Lübnan lirası hafta başından bu yana yüzde 20 değer kaybetti

Beyrut'taki döviz bürolarındaki işlemlerde kurdaki dalgalanma net bir şekilde görülüyor. (AFP)
Beyrut'taki döviz bürolarındaki işlemlerde kurdaki dalgalanma net bir şekilde görülüyor. (AFP)
TT

Lübnan lirası hafta başından bu yana yüzde 20 değer kaybetti

Beyrut'taki döviz bürolarındaki işlemlerde kurdaki dalgalanma net bir şekilde görülüyor. (AFP)
Beyrut'taki döviz bürolarındaki işlemlerde kurdaki dalgalanma net bir şekilde görülüyor. (AFP)

Lübnan para birimi dolar karşısında yeni bir rekor düşüşe imza attı. Ülkede doların sürekli yükselişini kontrol edebilecek herhangi bir hükümet önlemi bulunmazken, 10 gün önce başlayan rekor yükseliş bu sabah itibariyle dolar başına 63 bin lira oldu.
Bu hafta başından bu yan Lübnan para birimi dolar karşısında yüzde 20’lik düşüş kaydetti. Hafta başında dolar 51 bin Lübnan lirasıydı. Şu an ise 63 bini gördü.
Lübnan lirasının dolar karşısında yaşadığı rekor değer kaybı hafta başından bu yana benzin, mazot ve yakıt gibi hayati önemdeki maddelerin fiyatlarında da ardı ardına artışa neden oldu. Özellikle kış aylarında başta mazot ve gaz olmak üzere ısınma araçları Lübnanlılar için hayati önemde.
Ne hükümet ne de Lübnan Merkez Bankası henüz bu bozulmayı durdurmaya yönelik herhangi bir önlem önlem açıklamış değil.
Ekonomistler ve hükümet yetkilileri, doların yükselişindeki krizin meclisin yeni bir cumhurbaşkanı seçememesi ve geçici hükümet sorunu kapsamında oluşan siyasi boşluk ve birikmiş krizlere çözüm bulunmamasından kaynaklandığı görüşündeler.



Trump: Şi, temel metallerin ABD'ye akmasına izin verecek

ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
TT

Trump: Şi, temel metallerin ABD'ye akmasına izin verecek

ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in nadir toprak metalleri ve elementlerin ABD'ye ihracatına izin verdiğini söyledi. Bu adım, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gerilimi azaltacak.

Bir gazeteci, başkanlık uçağında Trump'a Şi'nin bunu kabul edip etmediğini sorduğunda, Trump “Evet, kabul etti” diye cevap verdi.

Trump'ın bu yorumu, haftalardır bu konuda artan ticari gerilimi çözmek amacıyla Şi Cinping ile yaptığı nadir telefon görüşmesinden bir gün sonra geldi.

Trump, o dönemde görüşmelerin “oldukça olumlu sonuçlandığını” belirterek, “nadir metal ürünlerinin akışkanlığıı konusunda hiçbir şüphe olmaması gerektiğini” belirtti.

Bu konudaki gerginliğin azaldığına dair bir başka işaret olarak, Çin, konuyla ilgili iki kaynağa göre, en büyük üç Amerikan otomobil üreticisinin nadir metal tedarikçilerine geçici ihracat lisansları verdi.

ABD başkanının üst düzey yardımcıları, pazartesi günü Londra'da Çinli meslektaşlarıyla bir araya gelerek görüşmeleri sürdürecek.

Trump dün gazetecilere yaptığı açıklamada, “Çin anlaşmasında büyük ilerleme kaydettik” dedi.

İki ülke, 12 Mayıs'ta İsviçre'nin Cenevre kentinde, Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana birbirlerine uyguladıkları gümrük vergilerinin çoğunu 90 gün süreyle kaldırmak üzere anlaşmaya vardı. Bu haberin ardından ticaretin bozulmasından endişe duyan finans piyasaları canlandı. Ancak Çin'in nisan ayında nadir toprak elementlerinin ihracatını askıya alma kararı, dünya çapında otomobil üreticileri, bilgisayar çipi üreticileri ve askeri müteahhitlerin ihtiyaç duyduğu tedarikleri kesintiye uğratmaya devam etti.

Trump, Çin'i Cenevre Anlaşması'nı ihlal etmekle suçladı ve çip tasarım programları ile Çin'e yapılan diğer sevkiyatlara kısıtlamalar getirilmesini emretti. Pekin bu iddiayı reddetti ve karşı önlemler alacağı tehdidinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre nadir metaller ve diğer temel elementler Çin için bir güç kaynağıdır ve şirketlerin metalden üretilen ürünleri üretememesi nedeniyle ekonomik büyüme yavaşlarsa Trump iç siyasi baskıya maruz kalabilir.

Trump, ocak ayında Beyaz Saray'a döndüğünden beri ticaret ortaklarını bir dizi cezai önlem uygulamakla tehdit etti, ardından bazılarını son anda iptal etti. Bu tutarsız yaklaşım, dünya liderlerini şaşırttı ve şirket yöneticilerini endişeye sevk etti.