Yüksek Mahkeme, Netanyahu'nun görevden alınmasını teknik gerekçelerle reddetti

Binyamin Netanyahu (Reuters)
Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Yüksek Mahkeme, Netanyahu'nun görevden alınmasını teknik gerekçelerle reddetti

Binyamin Netanyahu (Reuters)
Binyamin Netanyahu (Reuters)

Batı Kudüs'teki Yüksek Mahkeme, dün, İsrail Demokrasi Muhafızları örgütü tarafından kendisine sunulan talebe yanıt vermeyi reddetti. İsrail Demokrasi Muhafızları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun görevini yapamayacak durumda olduğunun duyurulmasını, kendisini başbakanlıktan istifa etmeye zorlayan bir emir verilmesini istemişti. Zirâ üç farklı davada yolsuzluk ile suçlanan Netanyahu, Merkez Mahkemesi heyeti huzurunda imzalanan çıkar çatışması anlaşmasını ihlal etmişti.
Üç yargıç Dafna Barak Erez, Halid Kabub ve Yechiel Kosher, bu reddin teknik nedenlerden kaynaklandığını, mahkemenin dilekçenin içeriğine ilişkin tutumunun anlaşmaya aykırılık olarak görülmemesi gerektiğini bildirdiler. Dilekçeyi reddetme kararlarını, dilekçe sahipleri tarafından ileri sürülen iddiaların 16 Ocak'ta Başsavcıya gönderdikleri bir yazıda da sunulduğu, ancak henüz cevap gelmediğini ifadeleri ile desteklediler. Dilekçe bu ayın 24'ünde Yargıtay'a sunulmuştu. Ardından geçen sadece bir haftanın prosedürleri azaltmak için yeterli bir süre olmaması dolayısıyla mahkemenin bunu reddetmekten başka seçeneği yoktu.
Ancak hakimler, kararlarının iddiaların içeriğine ilişkin herhangi bir ilkeli veya hukuki pozisyon oluşturmadığını, bunun nihai bir karar olmadığını açıkça belirtti. Bu sebeple Netanyahu'nun görevde bulunmasının yasal olup olmadığı sorusu, yargı danışmanı talebe yanıt verene kadar cevapsız kalacak.
Dilekçe sahipleri, hükümetin adli danışmanı Gali Baharav-Miara ile bir kez daha temasa geçerek talebin hızlandırılmış bir şekilde incelenmesini, davanın içeriğine bir yanıt verilmesini talep ettiklerini açıkladılar. Aynı zamanda makul bir süre içinde bir yanıt verilmediği taktirde İsrail Demokrasi Muhafızları’nın mahkemenin konuyu ele alması için Yüksek Mahkemeye yeniden dilekçe verileceğini doğruladılar.
İsrail Demokrasi Muhafızları’nın söz konusu dilekçesinde, Netanyahu ve Adalet Bakanı Yariv Levin tarafından başlatılan yargıyı zayıflatma planının sistem açısından kapsamlı değişiklikleri içerdiğine dikkat çekiliyor. Böylece yargı ve yargıçların bağımsızlığının zayıflatılacağına, kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukukun üstünlüğünün hedef alınacağına, hükümet yetkililerine sağlanan hukuki danışmanlığın, hükümet sistemlerine ve insan haklarına sağlanan etkin korumanın hedef alınacağına değiniliyor.
Dilekçede ayrıca, “Bu hususlar Yüksek Mahkeme Başkanı Esther Hayut'un açıklamalarından anlaşılabileceği gibi, başsavcılığın ifadelerinden de çıkarılabilir. Bu hususların, başbakanın sürekli olarak görevini yapamayacak durumda ilan edilebilmesi için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı konusunda büyük ve belirleyici bir ağırlığı var. Bu bağlamda mahkeme, bizim de bahsettiğimiz gibi, Netanyahu'nun üzerindeki suç bulutu nedeniyle başbakanlık görevlerini yapamayacak durumda biri olarak ilan edilmesi ihtimaline değinmiştir” ifadelerine başvuruldu.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.