Washington Post, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim stratejisini değerlendirdi: "Müjdelerle destek toplamaya çalışıyor"

"Muhalefetin Erdoğan'a çok büyük darbe indirme şansı vardı ama başaramadılar"

Normalde 18 Haziran'da yapılması planlanan seçimlerin, Erdoğan'ın açıklamalarının ardından 14 Mayıs'ta düzenlenmesi öngörülüyor (Reuters)
Normalde 18 Haziran'da yapılması planlanan seçimlerin, Erdoğan'ın açıklamalarının ardından 14 Mayıs'ta düzenlenmesi öngörülüyor (Reuters)
TT

Washington Post, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim stratejisini değerlendirdi: "Müjdelerle destek toplamaya çalışıyor"

Normalde 18 Haziran'da yapılması planlanan seçimlerin, Erdoğan'ın açıklamalarının ardından 14 Mayıs'ta düzenlenmesi öngörülüyor (Reuters)
Normalde 18 Haziran'da yapılması planlanan seçimlerin, Erdoğan'ın açıklamalarının ardından 14 Mayıs'ta düzenlenmesi öngörülüyor (Reuters)

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Washington Post (WP), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimler öncesinde izlediği stratejileri değerlendiren, kuruluşun İstanbul Büro Şefi Kareem Fahim'in imzasını taşıyan bir analiz yayımladı.
"Şimdiye kadarki en zor seçimle karşı karşıya kalan Erdoğan, 'müjdelerle' seçmenlerin gönlünü fethetmeye çalışıyor" başlıklı yazıda, seçimler yaklaşırken Cumhurbaşkanı'nın, halkın desteğini kazanabilmek için vergi affı, asgari maaş zammı, ucuz kredi ve öğrenim kredisi borç faizlerinin silinmesi gibi ekonomik hamleler yaptığına dikkat çekildi.
Sabancı Üniversitesi'nden siyaset bilimci Berk Esen'in görüşlerine de başvuran WP, Esen'in "Enflasyon, Erdoğan'ın tabanını yiyip bitirdi" yorumunu öne çıkardı.
Analizde Esen'in, seçimlerin en büyük meselesinin ekonomi olacağı, Erdoğan'ın bu krizle başa çıkması durumunda kendi tabanındaki memnuniyetsiz kesimleri yeniden kazanabileceği değerlendirmesi de paylaşıldı.

"Muhalefet fırsatı kaçırdı"
Yazıda, muhalefetin adayını açıklamamasının Erdoğan'ı güçlendirdiği görüşü aktarılan Berk Esen'in şu sözlerine de yer verildi:
"Muhalefetin Erdoğan'a çok büyük darbe indirme şansı vardı ama bunu gerçekten başaramadı."
WP'nin analizinde Cumhurbaşkanı için "Medyaya yönelik yıllardır süren ve bağımsız haberciliği engelleyen hükümet baskısı da dahil, yönetimine kafa tutanları engellemek için geniş ve otokratik yetkiler kullandı" yorumu da yapıldı.
Bunlara örnek olarak HDP'ye yönelik kapatılma davası ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası gösterildi.
14 Aralık'ta görülen duruşmada, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle İmamoğlu'na iki yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası verilmiş ve kendisi hakkında siyasi yasak süreci başlatılmıştı. Daha sonra İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı, kararın usul ve esas yönünden yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinafa başvurmuştu. İBB Başkanı'nın cezası henüz kesinleşmedi.
WP, cezanın kesinleşmesi halinde İmamoğlu'nun Erdoğan'a rakip olarak yarışamayacağını da hatırlattı.

"Bu maliyetleri kim ödeyecek?"
"Enflasyon, Erdoğan için temel zayıf noktalardan biri" yorumunun yapıldığı analizde, Kadir Has Üniversitesi'nden Erinç Yeldan'ın "Halkın enflasyona karşı kendisini koruyabileceği bir mekanizma yok" görüşüne de yer verildi.
WP, Yeldan'ın şu değerlendirmelerini öne çıkardı:
"Hükümetin duruma yanıtı, finansmanı epey şüpheli olan ücret destek programlarıyla işgücü piyasasına gelişigüzel, geçici ve düzensiz müdahalelerden ibaret. Siyasi açıdan bu, Erdoğan'dan gelen bir hibe ve kendisinin gösterdiği bir minnettarlık şeklinde sunuluyor. Ekonomik açıdansa 'Günün sonunda bu maliyetleri kim ödeyecek?' sorusu doğuyor."
WP, konuştuğu İstanbullu yurttaşlardan Nurten Çaylak'ın, eşinin kazandığı asgari maaşla ancak kiraların ödeyebildiklerini söylediğini aktardı.
Yazıda, Kurtuluş semtinde yaşayan 44 yaşındaki kadının önceki seçimlerde Erdoğan'a oy verdiğini ama bu sefer farklı bir kişiyi tercih edeceğini söylediği de ifade edildi.

"Artık orta sınıf yok"
Gazete, konuştuğu İstanbullu yurttaşlardan Ersin Fuat Ülkü'nün, devletin sağladığı yardımların restoranını ayakta tutmakta yetersiz kaldığını ve ailesiyle Almanya'ya taşınmayı planladıklarını söylediğini aktardı.
Değerlendirme yazısı, Fatih semtinde yaşayan 40 yaşındaki Ülkü'nün "Artık orta sınıf yok. Ya çok zenginler ya da çok yoksullar var" sözleriyle noktalandı.

Independent Türkçe, Washington Post



Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.


Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
TT

Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, geçen hafta Sydney’in Bondi sahilinde Yahudi bir bayram kutlaması sırasında meydana gelen ve 15 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırının ardından, ülkenin güvenlik mimarisinin yeniden değerlendirileceğini duyurdu. Albanese, emniyet ve istihbarat birimlerinin yetkilerinden işbirliği düzenlerine kadar tüm unsurlarının kapsamlı bir incelemeden geçirileceğini söyledi.

Albanese, bugün yaptığı açıklamada, eski Avustralya istihbarat örgütü başkanlarından birinin yöneteceği incelemenin; federal polis ve istihbarat birimlerinin “Avustralyalıların güvenliğini sağlamak için gerekli yetkilere, yapılara, prosedürlere ve işbirliği düzenlemelerine sahip olup olmadığını” değerlendireceğini söyledi.

Saldırı sonrasında, silah ruhsatı değerlendirme süreçleri ile kurumlar arası bilgi paylaşımında ciddi açıkların bulunduğu ortaya çıkmıştı.

fvg
Bondi Pavilion’da güvenlik birimleri, 14 Aralık’taki saldırının kurbanları ve yaralılarını anmak için düzenlenecek tören öncesi konukları aramadan geçiriyor (AP)

Başbakan Albanese, açıklamasında, “Geçen pazar günü DEAŞ’tan ilham alınarak gerçekleştirilen vahşi eylem, ülkemizdeki güvenlik ortamının hızla değiştiğini gösteriyor. Güvenlik kurumlarımızın, bu duruma en güçlü şekilde yanıt verebilecek kapasitede olması gerekiyor” dedi.

İncelemenin Nisan ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Albanese ayrıca bugün Sydney ve Melbourne’de düzenlenen göçmen karşıtı yürüyüşleri kınadı. Başbakan, “Geçen pazar günü yaşanan antisemitik terör saldırısının ardından toplumu bölmeyi amaçlayan bu yürüyüşlere ülkemizde yer yok. Yapılmamalı ve katılım sağlanmamalıdır” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre öğle saatlerinde Sydney’deki yürüyüşte yaklaşık 50 kişinin bulunduğu görüldü.

Albanese, güvenlik incelemesinin; federal güvenlik ve istihbarat kurumlarının halkı korumak için gerekli yetki ve kapasitelere sahip olup olmadığını ortaya koyacağını belirterek, raporun Nisan ayında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.

Bugün, Sydney’in ünlü Bondi sahilinde iki saldırganın kalabalığa ateş açarak 15 kişiyi öldürdüğü ve onlarca kişiyi yaraladığı saldırının üzerinden bir hafta geçti.