Rus himayesindeki uzlaşma anlaşmasının ardından Dera’daki gruplar kime bağlı?

Dera’da Rus katılımıyla yapılan bir devriye (Şarku’l Avsat)
Dera’da Rus katılımıyla yapılan bir devriye (Şarku’l Avsat)
TT

Rus himayesindeki uzlaşma anlaşmasının ardından Dera’daki gruplar kime bağlı?

Dera’da Rus katılımıyla yapılan bir devriye (Şarku’l Avsat)
Dera’da Rus katılımıyla yapılan bir devriye (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin güneyinde yer alan Dera şehri, 2018’den bu yana uzlaşma anlaşmalarına tabi olan diğer bölgelerden farklı bir güvenlik mahremiyetine sahip.
Rusya, 2018 Temmuz ayında Suriye rejimi ve güneydeki muhalif gruplara, savaşan unsurların statüsünün belirlenmesi, onların rejim gruplarına yeniden entegre edilmesi ve bunu reddedenlerin Suriye’nin kuzeyine gönderilmesini öngören, uzlaşmaya dayalı bir formül dayattı.
Son zamanlarda, bölgedeki yerel silahlı gruplar ile onları destekleyen taraflar (güvenlik hizmetleri) arasında veya kendi aralarında çatışmalar olduğuna dair haberler çoğaldı.
Dera’daki eski bir yerel lidere göre, bölgedeki gruplar, Rusya’nın himayesinde uzlaşma anlaşmasını uygulamaya karar verdikten sonra hafif silahlarını ellerinde tutmaya devam ederek, güvenlik servislerine bağlanan muhalif grupların unsurları ve liderlerini içeriyor.
Güvenlik servisleri, kendi bölgelerindeki üyelerine tanınan yetkiler ve aylık 400 bin Suriye lirası tutarında maaş karşılığında bu grupları himaye etti.
Rejimin bu konuda hedefleri var. Bunlardan en önemlisi, bu gruplar üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması ve onları uzlaşma anlaşması ve rejimi etkileyebilecek silahları ile bölgede bırakmamak.
Dolayısıyla rejim, 2018’de uzlaşma anlaşmasının başladığı ilk aylardan itibaren bu grupları çekmek için çalıştı ve oradaki militanları takip etmek veya ifşa etmek için onların savaş deneyimlerinden, bölge ve halk hakkındaki bilgilerinden yararlandı.
Şarku’l Avsat’a konuşan eski bir yerel lider şunları söyledi;
“Rejim, 2018’den sonra güney vilayetinin tamamı üzerinde askeri kontrol sağlayamadı. Bu da, uzlaşma anlaşmasını bir karışıklık durumundan kurtarmak için yerel silahlı adamların güvenliği devralması yönündeki öneriyi harekete geçirdi. Böylece bu gruplar yeni isimler ve farklı ilişkiler altında yeniden oluşturuldu. Bunlardan en öne çıkanı, uzlaşma anlaşmasından önce Yermuk Ordusu’na bağlı olan ve sonrasında Askeri Güvenlik Teşkilatı’na bağlanan İmad Ebu Zureyk grubuydu. Bu grup, sınırdaki Nassib Caber geçidinin bitişiğindeki Nassib kasabasındaki kalesinden başlayarak, Ürdün sınırındaki Dera’nın güney kırsalındaki doğu köyleri ve kasabalarına yayılıyor. Bir de Hmeimim tarafından desteklenen Sekizinci Tugay’a dönüşen, Ahmed el-Avda liderliğindeki Sünni Gençlik güçleri var. Onun da kalesi, Dera’nın doğu kırsalındaki Suveyda vilayetinin bitişiğindeki Busra eş-Şam şehrindedir. 2021’de ise Rus tarafıyla olan ilgi ve koordinasyon ışığında, bağlılığın Askeri İstihbarat Birimi’ne kaydığı görüldü.”
Söz konusu kaynağa göre, bir de Dera’da ‘El-Kasm’ lakaplı Mustafa el-Masalmeh tarafından yönetilen ve Askeri Güvenlik Teşkilatı’na bağlı güçlere dönüşen Halid Bin Velid’in Torunları Tugayı var. Bu grup yerel olarak El-Kasm Grubu olarak tanınıyor.
Bölgedeki diğer gruplara gelince, Hava Kuvvetleri İstihbarat Teşkilatı’na bağlı gruplar, Devlet Güvenliği ve Dördüncü Tümen’e bağlı diğer gruplar arasındaki nüfuz rekabeti ile durum karmaşık görünüyor.
Kaynağa göre, her yerel grubun diğerinden ayrı bir liderliği var. Bu liderlik, konuşlandıkları yerde asayiş işlerinin yürütülmesinden sorumlu ve hatta onun talimatları diğer köy ve kasabalardaki gruplardan bağımsız.
Yani Askeri Güvenlik Teşkilatı’na bağlı olsalar da, her grubun hareket ve yönetim özgürlüğü bulunuyor.



Hiç kimse yasaların üstünde değildir... Trump, Obama'nın gözaltına alındığı yapay zekâ videosunu yayınladı

ABD Başkanı Donald Trump ve eski Başkan Barack Obama, 9 Ocak 2025 tarihinde Jimmy Carter'ın cenaze töreninde konuşuyor. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve eski Başkan Barack Obama, 9 Ocak 2025 tarihinde Jimmy Carter'ın cenaze töreninde konuşuyor. (AFP)
TT

Hiç kimse yasaların üstünde değildir... Trump, Obama'nın gözaltına alındığı yapay zekâ videosunu yayınladı

ABD Başkanı Donald Trump ve eski Başkan Barack Obama, 9 Ocak 2025 tarihinde Jimmy Carter'ın cenaze töreninde konuşuyor. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve eski Başkan Barack Obama, 9 Ocak 2025 tarihinde Jimmy Carter'ın cenaze töreninde konuşuyor. (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Barack Obama yönetimini 2016 seçimlerine hile karıştırmakla suçladıktan günler sonra, FBI'ın eski Başkan Barack Obama'yı Washington DC'deki Oval Ofis'te gözaltına aldığını gösteren bir yapay zekâ videosu yayınladı.

Trump'ın Truth Social platformunda yayınladığı video viral oldu ve öfkeli tepkilere yol açtı. Bazı eleştirmenler videoyu ‘provokatif’ olarak nitelendirirken, bir diğer eleştirmen de videoyu dikkatleri Epstein dosyalarından başka yöne çekme çabası olarak nitelendirdi.

Trump videoya ‘Hiç kimse yasaların üstünde değildir’ başlığını attı.

Yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan video Obama'nın “Özellikle başkan yasaların üstündedir” sözleriyle başlıyor. Daha sonra birkaç Amerikalı politikacının “Hiç kimse yasaların üstünde değildir” sözleri duyuluyor. Videonun devamında Obama'nın daha önce başkan olarak kullandığı Oval Ofis'te iki FBI ajanı tarafından kelepçelendiği ve Trump'ın gözaltı sırasında gülümseyerek yanında oturduğu gösteriliyor.

Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığına göre videonun yayınlanması, Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard'ın 2016 yılında Trump'ın altını oymak için ‘haince bir komplo’ kurulduğunu iddia eden bir rapor yayınlamasının ardından bazı Trump destekçilerinin üst düzey Obama yetkililerinin yargılanması çağrısında bulunduğu bir döneme denk geldi.

ı8o9p0
Eski ABD Başkanı Barack Obama'yı turuncu bir mahkûm kıyafeti içinde gösteren yapay zekâ videosundan bir görüntü ve FBI ajanları tarafından gözaltına alındığı ana ait bir başka kare (Truth Social)

Gabbard, Obama'nın eski Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Brennan, FBI Direktörü James Comey ve Danışman Susan Rice'dan oluşan ulusal güvenlik ekibini, Rusya'nın müdahalesinin Trump'ın lehine olduğunu iddia etmek için istihbaratı manipüle etmekle suçladığı 114 sayfalık gizliliği kaldırılmış bir rapor yayınlamıştı.

Gabbard, 7 Aralık 2016 tarihli bir not gibi, seçimin sonucunu hiçbir siber saldırının etkilemediğini belirten belgelere atıfta bulundu.

Rapor Adalet Bakanlığı’na iletilmiş olsa da şu ana kadar herhangi bir suçlamada bulunulmadı.