İran 26 günde 55 kişiyi idam etti

İran güvenlik güçleri darağacı halatlarını hazırlıyor (arşiv - IRNA)
İran güvenlik güçleri darağacı halatlarını hazırlıyor (arşiv - IRNA)
TT

İran 26 günde 55 kişiyi idam etti

İran güvenlik güçleri darağacı halatlarını hazırlıyor (arşiv - IRNA)
İran güvenlik güçleri darağacı halatlarını hazırlıyor (arşiv - IRNA)

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR), İran rejiminin 2023 yılında şu ana kadar 55 kişiyi idam ettiğini açıklayarak, idam cezasının artan kullanımının ülkede meydana gelen protestolar çerçevesinde korku yaymayı amaçladığını belirtti.
İran'daki idamları takip eden Oslo merkezli örgüt, bu yılın ilk 26 gününde en az 55 idam gerçekleştiğini bildirdi.
4 kişinin protestolarla ilgili suçlardan idam edildiğini belirten IHR, idam edilenlerin çoğunluğunun -37 hükümlü- uyuşturucuyla ilgili suçlardan idam edildiğini belirtti.
IHR, idam cezasına çarptırıldıktan veya idam cezası gerektiren suçlardan sonra rejim karşıtı protestoların zemininde en az 107 kişinin idam tehlikesi altında olduğunu bildirdi.
İran'ın son yıllarda idam cezasını kullanımı artarken IHR “İran İslam Cumhuriyeti tarafından yapılan her idamın siyasi olduğunu” ve asıl amacın “toplumda korku ve panik yaratmak” olduğunu kaydetti.
IHR Başkanı Mahmud Emiri Mukaddem, “Hükümetin idam makinesini durdurmak için siyasi olsun ya da olmasın hiçbir idama müsamaha gösterilmemeli” dedi. Şarku’l Avsat’ın AFP kaynaklı haberine göre Mukaddem, uluslararası toplumdan yeterli bir tepki gelmemesinin “göstericileri idam etmenin siyasi bedelini” azaltma riski taşıdığını belirtti.
Aktivistler İran rejimini, idam cezasını geçen Eylül ayında ahlak polisi tarafından “başörtüsünü kurallara uygun olarak takmadığı” gerekçesiyle tutuklanan 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ölümünün ardından patlak veren protestoları bastırmak için bir sindirme aracı olarak kullanmakla suçluyorlar.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, göstericilere karşı “İran'ın cezai usulleri kullanmasının devlet yaptırımıyla öldürme anlamına geldiğini” söyledi.
IHR ve diğer insan hakları örgütleri, 2022 yılında İran'daki idamlara ilişkin rakamları henüz yayınlamadı.
Bununla birlikte, aralık ayı başlarında IHR, o zamana kadar 500'den fazla kişinin -5 yılın en yüksek sayısı- asıldığını söylerken, veriler 2020 yılındaki 267 kişiye kıyasla 2021'de %25'lik bir artışla 333 kişinin idam edildiğini gösterdi.
İran emniyet güçleri binlerce insanı tutuklamanın yanı sıra protestoları bastırmak için aktivistlerin ölümcül güç olarak tanımladıkları yöntemleri de kullandı.
IHR'nin son verilerine göre, emniyet güçleri ülke genelini kapsayan protestolarda 64'ü 18 yaş altı olmak üzere en az 488 kişiyi öldürdü.
IHR’ye göre öldürülen 18 yaş altı 64 kişiden 10'u kızdı. İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRANA), İran makamlarının protestoları bastırmak için başlattığı baskı sonucunda 527 kişinin öldürüldüğünü belirtiyor. Ölenler arasında küçük yaşta olan 71 kişi vardı. Öte yandan, İran emniyet güçleri saflarında da 70 ölü kaydedildi.
HRANA’ya göre, son protesto dalgasının vurduğu 164 yerleşim yerinde tutuklu sayısının 19 bin 571 kişi olduğu tahmin ediliyor. Yetkililer, emniyet güçleri ve yargı tarafından tutulan toplam tutuklu sayısına ilişkin bir rakam vermediler.
23 yaşındaki Muhsin Şikari 8 Aralık'ta Tahran'da idam edildi. Yine 23 yaşındaki Mecid Rıza Rehneverd, güvenlik güçlerinden iki kişiyi bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla 12 Aralık'ta Meşhed'de halka açık bir şekilde asıldı.
7 Ocak'ta İran, Muhammed Mehdi Keremi ve Seyyid Muhammed Hüseyni'yi, kasım ayında Tahran'ın batısındaki Kerec şehrinde bir Besic üyesinin öldürülmesine karışmakla ilgili mahkumiyetlerinden dolayı idam etti.
İran 14 Ocak'ta, İran ve İngiltere çifte vatandaşlığına sahip Eski Savunma Bakan Yardımcısı Ali Rıza Ekberi'nin, iki yıldan fazla bir süre tutuklu kaldıktan sonra İngiltere adına casusluk yaptığı suçlamasıyla idam cezasına çarptırıldığını duyurdu.
Analistler, protestoların kasım ayından bu yana azaldığını, ancak protesto hareketinin hala İran rejimine meydan okuduğunu söylüyor.
 



“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
TT

“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)

Lübnanlı yetkililerin dün (Salı) Hizbullah'a ait çağrı cihazlarının patlamasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmadan elde edilen ilk verilerin, cihazların önceden programlandığını ve patlayıcı içerdiğini ortaya koyduğu belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre adının açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynak, “Veriler, patlama yönteminin cihazların önceden programlandığını ve cihazın bataryası boyunca yerleştirilmiş patlayıcılar içerdiğini gösteriyor” dedi. Kaynak, soruşturmanın “henüz başlangıç aşamasında” olduğunu belirtti.

Lübnan'da dün meydana gelen ve Hizbullah'ın İsrail'i “tamamen sorumlu” tuttuğu eş zamanlı çağrı cihazı patlamalarında 12 kişi ölmüş, yaklaşık üç bin kişi yaralanmıştı.