Rakka'daki YPG mevzileri bombalandı

ABD’den Haseke'ye takviye gönderiliyor.

İdlib’te yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kamp. (DPA)
İdlib’te yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kamp. (DPA)
TT

Rakka'daki YPG mevzileri bombalandı

İdlib’te yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kamp. (DPA)
İdlib’te yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kamp. (DPA)

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Rakka'da Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) mevzilerine yönelik bombardıman hız kazandı. Kürt silahlı gurupları Suriye-Türkiye sınırından 30 kilometre uzaklaştırmak için Ankara’dan olası bir askeri operasyon başlatmaya ynelik açıklamaların ortasında ABD güçleri, Suriye'nin en doğusundaki Haseke'de SDG kontrolündeki bölgelere takviye gönderdi.
Türk kuvvetleri ve Ankara destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) grupları, perşembe gecesinden cuma sabahına kadar Rakka'nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa kasabasının doğusundaki SDG mevzilerine operasyon düzenledi.
Çatı yapısını YPG’nin oluşturduğu SDG liderleri bir süredir Türkiye'nin SDG mevzilerini hedef alan bir askeri operasyon düzenlemeyi planladığına açıklamalarda bulunuyordu.
Buna karşılık ABD güçleri, SDG kontrolündeki Haseke’de bulunan askeri üslerine yeni takviyeler gönderdi. Anadolu Ajansı’nın (AA) yerel kaynaklardan aktardığına göre askeri ve lojistik takviyeler El-Velid Sınır Kapısı’ndan Suriye-Irak sınırını geçti ve perşembe günü Haseke'deki ABD üslerine ulaştı. Konvoyda üç zırhlı araç, sekiz akaryakıt tankeri, iki mayın temizleme aracı, çok sayıda mühimmat ve beton kalıp yüklü tırla pikaplar yer aldı.
Türkiye, geçen mayıs ayından bu yana Suriye'nin kuzeyindeki SDG mevzilerine askeri operasyon başlatmaya yönelik açıklamalarda bulunuyor. Ankara söz konusu operasyon ile güvenlik kordonunu tamamlama, güney sınırlarında bir ‘terör devleti’ kurulmasını engelleme ve Suriyeli mültecilerin kalacağı güvenli bölgeleri tamamlamayı hedefliyor.  YPG’yi güney sınırlarından 30 kilometre uzaklaştırmak için Münbiç, Tel Rıfat ve Aynu’l Arap (Kobani) bölgelerini kontrol etmeyi amaçlıyor.
Türkiye bölgede yapılacak herhangi bir askeri harekâta karşı ABD, Avrupa, Suriye ve İran tarafından yapılan endişe açıklamalarıyla karşı karşıya. ABD, bölgedeki herhangi bir operasyonun DEAŞ'a karşı savaşmak amacıyla oluşturulan Uluslararası Koalisyon’un faaliyetlerini olumsuz etkileyeceğini öne sürüyor.
Türkiye de ABD ve Rusya'yı Ekim 2019'da imzalanan iki mutabakat zaptı kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçluyor. Nitekim iki ülke, Türkiye’nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki Fırat'ın doğusunda bulunan SDG mevzilerinin hedef alındığı Barış Pınarı Harekâtı'nı durdurması karşılığında, YPG’yi Türkiye sınırının güneyindeki Suriye topraklarının 30 kilometre içine çekme sözü vermişlerdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından cuma günü yapılan açıklamaya göre kimliği belirsiz bir silahlı insansız hava aracı (SİHA), Hama'nın batı kırsalındaki Katrati er-Reyhan kasabası yakınlarında Suriye rejim güçlerine ait mevzileri bombaladı. Saldırı, rejim güçleri arasında yaralanmalara yol açtı.
SOHR, bunun son birkaç gün içinde benzer şekilde gerçekleşen ikinci saldırı olduğunu aktardı. Zira geçen pazartesi günü yine kimliği belirsiz bir SİHA, Hama kırsalında bulunan Sukeylebiye şehri yakınlarında rejim güçlerinin bir mevzisini bombalamıştı.
Diğer yandan rejim güçleri perşembe günü, İdlib'in doğu kırsalındaki Dadih bölgesinde Fethu'l Mubin Operasyon Odası grupları tarafından keskin nişancı ile iki Suriye askerinin öldürülmesine misilleme olarak  İdlib kırsalındaki Kansafra kasabasını ağır toplarla bombaladı. Operasyona bölge üzerinde uçuş gerçekleştiren Rus savaş ve keşif uçakları eşlik etti.
Perşembe gecesi de Türkiye'nin güneyindeki Hatay-Suriye sınırına yakın, İdlib'in kuzey kırsalındaki Akrabat bölgesinde bir patlama sesi duyuldu. Bu sırada Uluslararası Koalisyon’a bağlı olması muhtemel savaş uçaklarının ve İHA’ların bölgede uçtuğu kaydedildi.
SOHR, patlamaların niteliği ve İdlib'de Uluslararası Koalisyon’un hava kuvvetleri tarafından yeni bir militanın hedef alınıp alınmadığına dair herhangi bir bilgi bulunmadığını aktardı.
DEAŞ ile mücadele için oluşturulan ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri geçen yıl İdlib'de iki operasyon gerçekleştirmiş, 14 kişi öldürülmüştü. Ölenler arasında DEAŞ’ın eski lideri Ebu Bekir el-Bağdadi'nin halefi ve Din Muhafızları Örgütü'nün Yemenli liderlerinden Abdullah Kardeş de vardı.
Diğer taraftan Halep'in kuzey kırsalında Türk güçleri ve ona bağlı grupların kontrolündeki Afrin kentinin sakinleri ve aktivistleri, Suriye muhalefetine bağlı Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Abdurrahman el-Mustafa'nın görevden alınması talebiyle sosyal medyada imza kampanyası başlattı.
Konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Afrin'deki devrim aktivistleri, hükümetin tüm siyasi ve hizmet düzeylerindeki başarısızlığı ve Captagon rejimi (Suriye rejimi) ile uzlaşmayı ve ilişkileri normalleştirmeyi destekleyen açıklamaları nedeniyle geçici hükümet başkanının görevden alınması doğrultusunda bir halk kararı almak için imza kampanyası başlatmıştır."
SOHR’a göre dün Afrin kentindeki Nevruz Döner Kavşağı'ndan başlatılan kampanyaya katılım geniş oldu. Vatandaşlar imza atmak için adeta akın etti.
Muhalefetin Türkiye-Suriye arasında ilişkileri normalleştirme adımlarına yaklaşımı, Suriye'nin kuzeyinde silahlı muhalefetin kontrolündeki bölgelerde tepkiye neden oluyor.
Daha önce 13 Ocak’ta Halep'in kuzey kırsalındaki Azez ilçesinden yüzlerce kişi gösteri düzenleyerek Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Abdurrahman el-Mustafa hakkında gensoru önergesi verilmesi çağrısında bulunmuş ve rejim  ile yakınlaşmaya karşı olmadığı yönündeki açıklamalarını kınamıştı.
Azez'deki göstericiler bir süre önce, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Salim el-Muslat'ı  Esed rejimiyle yakınlaşmayı protesto etmek için düzenlenen bir gösteriden kovarak kendisini darp etmeye ve arabasını parçalamaya çalışmışlardı.



Yeni Zelanda yeni helikopterler satın almak için 1,2 milyar dolarlık bütçe ayırdı

Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)
Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)
TT

Yeni Zelanda yeni helikopterler satın almak için 1,2 milyar dolarlık bütçe ayırdı

Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)
Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)

Yeni Zelanda hükümeti, perşembe günü yaptığı açıklamada, artan küresel gerilimlerin ortasında donanmanın envanterinde bulunan eski helikopterlerin yerine yeni helikopterler almak üzere bir sonraki bütçesinde 2 milyar Yeni Zelenda doları (NZD) (1,19 milyar dolar) bütçe ayırdığını duyurdu.

Hükümet, helikopterler için ayrılan bütçenin yanında, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri'nin (Yeni Zelanda ordusu) üs harcamalarını önümüzdeki dört yıl boyunca yılda 239 milyon NZD arttıracağını da açıkladı. Yeni Zelanda Savunma Bakanı Judith Collins yaptığı açıklamada, Yeni Zelanda'nın dünyada artan gerilimlerden muaf olmadığının ‘çok açık’ olduğunu söyledi. Collins yaptığı açıklamada, “Bu bizi 2032 ve 2033'e kadar savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde ikisine çıkarma yolunda ilerletiyor” dedi.

Yeni Zelenda hükümeti nisan ayında savunma harcamalarını önümüzdeki dört yıl içinde 9 milyar NZD'lik yeni bir bütçeyle arttıracağını açıkladı.

Collins, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ulusal güvenlik olmadan ekonomik güvenlik olmaz. Küresel gerilimler hızla artıyor ve savunma personelinin işlerini yapabilmeleri için doğru ekipman ve koşullara ihtiyaçları var. Denizci bir ulus olarak denizcilik alanındaki kabiliyetlerimizi geliştirmeye öncelik veriyoruz.”