İlaç testleri için suni deri üretildi

İlaç testleri için suni deri üretimine ilişkin deneyler Sao Paulo Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütüldü. (Kaynak: Eczacılık Bilimleri Fakültesi)
İlaç testleri için suni deri üretimine ilişkin deneyler Sao Paulo Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütüldü. (Kaynak: Eczacılık Bilimleri Fakültesi)
TT

İlaç testleri için suni deri üretildi

İlaç testleri için suni deri üretimine ilişkin deneyler Sao Paulo Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütüldü. (Kaynak: Eczacılık Bilimleri Fakültesi)
İlaç testleri için suni deri üretimine ilişkin deneyler Sao Paulo Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütüldü. (Kaynak: Eczacılık Bilimleri Fakültesi)

Brezilya’daki Sao Paulo ve Güney Pasifik üniversitelerinin eczacılık bilimleri bölümünden araştırmacılar, ilaç ve kozmetik ürünlerin güvenliğini ve etkinliğini test etmek üzere kullanılabilecek yapay deri üretti.
3D biyo-baskı kullanan araştırmacılar, gerçek cilde benzeyen karmaşık biyolojik dokular oluşturmak için önceden tasarlanmış üç boyutlu şekillere biyo-asitler yerleştirdi.
BioPrinting dergisinin son sayısında yayımlanan çalışmada araştırmacılar birçok kriter doğrultusunda söz konusu derinin kalitesini kontrol etti. Bu kriterlerden ilki, stratum bazale, spinozum, granülozum ve korneum olmak üzere dört katman içeren bir epidermis ile in vivo insan derisine benzemesi gereken ‘doku morfolojisi’ idi. Laboratuvarda yeniden yapılandırılan cildin, kimyasal stres etkenlerine (kirletici maddeler ve topikal olarak uygulanan ürünler) ve fiziksel stres faktörlere (güneş ışığına) karşı koruma sağlamak ve aynı zamanda suyu tutmak için, dış ortama karşı seçici bir bariyeri olan doğal cilt ile aynı şekilde işlev gösterdiği görüldü.  
Bir sonraki adım ise biyobaskılı derinin performansını bir bariyer olarak değerlendirmekti. Zira tıpkı doğal cilt gibi yapay cildin de tahrişe neden olan deterjanların nüfuz etmesini önleyebilmesi gerekiyor. Araştırmacılar bunu test etmek için modeli 18 saat boyunca farklı konsantrasyonlarda cilt tahrişine neden olan, hijyen ürünlerinde kullanılan sodyum dodesil sülfata (SDS) maruz bıraktılar.
Son doğrulama testi, tahriş edici (örneğin asitler gibi) veya tahriş edici olmayan (fizyolojik solüsyonlar) olarak sınıflandırılan kimyasalların cilde uygulamasına dayanıyordu. Sonuçlar, biyobaskılı derinin kalitesini gösterdi. Zira deri, tahriş edici maddelerle tahriş edici olmayan malzemeleri birbirinden ayırdı. Tahriş edici maddelere tepki gösterdi.
Çalışmanın yazarlarından Julia de Toledo Bagatin perşembe günü Sao Paulo Devlet Araştırma Destek Vakfı’nın resmi internet sitesinde yayınlanan bir raporda şunları söyledi:
“Bu bulgular biyobaskılı cildin, maddenin doğrudan tavşan derisine uygulanmasına dayalı bir toksisite testi olan Draize testi yerine kullanılabileceğini kanıtlıyor. Hayvan deneylerinden kaçınılmasını sağlıyor. Ayrıca insan hatasına ve kozmetik endüstrisi tarafından elde edilen yanıtlardaki değişkenlikler de daha az meydana geliyor.” 
Araştırmanın ortak yazarı ve Brezilya’nın en büyük kozmetik şirketlerinden biri olan Natura'nın bilim direktörü olan Juliana Lago da açıklamasında “Önceki teorik araştırmalar, şirketimiz için önemli olan bioprinting ile doku üretme projesine dayalı bu uygulamalı çalışmanın önünü açtı” ifadelerini kullandı.



Magnezyumun vücudunuzda ne kadar süre kaldığını biliyor musunuz?

Magnezyum, alındıktan yaklaşık bir saat sonra vücut tarafından emilmeye başlar ve normal koşullar altında altı saat sonra dozun yaklaşık yüzde 80'ini emilmiş olur (Sosyal medya platformları)
Magnezyum, alındıktan yaklaşık bir saat sonra vücut tarafından emilmeye başlar ve normal koşullar altında altı saat sonra dozun yaklaşık yüzde 80'ini emilmiş olur (Sosyal medya platformları)
TT

Magnezyumun vücudunuzda ne kadar süre kaldığını biliyor musunuz?

Magnezyum, alındıktan yaklaşık bir saat sonra vücut tarafından emilmeye başlar ve normal koşullar altında altı saat sonra dozun yaklaşık yüzde 80'ini emilmiş olur (Sosyal medya platformları)
Magnezyum, alındıktan yaklaşık bir saat sonra vücut tarafından emilmeye başlar ve normal koşullar altında altı saat sonra dozun yaklaşık yüzde 80'ini emilmiş olur (Sosyal medya platformları)

Magnezyum, başta kemik sağlığını desteklemek, kan basıncını düzenlemek ve kas fonksiyonlarını desteklemek olmak üzere vücuttaki birçok işlevde önemli bir rol oynayan temel bir mineraldir. Sağlık haberleri sitesi Health'e göre magnezyum seviyenizi fındık ve tam tahıllar gibi magnezyum açısından zengin gıdalar tüketerek ya da doktorunuzun yönlendirdiği şekilde takviye alarak artırmanız öneriliyor.

Magnezyumun vücuttaki emilimi ve geçici etkinliği

Vücut, magnezyumu alımından yaklaşık bir saat sonra emmeye başlar ve emilim normal koşullar altında altı saat sonra dozun yaklaşık yüzde 80'ini emmiş olur. Ancak bu yüzde, kullanılan ürünün türü, alınan doz ve sindirim sisteminin onu emdiği ortam gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. Tek bir doz magnezyum almak magnezyum seviyelerini kalıcı olarak yükseltmek için yeterli olmaz. Vücutta bir magnezyum deposu oluşturmak için magnezyumun düzenli olarak alınması gerekir.

Vücut magnezyumu nasıl emer ve fazlalıklardan nasıl kurtulur?

Ağızdan alınan magnezyum, sindirim sisteminde yemek borusu ve mide yoluyla ince bağırsağa geçer ve burada emilerek kan yoluyla kemiklere, kaslara ve yumuşak dokulara gönderilir. Vücut magnezyumun yarısından fazlasını kemiklerde depolar, geri kalanı ise yumuşak dokulara dağılır. Fazla magnezyum dışkı ve idrar yoluyla atılır. Böbrekler günde yaklaşık 120 miligram (mg) magnezyum atar, ancak vücudun magnezyum depoları azaldığında vücudun ihtiyaçlarını korumak için böbrekler attığı miktarı azaltır.

Magnezyumun vücutta ne kadar süre kalacağını etkileyen faktörler

1- Magnezyum bileşiğin türü: Sitrat, aspartat, laktat ve sülfat gibi suda çözünen magnezyum formları oksit gibi diğer formlara göre daha iyi emilir. L-treonat gibi bazı özel formlar, uyku ve zihinsel işlevi desteklemek için beyne ulaşabilir.

2- Sağlık durumu: Kronik böbrek hastalığı veya diyaliz, zayıf atılım nedeniyle magnezyum seviyelerinin yükselmesine neden olabilirken, çölyak hastalığı gibi mide-bağırsak (gastrointestinal) hastalıkları magnezyum emilimini azaltır. Tip 2 diyabet, alkol kullanımı ve yaşlılık da magnezyum emilimini bozar.

3- Magnezyumu alım şekli: Magnezyum genellikle ağız yoluyla alınır, ancak emilimi hızlandırabilen ve gastrointestinal yan etkileri en aza indirebilen kremler, spreyler ve bantlar kullanılarak cilt yoluyla da emilebilir.

Tavsiyeler ve dozlar

Yetişkinler için önerilen günlük magnezyum dozu 310 ila 420 miligram olup, ishal ve mide bulantısı gibi yan etkilerden kaçınmak için maksimum takviye sınırı 350 miligramdır. Normal kan magnezyum seviyesi 0,75 ile 0,95 mmol/litre arasındadır. Bu seviyenin 1,75 mmol/litreyi aşması halinde tansiyon düşmesi, kas güçsüzlüğü ve solunum güçlüğü gibi ciddi semptomlar ortaya çıkabilir.

Sonuç olarak, güvenli ve etkili kullanım sağlamak amacıyla yaşınıza ve sağlık durumunuza göre uygun dozu belirlemek için magnezyum takviyelerine başlamadan önce doktorunuza danışmanız tavsiye edilir.