ABD, rejim muhalifi bir gazeteciye İran destekli cinayet planı kurulduğunu iddia etti

ABD Adalet Bakanı Merrick Garland (AP)
ABD Adalet Bakanı Merrick Garland (AP)
TT

ABD, rejim muhalifi bir gazeteciye İran destekli cinayet planı kurulduğunu iddia etti

ABD Adalet Bakanı Merrick Garland (AP)
ABD Adalet Bakanı Merrick Garland (AP)

ABD Adalet Bakanı Merrick Garland, Tahran'ın önde gelen eleştirmenlerinden biri olan ABD'li bir gazeteciye yönelik, İran'ın desteklediği iddia edilen bir cinayet planında en az üç kişinin suçlandığını söyledi.
Garland, düzenlediği basın toplantısında, arkasında İran'ın bulunduğunu savunduğu kiralık bir cinayet komplosu hakkında bilgi verdi.
Olayla ilgili suçlanan 3 kişinin yargı önüne çıkarılmayı beklediğini belirten Garland, "Bu suçlamalar, İran hükümetinin, İran asıllı ABD vatandaşı olan bir gazeteci, yazar ve insan hakları aktivistine ABD topraklarında suikast düzenleme çabalarına ilişkin devam eden bir soruşturmadan kaynaklanmaktadır." dedi.
Garland, iddianamedeki komplo planını detaylandırarak, İran’daki kişilerin bir Doğu Avrupa suç örgütü üyesi olan ve İran’la bağları bulunduğu savunulan Rafat Amirov'u cinayet için görevlendirdiğini, Amirov’un da Polad Omarov ve Khalid Mehdiyev'i cinayeti gerçekleştirmesi için yönlendirdiğini savundu.
Mehdiyev’in temmuz 2022’de söz konusu gazetecinin New York’taki evinin yakınında saldırı silahı ve mühimmat ile yakalandığı bilgisini paylaşan Garland, Omarov’un da ABD’ye iade edilmek üzere "yabancı ortakların" nezaretinde bulunduğunu kaydetti.

"Bu, İran'dan gelen tehdidin Amerika'daki Amerikalılar için ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor"
FBI Direktoru Christopher Wray ise toplantıda sadece son birkaç yıl içinde, İran'la bağlantılı aktörlerin ABD'deki bir çocuk hastanesine fidye yazılımı saldırısı düzenlediğini, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Pompeo'ya ABD topraklarında suikast girişiminde bulunduğunu ve şimdi de bir ABD vatandaşı gazeteciye yönelik cinayet planı yaptığını aktardı.
Wray, "Bu, İran'dan gelen tehdidin burada Amerika'daki Amerikalılar için ne kadar ciddi olduğunu göstermiyorsa, daha ne gösterebilir bilmiyorum." diye konuştu.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Adalet Bakanlığının iddianamesini "İran Hükümeti tarafından desteklenen, dünyanın her yerindeki İranlıların temel hak ve özgürlüklerini savunan aktivistleri öldürme, işkence etme ve sindirme çabalarının rahatsız edici bir modeli" şeklinde niteledi.
Sullivan, "Hiç şüphe olmasın ki ABD, İran'ın veya diğer otoriter rejimlerin, ülkemizde yasal olarak yaşayanlara karşı tehdit ve sindirme yoluyla barışçıl muhalefeti bastırma çabalarını ihraç etmesine izin vermeyecektir." ifadesine yer verdi.
Garland ve Sullivan, açıklamalarında hedef alınan kişi hakkında isim vermezken, söz konusu gazetecinin, 2021’de İranlı istihbarat ajanları tarafından kaçırılmak istendiğinin öne sürülmesiyle gündeme gelen Masih Alinejad olduğuna inanılıyor.
Alinejad da Twitter’dan yaptığı video paylaşımında, kendisinin kiralık cinayet planının kurbanı olduğunu kabul ederek, aynı gün, olayla ilgili 12 FBI ajanı ile görüştüğünü ve 3 kişinin gözaltına alındığını öğrendiğini yazdı.
Alinejad, "Açıkçası hayatım için korkmuyorum çünkü öldürmenin, asmanın, işkence etmenin, tecavüzün İran'ın DNA'sında olduğunu biliyordum." kullandı.
ABD'nin New York kentinde yaşayan İran doğumlu Amerikalı gazeteci Masih Alinejad'ın, 15 Temmuz 2021’de, İranlı istihbarat ajanları tarafından kaçırılmak istendiği öne sürülmüştü.
New York Federal Mahkemesince açıklanan iddianamede, 4 İranlı, Alinejad'ı kaçırmak için komplo kurmakla suçlanmış, sanıkların, Alinejad'ı İran'a gizlice kaçırmak için Brooklyn'deki bir sahil mahallesinden onu askeri tarzda bir sürat teknesi ile Venezuela’ya götürmenin yollarını araştırdığı iddia edilmişti.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcülüğünden yapılan açıklamada ise o tarihteki suçlamalar Hollywood benzeri senaryolara benzetilerek, "temelsiz ve saçma" olarak nitelenmişti.



Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.


Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
TT

Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas içinde, İsrail'in Filistin toprakları dışında bazı Hamas liderlerini hedef alan yeni bir suikast operasyonu düzenleyeceği beklentisi var.

Hareket içindeki üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a, özellikle önde gelen Hizbullah yetkilisi Heysem Tabatabai'nin suikastının ardından, liderliğe yönelik olası saldırılar konusunda endişelerin arttığını söyledi.

Bir kaynak, "hareketin liderliğinin Arap olmayan bir ülkede hedef alınacağına dair değerlendirmeler var" dedi, ancak hangi ülkede hedef alınacağını belirtmedi.

Şarku'l Avsat, yurt dışındaki Hamas liderlerine olası suikastları önlemek veya en azından zararlarını en aza indirmek için kişisel güvenlik ve ihtiyati tedbirlerle ilgili bir iç talimat belgesi dağıtıldığını öğrendi.

Belgede, "Belirli bir yerde yapılan toplantıların iptal edilmesi, farklı yerlerde yapılan periyodik olmayan toplantıların benimsenmesi gerektiği" belirtildi.

Talimatta liderlerden, "cep telefonlarını toplantı yerinden en az 70 metre uzakta tamamen izole etmeleri ve saat de dahil olmak üzere tıbbi veya diğer elektronik cihazların toplantı yerlerine girmesini engellemeleri" isteniyor.

Bu arada Gazze'deki kaynaklar, Hamas karşıtı silahlı milis grubunun lideri Yaser Ebu Şebab'ın dün öldürülmesinin, Tarabin aşiretinden iki kişinin arasında çıkan aşiret çatışması sırasında gerçekleştiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Ebu Şebab'ın öldürülmesine katılan iki kişinin el-Dabari ve Ebu Sunayme ailelerine mensup olduğunu, her iki ailenin de Ebu Şebab ile birlikte Tarabin kabilesine mensup olduğunu belirtti.


Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yürütülen ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin görüşmelerin olumlu geçtiğini ve temel hedefin ikinci bir savaşın önüne geçmek olduğunu söyledi. Avn, mekanizmanın 19 Aralık’ta yeniden toplanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Avn, Baabda Sarayı’nda düzenlenen kabine toplantısında, ABD’de eski Beyrut Büyükelçisi olan Simon Karam’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile yapılan istişareler sonucu sivil bir üyenin katılımı amacıyla heyet başkanlığına getirildiğini belirtti.

İlk doğrudan temas: UNIFIL’de tarihi toplantı

İsrail’in büyük çaplı bir tırmanış başlatabileceğine dair endişeler sürerken, Lübnanlı ve İsrailli iki sivil temsilci Çarşamba günü UNIFIL karargâhında ateşkes mekanizması komitesinin toplantısına katıldı. Bu adım, iki ülke arasında on yıllardır görülmeyen ilk doğrudan görüşme olarak kaydedildi.

dfrgt
İki Lübnan askeri, 28 Kasım 2025'te Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh'e (sağda) bakıyor (AP)

Hükümet toplantısı sonrası konuşan Enformasyon Bakanı Paul Morkos, Avn’ın “İlk oturumun çok üretken olması beklenemezdi ancak 19 Aralık’ta başlayacak sürecin yolunu açtı” sözlerini aktardı. Avn, görüşmelerin amacının hiçbir toplumsal grubu hedef almak değil bütün Lübnan’ı korumak olduğunu vurguladı.

fgthy
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Avn, “Şu ana kadar tepkiler olumlu. Bunu ikinci bir savaşın gölgesini Lübnan’dan uzaklaştırmak için kullanmalıyız” dedi. Müzakerenin tek yol olduğuna işaret eden Avn, “Lübnan’ın egemenliğinden taviz yok” diye konuştu.

Görüşmelerin çerçevesi: Sadece güvenlik

Cumhurbaşkanı Avn, Simon Karam’a verilen talimatların “tamamen güvenlik başlıklarına” odaklandığını belirterek bunları şöyle sıraladı:

İsrail saldırılarının durdurulması

İşgal altındaki noktalardan çekilme

Sınırların belirlenmesi

Esirlerin serbest bırakılması

Avn, yarın Beyrut’a gelecek BM Güvenlik Konseyi temsilcilerine, “müzakerelerin başarısı için İsrail’in olumlu ve ciddi tutum takınması yönünde baskı yapılması” çağrısında bulunacağını söyledi.

vfg5th
4 Aralık 2025'te Güney Lübnan'ın Cbaa kentinde İsrail bombardımanında hasar gören bir bölgedeki enkazın yanında bir sivil savunma kamyonu duruyor (Reuters)

Cumhurbaşkanı, heyetin ayrıca yıl sonuna kadar Hizbullah’a ait askeri tesislerin sökülmesi planının ilk aşamasını tamamlaması beklenen Lübnan ordusunun çalışmalarını yerinde incelemek üzere güneye gideceğini belirtti.

Toplantıya Simon Karam ile İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin dış politika direktörü Yury Resnick katılırken, ABD’li arabulucu Morgan Ortagus da hazır bulundu. ABD ve Fransa gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Ekonomik iş birliği yok

Enformasyon Bakanı Morkos, görüşmelerin ekonomik iş birliği veya barış anlaşması gibi başlıkları kapsamadığını belirterek şunları söyledi: “Naqura görüşmeleri yalnızca güvenlik odaklıdır.”