Hasan Humeyni: Rejim halk tabanını kaybediyor

Hasan Humeyni, rejimin halk tabanının azaldığı konusunda uyarırken İran Meclisi ünlüleri cezalandıracak bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyor

Geçtiğimiz Eylül ayında Tahran'daki protestolardan bir kesit (AFP)
Geçtiğimiz Eylül ayında Tahran'daki protestolardan bir kesit (AFP)
TT

Hasan Humeyni: Rejim halk tabanını kaybediyor

Geçtiğimiz Eylül ayında Tahran'daki protestolardan bir kesit (AFP)
Geçtiğimiz Eylül ayında Tahran'daki protestolardan bir kesit (AFP)

İran medyası, Hasan Humeyni'nin reformist lider Mehdi Kerrubi'nin İtimad-ı Milli Partisi’nin üyeleriyle yaptığı toplantıda uyarılarda bulunduğunu bildirdi. İran Devrimi lideri ve rejimin kurucusu Ayetullah Humeyni’nin torunu Hasan Humeyni, İran rejimini kınayan protestolar devam ederken İran İslam Cumhuriyeti'nin halk tabanının gerilediğini söyledi.
Humeyni, “Rejimi devirmek isteyenler, ülke içindeki bazı aşırı akımlarla birlikte gerilimi tırmandırmak ve milleti devletten tecrit etmek için her türlü çabayı gösteriyor” dedi.
Reformist İtimad Gazetesi’nin haberine göre Humeyni, “devrimin dayandığı ilke, yöntem ve modellere” dönüş çağrısında bulundu.
Rejimin halk tabanının “sıradan insanların omuzlarından dindarların omuzlarına taşındığına ve söyleminin dindarlara yönelik olduğuna” inandığını belirten Humeyni, “Dindarların İslam Cumhuriyeti'nin savunmasının sağlam çekirdeğini oluşturduğu doğrudur. Ama konuşmamız başlangıçta alt tabakaya yönelikti. Alt tabaka, rejimi yüzde 100 destekliyordu” ifadelerini kullandı.
Humeyni, “adaletsizlikten kaynaklanan yoksulluğa” karşı uyarıda bulunarak bunun “öfke ve kaosa neden olduğunu ve daha büyük çaplı bir devrime dönüşebileceğini” söyledi.
Gazeteye göre, reformist parti üyeleri “devletin karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden gelmek için pratik öneriler” sundular.
Humeyni, “Diyalog, ülkenin mevcut durumundan çıkış yoludur. Toplumdaki şiddet seviyesi düşürülmeli. İki taraf da karşı taraf tasfiye edilsin diye biz işimizi yapıyoruz diyemez” dedi.
İlgili bir bağlamda, Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Üyesi Muhammed Rıza Bahuner, ‘yolsuzluk’, ‘yetersizlik’ ve ‘halkın sesini yok sayma’ uyarısında bulunarak, bu üç konunun “rejimin gerçekliğinden” kaynaklandığını vurguladı.
“Bu sorunlar çözülmediği için, yetkililerin düşündüğünün aksine protestolar sona ermedi” diyen Bahuner, protestoların “başka bir bahaneyle tutuşacak bir orman yangını” olduğunu vurguladı.
İran'da 16 Eylül'de 22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Amini'nin “başörtüsünü kurallara uygun olarak takmadığı” bahanesiyle ahlak polisi tarafından alıkonulduğu sırada esrarengiz bir şekilde hayatını kaybetmesinin ardından rejim karşıtı protestolar patlak verdi.
İran, protestocuların halkın her kesiminden olmasına ve önde gelen kültürel ve spor figürlerinden destek almasına rağmen, huzursuzluktan ABD dahil yabancı düşmanlarını sorumlu tuttu.
Protestolar gece gösterileri yapmak, duvarlara sloganlar yazmak gibi farklı yöntemlerle ülke genelinde devam ediyor.
İtimad Gazetesi’nin dünkü haberine göre İranlı parlamenterler, “resmi olmayan haberler yayınlayan” ünlüleri cezalandırmak için bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyorlar. Yasa tasarısı, 550 milyon İran riyali gibi yüksek bir para cezasına ek olarak 10 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezalarını içeriyor.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRANA), Cuma akşamı itibariyle protestolar sırasında 71'i küçük yaşta olmak üzere 527 göstericinin öldürüldüğünü bildirdi. İran emniyet güçleri saflarında da 70 ölü kaydedildi. Yetkililerin, yöneticileri kınayan mitinglere tanık olan 164 yerleşim yerinde 19 bin 571 protestocuyu tutukladığı tahmin ediliyor.
İran'ın yurtdışındaki medya kuruluşlarından biri olan Radyo Farda, Tahran'ın batı bölgelerindeki gösterilere atıfta bulunarak, “başkent Tahran'ın birçok mahallesinin, rejime karşı her gece yenilenen gösterilere tanık olduğunu” bildirdi.
Başkentin kuzeydoğusundaki Tahran Pars Mahallesi halkının “Diktatöre ölüm” ve “Mollaları kefene sarmadıkça bu vatan vatan olmaz” sloganları attığını ekledi.



Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
TT

Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.

cdvfgh
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.

Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.

İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.

fgth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.

El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”

Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.

fgtrhyu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.

Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.

Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.

El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”