayın başlarında ve Mahir Yunus’u ise geçen hafta, İsrail hapishanelerinde 40 yıl geçirdikten sonra serbest bırakmıştı. İki tutsağın sıcak bir şekilde karşılanması İsrail yönetimini öfkelendirdi. Onlara ve ailelerine karşı misilleme yapmaya başladı. Ailenin evlerine birkaç baskın düzenlendi ve aralarında kadınların da bulunduğu çok sayıda aile üyesi sorgulanmak üzere çağrıldı. Kalabalık polis güçleri geçen pazartesi günü, serbest bırakılan Kerim Yunus’un evine baskın düzenledi. Ağabeyinin eşi ve diğer bir akrabası sorgulanmak üzere götürülürken çok sayıda resim ve afişe el konuldu. Kardeşleri Nedim, Hakim ve Tamim’e soruşturma için bir celp mektubu bırakıldı. İsrail polisi geçen hafta cuma akşamı da serbest bırakılan Mahir Yunus ve kardeşi Nadir Yunus’u ‘teröre tahrik’ gerekçesiyle soruşturmaya çağırdı.
Hükümet, özellikle mahkumları hedef alan bir yasa çıkarmak için çalışmalara başladı. Yasa, terör suçundan hüküm giymiş herhangi bir İsrail vatandaşının cezasını çektikten sonra Filistin Otoritesi’nden maaş veya sosyal yardım alması halinde sınır dışı edilmesini gerektiriyor.
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kerim ve Mahir Yunus Suriye’ye sınır dışı edilene kadar dinlenmeyeceğini duyurdu. İçişleri Bakanı Aryeh Deri de Yunus’un yakınlarının sınır dışı edilmesi için hükümetin adli müşavirine talepte bulundu.
Kerim Yunus’un esaret altındayken el-Fetih Hareketi’nin Merkez Komite üyeliğine seçildiği biliniyor. Kendisi, pozisyonu gereği siyasi faaliyetleri için ödeme alıyor. Görünüşe göre İsrail istihbaratı, Kerim Yunus’un vatanını terk etmesi veya en azından Batı Şeria’ya taşınması için kendisini umutsuzluğa düşürmeye çalışıyor.



COP30 iklim konferansı mekanında çıkan yangında dumandan etkilenen 13 kişi tedavi altına alındı

Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)
TT

COP30 iklim konferansı mekanında çıkan yangında dumandan etkilenen 13 kişi tedavi altına alındı

Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)

Organizatörler, dün Brezilya'nın Belém kentinde düzenlenen BM iklim konferansı (COP30) mekanında çıkan yangının ardından 13 kişinin duman zehirlenmesi nedeniyle tedavi altına alındığını bildirdi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Bugün erken saatlerde Belém'deki COP30 mekanının Mavi Bölgesi'nde yangın çıktı. İtfaiyeciler ve BM güvenlik görevlileri yangına hızla müdahale ederek yaklaşık altı dakikada kontrol altına aldı. Orada bulunan herkes güvenli bir şekilde tahliye edildi."

Açıklama şöyle devam etti: "Duman zehirlenmesi nedeniyle 13 kişi yerinde tedavi altına alındı. Gözlem altındalar ve uygun tıbbi bakım alıyorlar."

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre büyük yangın Ulusal Pavyon alanında çıktı ve duman, Brezilya'nın Amazon bölgesindeki BM iklim konferansına ev sahipliği yapan mekanın içine ve çevresine yayılarak paniğe neden oldu.

Yangın çatının bir kısmına zarar verdi, ancak yangının tam yeri henüz belirlenemedi.

Brezilya Turizm Bakanı Celso Sabino, yangının çıkmasından birkaç dakika sonra yerel televizyona yaptığı açıklamada, yangının "kontrol altında" olduğunu, "Pará eyaletinden itfaiye ekiplerinin olay yerinde olduğunu" ve herhangi bir yaralanma olmadığını söyledi.

Sabino, "Ne olduğunu ve nedenini birkaç dakika içinde öğreneceğiz... Elektrik kısa devresi veya telefon şarjı olabilir" dedi.

Taraflar Konferansı'na katılan on binlerce kişi, konferans merkezinin yakınındaki hafif yağmur altında sakin bir şekilde tahliye edilirken, havada yanan plastik kokusu hakimdi.

Yangın, bu akşam sona ermek üzere olan zorlu müzakereleri etkileyebilir.

Mekânın dışında AFP'ye konuşan endişeli bir delege, "Bu durum süreci geciktirecek," dedi ve ekledi: "Vermemiz gereken kararlar var."

BM Genel Sekreteri António Guterres, dün sabah konferansta, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum ihtiyaçlarını ele almak ve fosil yakıtlara bağımlılıklarını azaltmak için bir uzlaşmaya varılabileceğine olan inancını dile getirdi.

Belém Konferansı'nın Brezilya başkanlığında yoğun istişareler yapılırken Guterres, katılımcılara "İddialı bir anlaşmaya varmak için iyi niyetle kararlı olun" ifadelerini kullandı.


Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti

Rusların Zaporijya'ya düzenlediği saldırıda bir araç yandı (AFP)
Rusların Zaporijya'ya düzenlediği saldırıda bir araç yandı (AFP)
TT

Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti

Rusların Zaporijya'ya düzenlediği saldırıda bir araç yandı (AFP)
Rusların Zaporijya'ya düzenlediği saldırıda bir araç yandı (AFP)

Ukrayna'nın güneydoğusundaki Zaporijya bölgesinin valisi İvan Fedorov, dün yaptığı açıklamada, Rus saldırısında beş kişinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını söyledi.

 Zaporijya'da Rus hava saldırılarının hedef aldığı bir bölgede Ukraynalı kurtarma ekipleri (AFP)Zaporijya'da Rus hava saldırılarının hedef aldığı bir bölgede Ukraynalı kurtarma ekipleri (AFP)

Fedorov'un internette paylaştığı görüntülerde, binaların alevler içinde kaldığı ve sokakların molozlarla dolu olduğu görülüyor.

Vali daha önce, yaklaşan bir Rus güdümlü bombalı saldırı konusunda uyarıda bulunmuştu.


Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS