Marada Hareketi lideri ve eski bakan Süleyman Franciyye: Hizbullah’ın adayı değilim

Süleyman Franciyye’nin açıklaması Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai ile görüşmesinin ardından geldi.

 Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai,26 Ocak’ta eski bakan Süleyman Franciyye ile bir araya geldi. (Twitter)
Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai,26 Ocak’ta eski bakan Süleyman Franciyye ile bir araya geldi. (Twitter)
TT

Marada Hareketi lideri ve eski bakan Süleyman Franciyye: Hizbullah’ın adayı değilim

 Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai,26 Ocak’ta eski bakan Süleyman Franciyye ile bir araya geldi. (Twitter)
Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai,26 Ocak’ta eski bakan Süleyman Franciyye ile bir araya geldi. (Twitter)

Marada Hareketi lideri ve eski bakan Süleyman Franciyye, Hizbullah’ın cumhurbaşkanı adayı olduğunu yalanladı. Franciyye, Özgür Yurtsever Hareket lideri Milletvekili Cibran Basil’in gerçekleştirdiği benzer bir görüşmeden birkaç saat sonra, Maruni Patriği Beşara er-Rai ile görüşmesinin ardından, Taif Anlaşması’na ve tam olarak uygulanmasına bağlı olduğunu vurguladı. Basil ise, “Hiç kimse cumhurbaşkanlığı dosyasında Hristiyan bileşeni atlayamaz” dedi.
Maruni Patrikhanesi’nin Bkerki’deki merkezine yapılan iki ziyaret, adaylar konusunda fikir birliğine varmak ve adaylıkları sınırlı isimlerle sınırlandırmak amacıyla geçen hafta meydana gelen siyasi hareketliliğin ardından gerçekleşti. Parlamentonun ilk seçim döneminde milletvekillerinin üçte ikisinin oyu ile cumhurbaşkanını seçememesine ilişkin devam eden temaslar, ikinci oturumda Temsilciler Meclisi üyelerinin üçte ikisinin hazır bulunmasını sağlamaya çalışıyor.
Franciyye, Rai ile görüşmesinin ardından şu açıklamada bulundu:
“Adaylığımı geri çekmek için cumhurbaşkanlığına aday olmadım. Ciddi bir aday olmamı sağlayacak kadar oy aldığımı hissettiğimde aday olurum. Herhangi bir cumhurbaşkanı konusunda anlaşmalarına karşı değilim.”
Franciyye, kendisini aday gösteren her ekibe teşekkürlerini ifade ederek Hizbullah’ın adayı olduğunu yalanladı. “Özgür Yurtsever Hareket lideri Milletvekili Cibran Basil’in beni reddetmek için nedenleri var. Çünkü meseleler, onun anlayış kapasitesinden daha büyük” diyen Süleyman Franciyye, ordu komutanı General Joseph Avn’un cumhurbaşkanlığına gelmesine karşı olmadığını söyledi. Avn’ın siyasi projesini ve ayrıca Lübnan Kuvvetleri ve İlerici Sosyalist Parti’nin adaylığını desteklediği milletvekili Mişel Muavvad’ın uzlaşıya dayalı bir cumhurbaşkanı olup olmadığını sordu. Franciyye, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Meydan okuyan bir başkan olmak istemiyorum. Çoğunluğun 65 oya ihtiyacı var. Dolayısıyla diyoruz ki Temsilciler Meclisi’nde 65 oy garantisi olmadan, adaylardan herhangi birinin cumhurbaşkanlığına garantili bir şekilde ulaşması sağlanmadan, ben veya başkası, hiç kimse cumhurbaşkanlığına ulaşamaz.”
Franciyye, Taif’ten ve onun tam uygulamasından yana olduğunu vurgularken “Bizim tavrımız bu” diyerek, “Muavvad cumhurbaşkanı olursa onunla işbirliği yaparız ama bu onu seçeceğimiz anlamına gelmez” dedi.  
Franciyye’nin Bkerki ziyareti öncesinde Franciyye’yi cumhurbaşkanlığına seçmeyi reddeden Cibran Basil, geçen çarşamba akşamı bir ziyaret gerçekleştirdi. Rai ile görüşmesinin ‘verimli ve iyi’ olarak nitelendiren Basil’in açıklaması şöyle oldu:
“Cumhurbaşkanı seçmekten başka çare yok. Cumhurbaşkanı seçilmeden geçen her gün sorun derinleşiyor. Diyalogdan başka çözüm yok, uzlaşı dışında seçim imkânı yok. Herkesle diyalog ve görüşme çağrısında bulunduk. Biz hazırız. Bunu gizli ve açık bir şekilde yapıyoruz. Bkerki bu diyalog için başlangıç noktası ve en uygun yer. Nihayetinde cumhurbaşkanlığı tüm Lübnanlılarındır. Ancak bu noktada hiç kimse Hristiyan bileşenini atlayamaz. Şahit olduğumuz bu girişimlerin yürürlüğe koyulmasına izin verilemez. Bu nedenle Hristiyan bileşenini atlamaya odaklanan her türlü konuşmayı çok fazla olumsuzlukla karşılıyoruz. Bu bileşeni atlamanın kabul edilemezliği hakkında bu gece dinlediğimiz konuşmaya ise büyük bir olumlulukla yaklaşıyoruz. Diğer Lübnanlılar gibi Hristiyanlar da söz sahibi olma kaygısı taşıyor ve bu yetkilendirmede temel bir söze sahip olmaya çalışıyorlar. Nihayetinde bu girişim Patrik Rai’nin elinde kalıyor ve biz bu tür girişimlere her zaman yanıt veriyoruz.”
Üyelerin üçte ikisinin katılımının sağlanamadığı 11 seçim oturumunun ardından son hamleler, yeterli çoğunluğu sağlamak için parlamento üyelerinin üçte ikisinin toplantıya katılımını sağlama etrafında dönüyor. Hizbullah, bloğunun varlığını güvence altına almak için Basil ile bu ikilemi ortadan kaldıramadı.
Güçlü Cumhuriyet Bloğu başarısızlığın ardından, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin cumhurbaşkanını seçmek için açık oturumlar düzenlemesini talep eden bir meclis dilekçesi hazırladı. Ulusal Haber Ajansı’na (NNA) göre blok, mümkün olduğu kadar çok imza toplamak için diğer bloklar ve bağımsız temsilciler ile temaslara başladı.
Milletvekili Melhem Halaf, 26 Ocak’ta bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, “Anayasa, genel durumu düzeltmek ve halk için bir merci olmak adına bir cumhurbaşkanı seçmek için Temsilciler Meclisi’nde kalmamı zorunlu kıldı” dedi. Necmeh Meydanı’nda kalacağını ve oradan ayrılmayacağını, sığınacak yeri olmayan mazlumları terk etmeyeceğini vurgulayan Halaf, “Özellikle cumhurbaşkanının yokluğu, parlamentonun cumhurbaşkanı seçememesi ve hükümetin olmaması ışığında yargı katledildi” diyerek son adli gelişmelere atıfta bulundu.



Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi’nde halen tıkanmış durumda olan ateşkes anlaşmasını ilerletmek amacıyla arabulucuların temasları sürüyor. Kahire ve Ankara, anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin iki ayrı toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu görüşmeler, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde yeni bir ilerleme sağlanması amacıyla yapılan kapsamlı toplantının ardından gerçekleştirildi.

Mısır ve Türkiye’de yapılan bu yeni toplantıların, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre, tıkanan anlaşmanın önündeki engelleri aşmaya yönelik girişimler niteliği taşıdığı belirtildi. Uzmanlar, İsrail’in ABD baskısı altında anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye itiraz etmeyebileceğini, ancak çekilmeler ve benzeri konulara ilişkin müzakereleri uzatarak uygulama sürecini aksatabileceğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakanın talimatıyla, Esirler ve Kayıplar Koordinatörü Gal Hirsch, ordu, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve Mossad yetkililerinden oluşan bir heyetin başında Kahire’ye gitti” denildi.

İsrail heyeti, üst düzey yetkililer ve arabulucu ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmelerde, Ran Gvili’nin cesedinin geri alınmasına yönelik çabalar ve bu sürecin ayrıntıları ele alındı.

Filistinli gruplar, 10 Ekim’de başlayan ateşkesin ilk aşamasından bu yana 20 İsrailli esiri sağ olarak, 27’sinin de cesedini teslim etti. Ran Gvili’nin cesedi ise henüz bulunamadı. Hamas, Gazze’deki büyük yıkım nedeniyle aramaların zaman alacağını belirtirken, İsrail anlaşmanın ikinci aşamasını başlatmaya yönelik müzakereleri, söz konusu cesedin teslim edilmesine bağlamış durumda.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Hamas, yaptığı açıklamada, Halil el-Hayye başkanlığındaki bir heyetin Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü duyurdu. Açıklamada, söz konusu görüşmede ‘Gazze Şeridi’nde savaşı sona erdiren anlaşmanın uygulanma süreci ile sahadaki gelişmelerin’ ele alındığı ifade edildi.

Heyet, Gazze Şeridi’nde ‘İsrail’in süregelen hedef alma eylemleri ve tekrarlanan ihlallerine’ karşı uyarıda bulunarak, bunların ‘anlaşmanın ikinci aşamasına geçişi engellemeyi ve mevcut mutabakatları boşa çıkarmayı amaçladığını’ ifade etti.

Söz konusu iki temas, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde ateşkes anlaşmasının arabulucularını bir araya getiren toplantının ardından gerçekleşti. Toplantı sonrası yayımlanan ortak açıklamada, anlaşmanın uygulanmasına yönelik yolların ele alındığı bildirilmişti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Kahire ve Ankara’daki görüşmelerin, anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak, engelleri somut biçimde aşmak ve Washington’u İsrail üzerinde baskıyı artırarak tıkanan ikinci aşamaya geçmeye zorlamak açısından kritik bir zamanda yapıldığını söyledi. Ukkaşe, son kalan ceset meselesinin ise Hamas ve İsrail’in karşılıklı kazanım elde etmeye çalıştığı bir oyuna benzediğini dile getirdi.

Ukkaşe’ye göre, kulislerde dile getirildiği üzere Hamas cesedin yerini biliyor, ancak arabulucuların ve zaman baskısının etkisiyle ikinci aşamaya girerken elinde bir pazarlık unsuru tutmak istediği için teslim etmiyor. İsrail ise bundan yararlanarak, çekilmelerle bağlantılı yeni taahhütler üstlenmeden ilk aşamayı sürdürmeye devam ediyor.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise bu toplantılarda, özellikle cesedin ciddi bir engel oluşturması nedeniyle mevcut boşlukların nasıl kapatılacağının ele alındığını belirtti. Mutava, Hamas’ın Türkiye’deki temaslarının silahsızlanma düzenlemeleri ve uluslararası güçlerin sahaya girişi gibi konulara odaklandığını, Ankara’nın bu süreçte rol üstlenmeyi ve Washington ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflediğini ifade etti.

r
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yıkılmış evlerin genel görünümü (AFP)

İsrail, anlaşmayı zorlaştıran tutumlarını sürdürmeye devam ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin ‘Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığına göre Katz, yerleşimleri korumak amacıyla Gazze Şeridi içinde bir güvenlik kuşağı oluşturulacağını belirterek, Hamas’ın silah bırakması gerektiğini, aksi takdirde ‘İsrail’in bu görevi bizzat üstleneceğini’ ifade etti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, salı akşamı Refah’ta patlayıcı infilakı sonucu bir İsrail subayının yaralanmasından Hamas’ı sorumlu tutmaya çalıştı ve ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğini öne sürdü. Hamas ise patlamanın İsrail’in tamamen kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini, olayın ‘savaş kalıntılarından’ kaynaklanmış olabileceğini belirtti.

Netanyahu’nun Hamas’a yönelik suçlamaları, ABD’de Başkan Donald Trump ile yapması beklenen görüşmeden birkaç gün önce geldi. İsrail basınında yer alan haberlere göre Netanyahu, Trump’ı İsrail ile Hamas’ın kontrol alanları arasında kalıcı sınır olarak sarı hattın kabul edilmesine ikna etmeyi hedefliyor. Bu durumun, Gazze Şeridi’nin yüzde 58’inin İsrail tarafından işgal edilmesi anlamına geleceği ifade ediliyor.

Ukkaşe, İsrail’in Trump ile yapılacak görüşmenin ardından ikinci aşamaya geçilmesine karşı çıkmadığını açıklayabileceğini, ancak bunun teorik düzeyde kalacağını belirterek, uygulamada müzakere takvimini ve maddelerin hayata geçirilmesini uzatacağını, bu süreçte belirleyici unsurun ABD baskısı olacağını söyledi.

Mutava ise İsrail’in engelleyici tutumunu sürdüreceğini, Trump’ın da tüm sorunların tek seferde çözülemeyeceğinin farkında olduğunu dile getirdi. Mutava’ya göre, devam eden toplantılar engelleri aşamalı olarak çözmeyi amaçlıyor ve Trump, anlaşmanın çökmediğini göstermek için ikinci aşamanın gelecek ocak ayında başlatılmasını istiyor.


İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi'nde iki Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu, iki "teröristin" Gazze'nin güneyindeki "sarı hat"ı geçerek İsrail güçlerine yaklaştığını belirtti.

Açıklamada, iki adamın "acil bir tehdit" oluşturduğu ve kimliklerinin tespit edilmesinin ardından "etkisiz hale getirildiği" belirtildi.

İsrail güçleri, Filistinli Hamas grubuyla 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından Gazze Şeridi'ndeki sarı hattın gerisine çekildi.

Beton bloklar ve sarı işaretlerle belirlenen hat, Gazze Şeridi'nde yeni bir toprak bölünmesini temsil ediyor ve kıyı şeridine doğru 1,5 ila 6,5 ​​kilometre uzanıyor. Böylece İsrail, Gazze'nin alanının yarısından biraz fazlasını kontrol ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyyal Zamir, geçtiğimiz günlerde Sarı Hat’ı Gazze Şeridi ile yeni sınır olarak ilan etti.

Ateşkese rağmen, Gazze'de ara sıra yaşanan olaylar can kayıplarına yol açmaya devam ederken, İsrail ordusu da Hamas liderlerini ve merkezlerini hedef almayı sürdürüyor.


Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
TT

Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)

İsrail televizyon kanalı i24NEWS, dün Suriyeli kaynaklara dayandırdığı haberinde Şam'ın, İsrail ile bir güvenlik anlaşmasına varmak için topraklarındaki Türk ve Rus varlığı arasında denge kurmak istediğini bildirdi.

Kanal, Suriye'nin ülkenin güneyinde ve Golan Tepeleri yakınlarında Rus güçlerinin konuşlandırılmasını İsrail ile müzakereleri güçlendirmenin bir yolu olarak gördüğünü belirtti.

Televizyon haberinde, İsrail'in Suriye'deki Rus varlığının devamı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile görüşmeler yaptığı ifade edildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'ya yakın bir kaynak, İsrail ve Suriye arasında güvenlik anlaşması konusunda son haftalarda önemli ilerleme kaydedildiğini ve yakında imzalanmasının mümkün olduğunu bildirdi.

İsrail'in i24NEWS haber sitesine konuşan kaynak, bu son atılımın ABD Başkanı Donald Trump'ın önemli çabaları sayesinde gerçekleştiğini belirterek, diplomatik bir ilave içerecek olan anlaşmanın, yakın gelecekte bir Avrupa ülkesinde yapılacak üst düzey bir Suriye-İsrail görüşmesinde imzalanmasının muhtemel olduğunu kaydetti.

Suriyeli kaynak, Eş-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında yapılacak bir görüşmede doğrudan imzalanma olasılığını da göz ardı etmediğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kanalından aktardığına göre Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani geçen ay, Şam'ın 1974 Ateşkes Anlaşması'na dayalı, bazı küçük değişikliklerle ve tampon bölgeler olmaksızın, yıl sonuna kadar Suriye ve İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasına varılmasını beklediğini söyledi.

İsrail ise eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra İsrail ordusunun Suriye'de ele geçirdiği tüm mevzilerden İsrail'in çekilmesi yönündeki Suriye'nin talebini reddediyor.

i24NEWS'e göre İsrail kaynakları, İsrail ordusunun Suriye topraklarında şu anda kontrol ettiği dokuz noktadan bazılarından çekilmesinin ancak Suriye ile tam bir barış anlaşması karşılığında gerçekleşeceğini, güvenlik anlaşması karşılığında olmayacağını belirtiyor.