Birleşik Krallık sahillerine vuran zehirli canlılara karşı halka uyarı yapıldı

Dorset'teki plaj ziyaretçilerine, Chesil Plajı da dahil pek çok yerde physalia physalis görülmesinin ardından tetikte olmaları uyarısı yapıldı

(Gerald Herbert/AP)
(Gerald Herbert/AP)
TT

Birleşik Krallık sahillerine vuran zehirli canlılara karşı halka uyarı yapıldı

(Gerald Herbert/AP)
(Gerald Herbert/AP)

Geçen hafta Birleşik Krallık'taki Dorset Kontluğu'nun sahillerinde denizanasına benzer zehirli canlıların görülmesinin ardından plaj ziyaretçilerine tetikte olmaları uyarısı yapıldı.
Portekiz askeri (physalia physalis), 19 Ocak'ta Chesil Plajı da dahil birçok plajda karaya vurmuş olarak bulundu.
Portekiz askeri genellikle Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu'nda bulunuyor. Bu canlının, bir iğne sokarak küçük organizmaları öldürecek ya da felç edecek kadar güçlü, çok sayıda zehirli hücresi bulunuyor.
Bu tür balıklar açık sularda kalma eğiliminde olsa da uzun süren kuvvetli güneybatı rüzgarlarının ardından kıyıya yaklaşabiliyor. Bağımsız bir itici güçleri olmayan bu balıklar, akıntılarla sürükleniyor.
Portekiz askeri, bazen sıcak sularda yüzen bin veya daha fazla balıktan oluşan gruplar halinde görülür.
Dorset Doğal Yaşam Vakfı'ndan Sarah Hodgson, "Çoğu yıl, genellikle daha fırtınalı koşulların yaşandığı kış döneminde ortaya çıkıyorlar" diyor.

Su yüzeyinde yaşayan Portekiz askeri, balon benzeri yüzme keselerini yelken olarak kullanarak rüzgar ve akıntıların götürdüğü yere sürüklenir.”

Bu canlılar denizanasına benziyor gibi görünse de Portekiz askeri bir sifonofor, yani birlikte çalışan bir organizma kolonisinden oluşan bir hayvandır.
Portekiz askeri, avını yakalayıp tuzağa düşürmek için yüzeyin altında yaklaşık 50 metreye kadar uzanabilen dokunaçlarını kullanır. Öte yandan bu dokunaçlar ortalama 9 metreye kadar uzanır.
Fakat dayanılmaz bir acı vermesinin dışında, Portekiz askeri insanlar için nadiren ölümcüldür.
Yüzücülere tetikte olmalarını tavsiye eden Hodgson, "Son günlerde Portekiz askerinin görüldüğü bir bölgede yüzüyorsanız, korunmak için dalgıç kıyafeti giymeniz iyi olabilir" diye belirtiyor.

Bu canlılar, öldükten sonra bile hâlâ sokma kapasitesine sahip olduğu için sahile vurmuş halde bulunsa da dikkatli olunmalı; yani bakın ama dokunmayın.”



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP