OPCW: 2018’de Duma’da gerçekleşen klor saldırısından Suriye rejimi sorumlu

Muhalefetin çıkıp rejim güçlerinin girdiği Duma kasabası (Arşiv-AFP)
Muhalefetin çıkıp rejim güçlerinin girdiği Duma kasabası (Arşiv-AFP)
TT

OPCW: 2018’de Duma’da gerçekleşen klor saldırısından Suriye rejimi sorumlu

Muhalefetin çıkıp rejim güçlerinin girdiği Duma kasabası (Arşiv-AFP)
Muhalefetin çıkıp rejim güçlerinin girdiği Duma kasabası (Arşiv-AFP)

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), bugün yayınladığı bir raporda, müfettişlerinin 2018'de Duma'yı hedef alarak 43 kişinin ölümüne neden olan klor gazı saldırısının arkasında Suriye rejiminin olduğuna inandığını açıkladı.
Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre, OPCW tarafından yapılan açıklamada, “7 Nisan 2018'de Duma'daki kimyasal silah saldırısını Suriye Arap Hava Kuvvetleri'nin düzenlediğine inanmak için makul gerekçeler var” ifadeleri kullanıldı.
Örgüt, yaklaşık iki yıl süren bir soruşturmayla 2018'de Suriye askeri helikopterinin muhaliflerin kontrolündeki Doğu Kuta’ya bağlı Duma kasabasındaki konutların üzerine klor gazı tüpleri atarak 43 kişinin ölümüne yol açtığı sonucuna varıldığını duyurdu.
2018 saldırısı, muhalif güçlerin kalesine yönelik Rusya destekli uzun bir kuşatmanın ardından bölgeyi yeniden Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimi güçlerinin kontrolü altına alan büyük bir askeri operasyonun parçası.



Hizbullah, silah teslimi konusunda çelişkili sinyaller veriyor

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)
TT

Hizbullah, silah teslimi konusunda çelişkili sinyaller veriyor

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)

Hizbullah, silahlarını teslim etme konusunda ABD'nin sunduğu taslak metne ilişkin tutumuyla ilgili çelişkili sinyaller veriyor. Örgütün yetkilileri, “baskıya kararlılıkla ve bilinçle karşı koyduklarını” ve “direnişe bağlı kalmanın etkinliğini kanıtlamış tek seçenek olduğunu” belirtiyorlar. Bu arada, Hizbullah'ın milletvekilleri, silah meselesinin görüşülmesinden önce İsrail'in güneyde işgal altındaki bölgelerden çekilmesini ön koşul olarak öne sürdü.

Lübnan, Washington'un temsilcisi Thomas Barrak'a önümüzdeki hafta sunacağı Amerikan belgesine ortak bir yanıt hazırlıyor. Bu belge, Başbakan Nevvaf Selam'ın Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştüğü ve Mısır'ın Beyrut Büyükelçisi Alaa Musa'nın da katıldığı toplantıda ele alındı. Musa, Avn'ın “konuya gerçekçi bir yaklaşımı olduğunu” ve “işaretlerin olumlu olduğunu” belirterek, “ele alınması gereken ayrıntılar” bulunduğunu belirtti.

Müzakereler, İsrail'in güney Lübnan'a yönelik askeri baskısının artması, sınır köylerindeki işgal ve saldırıların yeniden başlatılması ve binaların yıkılması gibi adımların atılması üzerine gerçekleşiyor.