Sudan: Darfurlu lider Barış Çalıştayı’na katılmayacak

Darfur’daki en büyük hareketin lideri Cibril, barış çalıştayına katılmak için yapılan uluslararası daveti reddetti

24 Ocak'ta Hartum'da bir sokakta çerçeve anlaşmaya karşı protesto yürüyüşleri düzenlendi (AFP)
24 Ocak'ta Hartum'da bir sokakta çerçeve anlaşmaya karşı protesto yürüyüşleri düzenlendi (AFP)
TT

Sudan: Darfurlu lider Barış Çalıştayı’na katılmayacak

24 Ocak'ta Hartum'da bir sokakta çerçeve anlaşmaya karşı protesto yürüyüşleri düzenlendi (AFP)
24 Ocak'ta Hartum'da bir sokakta çerçeve anlaşmaya karşı protesto yürüyüşleri düzenlendi (AFP)

Sudan'ın Darfur bölgesindeki en büyük hükümet karşıtı silahlı grup olan Adalet ve Eşitlik Hareketi’nin (JEM) lideri Cibril İbrahim, önümüzdeki Salı günü Hartum'da Siyasi Çerçeve Anlaşması’nı Değerlendirme ve Revize Çalıştayı’na katılımı için aldığı daveti reddettiğini açıkladı. JEM 2020'de hükümetle Cuba Barış Anlaşması’na imza atmıştı. Çerçeve Anlaşması ülkedeki siyasi sürecin son aşamasında tartışılacak ana konular arasında gösteriliyor.
JEM Sözcüsü Muhammed Zekeriya, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: “Hareketin lideri ve aynı zamanda Maliye Bakanı Cibril İbrahim, ülkedeki BM Misyonu’nun (UNITAMS) Başkanı Volker Peretz'den çalıştaya katılımı için resmi bir davet aldı ancak daveti reddetti. JEM daha önce Siyasi Çerçeve Anlaşması’nı reddettiğini açıklamıştı. Hareket bu bağlamdaki herhangi bir atölye çalışmasına veya etkinliğe katılmayacak.
Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ve JEM ile Sudan Halk Kurtuluş Hareketi’nden (SPLM) oluşan ‘Demokratik Blok’ çerçeve anlaşmayı imzalamayı reddediyor. Bu iki hareket yeni bir anlaşma talep ediyor.
Geçen hafta, Siyasi Çerçeve Anlaşması’nı imzalayan taraflar, ordu liderleri ve ÖDBG Merkez Konseyi, üçlü mekanizma, siyasi partiler, silahlı örgütler, sivil toplum kuruluşları ve sendika güçleri atölyeyi organize etme konusunda anlaştılar.  Buna karşılık, Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Afrika Hükümetlerarası Kalkınma Misyonu'nu (IGAD) içeren üçlü mekanizma “Çerçeve anlaşması güçlerinin temsilcilerine, Cuba Anlaşması’ndaki barış sürecinin taraflarına, yerinden edilmişlere, mültecilere, kadın ve gençlik örgütlerine, direniş komitelerine, çobanlara (Cancavidlere), göçebelere, çiftçilere, sivil yönetimlere, kadınlara ve Sudan'ın tüm eyaletlerinin temsilcilerine” savaştan etkilenen bölgelere odaklanma hususunda çalışmak için davet gönderecek.
Cuba Barış Anlaşması, özellikle güvenliğin sağlanması konusunda sahada somut bir ilerleme kaydedilememesi ve mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü ve güvenlik düzenlemeleri maddesinin silahlı örgütleri ulusal orduya entegrasyonunun uygulanmaması nedeniyle bölgedeki paydaşlar ve Sudan sokaklarındaki güçler tarafından ağır eleştirilerle karşı karşıya.
Geçtiğimiz dönemde bir yandan aşiret şiddeti artarken, diğer yandan JEM lideri Cibril İbrahim ve Sudan Kurtuluş Ordusu-Minni Minavi (SLA-MM) lideri Minni Arko Minavi askeri tedbirleri desteklemesi sonrası anlaşmanın iptali veya yeniden gözden geçirilmesi yönündeki sesler arttı.
SLA-MM lideri Minavi, Cuba Barış Anlaşması'ndan taviz verilmesi halinde savaş alanına dönüleceği konusunda uyardı.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, Çerçeve Anlaşması üzerindeki farklılıkların üstesinden gelmek için ÖDBG Merkez Konsey Grubu ile Demokratik Blok arasında arabuluculuk yaptı. Ancak, iki taraf arasındaki görüş ayrılığı nedeniyle birkaç ortak görüşmeden sonra arabuluculuktan geri çekildi.
Demokratik Blok, üçlü mekanizmayı tarafsız kalmayıp diğer partilerin yanında yer alarak siyasi süreci kolaylaştırmamakla suçluyor. Demokratik Blok içindeki silahlı hareketler, mevcut çerçeve anlaşmanın ötesine geçen yeni bir siyasi anlaşma çağrısında bulunuyor. Blok içerisindeki silahlı hareketler daha önce Sudan'daki siyasi süreci engelleme girişimleri konusunda uyarıda bulunmuştu.
Ocak ayının başlarında, çerçeve anlaşmanın imzacı tarafları, nihai anlaşmayı imzalamadan ve ülkede yeni bir geçiş dönemi başlatmadan önce bir dizi kilit konuyu tartışarak ve çözerek siyasi sürecin son aşamasına adım attılar.
Sudan Genelkurmay Başkanlığı, ÖDBG Koalisyonu ve geçiş sürecini destekleyen diğer taraflar, 5 Aralık'ta ülkede ordunun siyasi eylemden çekilmesinin ve tam bir sivil geçiş otoritesinin kurulmasının önünü açan bir çerçeve anlaşması imzaladılar.

JEM’in Darfur krizindeki konumu
Darfur Savaşı, Sudan'ın Darfur bölgesinde Şubat 2003'te Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM) ve Adalet ve Eşitlik Hareketi (JEM) adlı grupların, Darfur'un Arap olmayan nüfusunu ezmekle suçladıkları Sudan hükümeti ile savaşmaları sonucunda başladı. Dönemin merkezi hükümeti, saldırılara Darfur'un Arap olmayan etnik gruplarına karşı etnik temizlik kampanyası yürüterek karşılık verdi. Bunun sonucunda gerçekleşen saldırılar yüz binlerce sivilin ölümüne yol açtı ve Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ithamı ile sonuçlandı.
Çatışmanın bir tarafında Sudan ordusu ve polisi ile, Cancavid adı verilen, Araplaştırılmış yerli Afrikalılar ve Rizeigat kabilesinden az sayıda Bedevi'den oluşan Sudanlı milis kuvvetleri yer almaktaydı. Bölgedeki diğer Arap gruplarının çoğu çatışmalara katılmadı. Diğer tarafta ise, özellikle Arap olmayan Müslüman Fur, Zaghawa ve Masalit etnik gruplarının üyelerinin oluşturduğu SLM/A ve JEM yer alıyor. Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler'in de bölgede UNAMID adında ortak bir barışı koruma misyonu bulunuyor. Sudan hükümeti, Cancavidleri desteklediğini açıkça reddetse de, kanıtlar, sivillere karşı mali yardım ve silahlar sağladığına ve ortak saldırıları koordine ettiğine dair iddiaları desteklemekte. Katledilen ve diğer sebeplerden ölen sivillerin sayısı, savaş ya da açlık ve hastalıktan birkaç yüz bin ölüye kadar değişmekte. Savaş sonucunda, milyonlarca kişi mülteci kamplarına veya sınır ötesine göç etmeye zorlandı.
Sudan hükümeti ve JEM, barışı sağlamak için geçici bir anlaşma ile Şubat 2010'da bir ateşkes anlaşması imzaladı. Ancak görüşmeler, Sudan ordusunun Tolu Anlaşması'na aykırı olarak bir köye yönelik baskınlar ve hava saldırıları düzenlediği suçlamalarıyla aksadı. Darfur'daki en büyük hükümet karşıtı grup olan JEM, müzakereleri boykot edeceğini açıkladı.



Eş Şara: Suriye “bölünmez bir bütündür”

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)
TT

Eş Şara: Suriye “bölünmez bir bütündür”

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, cumhuriyetin yeni ambleminin tanıtım töreninde (AFP)

Suriye Devlet Başkanı Ahmad eş Şara dün, Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından iktidara gelmesinden yaklaşık yedi ay sonra, yetkililerin cumhuriyetin yeni sembolü olan üç yıldızlı altın bir balıkkartalını tanıttığı törende Suriye'nin “bölünmez” olduğunu ilan etti.

AFP'nin haberine göre Halk Sarayı'nda Eş Şara ve büyük şehirlerin meydanlarında halkın katılımıyla düzenlenen törende yetkililer, devlet kurumlarıyla iş birliği içinde özel bir ekip tarafından oluşturulan yeni sembolü duyurdu.

5 mesaj

Cumhuriyetin yeni logosunun tanıtımı için düzenlenen törende konuşan Eş Şara, “Bugün lansmanını yaptığımız kimlik, parçalanmayı ya da bölünmeyi kabul etmeyen ve kuzeyden güneye, doğudan batıya tek bir ülke olan Suriye'yi ifade ediyor” dedi.

Baas Partisi'nin 50 yıllık iktidarının başladığı 1945 yılından bu yana Suriye Cumhuriyeti'nin sembolü olan balıkkartalı, bazı değişikliklerle birlikte yeni sembolün temelini oluşturuyor.

Enformasyon Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, “halkın kurtuluşunu” temsil etmesi için balıkkartalına üç yıldız eklenirken, Suriye'nin beş bölgesini (kuzey, doğu, batı, güney-merkez) temsil eden beş tüy balıkkartalının kuyruğunda bulunuyor.

Kuyruğundan üç yıldız ve beş tüy bulunan balıkkartalı (AFP)Üç yıldız ve kuyruğunda beş tüy bulunan balıkkartalı (AFP)

Bakanlık, yeni amblemin, "Halkın iradesinden doğan yeni devlet... çağdaş devlet", "Suriye topraklarının birliği" ve "Devlet ile halk arasındaki ilişkiyi tanımlayan yeni bir ulusal sözleşme" olmak üzere beş mesaj taşıdığını ifade etti.

"Yeni Hayat"

Şam'da yüzlerce kişi etkinliği izlemek için Şam'a bakan Kasyun Dağı'nda bulunan “Meçhul Asker” meydanında toplanırken, güvenlik güçlerinin konuşlandığı meydanda iki büyük ekran kuruldu.

Katılımcılar, “Başını kaldır, sen özgür Suriyelisin” ve “Bir, bir, bir, bir, Suriye halkı birdir” sloganları atarken Suriye bayraklarını salladı.

Şam'da yaşayan 57 yaşındaki Gassan Halif, yeni sloganın kendisi için “insan onurunu güvence altına alan, onurlu ve şanlı bir Suriye”yi temsil ettiğini söyledi ve “Daha önce haysiyet eksikti, şimdi haysiyet insanlara geri döndü” ifadelerini kullandı.

Meçhul Asker Meydanı'nda düzenlenen törende atlı gençler yeni sembolü taşıyan pankartları sallarken, bazı katılımcılar yeşil, siyah ve beyaz olmak üzere üç renkten oluşan ve ortasında üç kırmızı yıldız bulunan yeni Suriye bayrağını göndere çekti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre kutlamalara eşiyle birlikte gelen Şam sakini Nasır Ebu Raşid şunları söyledi: “Sanki yeni bir hayata ve yeni bir ruha girmişiz gibi, sanki her Suriyeli için bir rüya gerçekleşmiş gibi.”

Devlet medyasının bildirdiğine göre, kuzeydeki Halep şehri de dahil olmak üzere ülkenin diğer büyük şehirlerinde de benzer kutlama törenleri düzenlendi.

Devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'ın 8 Aralık 2024 tarihinde düşmesiyle iktidara gelmesinden bu yana eş Şara, geçiş dönemini yönetmek için eski Halk Meclisi'nin derhal feshedilmesi, geçiş dönemini beş yıl olarak belirleyen bir anayasal bildirinin imzalanması ve bir geçiş hükümeti kurulması da dahil olmak üzere birçok adım açıkladı.