Batı’dan İran’a Katar üzerinden mesaj

Nükleer müzakerelere katılan ülkeler İran’a Katar üzerinden mesaj yolladı.

 İran Dışişleri Bakanı dün Tahran'da Katarlı mevkidaşı Sani’yi ağırladı. (AP)
İran Dışişleri Bakanı dün Tahran'da Katarlı mevkidaşı Sani’yi ağırladı. (AP)
TT

Batı’dan İran’a Katar üzerinden mesaj

 İran Dışişleri Bakanı dün Tahran'da Katarlı mevkidaşı Sani’yi ağırladı. (AP)
İran Dışişleri Bakanı dün Tahran'da Katarlı mevkidaşı Sani’yi ağırladı. (AP)

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın dün Katarlı mevkidaşı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’yi Tahran’da ağırladığı sırada yaptığı açıklamaya göre İran, askıya alınan nükleer dosya müzakerelere katılan ülkelerden Katar üzerinden mesajlar aldı.
Abdullahiyan, Katarlı mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında “Nükleer anlaşma taraflarından, Katar Dışişleri Bakanı aracılığıyla mesajlar aldık” dedi. Ancak mesajların içeriği hakkında herhangi bir ayrıntı vermedi. Abdullahiyan, Doha'nın aylardır askıya alınan nükleer müzakereleri yeniden hayata geçirme çabalarını memnuniyetle karşıladı. AFP’nin haberine göre İranlı Bakan, “Katar, nükleer anlaşmanın tüm taraflarını yükümlülüklerine geri döndürmeye çalışıyor” vurgusunda bulundu.
“Her zaman nükleer anlaşma üzerinde ek müzakereler düzenlemeye elverişli bir ortam yaratmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullanan Katar Dışişleri Bakanı da ABD’nin İran'a gönderdiği mesajların nükleer anlaşma kapsamında olduğunu ancak doğrudan ilgili olmayabileceğini söyledi. Herhangi bir ayrıntı ise vermedi.
Katarlı Bakan dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ile bugün Tahran'da bir araya gelerek ikili ilişkileri geliştirmenin yollarını ve nükleer anlaşma dosyasındaki son gelişmeleri görüştük. Katar Devleti, toplum ve bölge üzerinde olumlu etkisi olan ortak çabaları pekiştirmeyi sabırsızlıkla bekliyor.”
“Komşu ülkelerle diyalog aşamasını geçtik. Sürdürülebilir iş birliğinin bir sonraki adımına geçmeliyiz” diyen İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ise ABD ve müttefiklerini, kendi deyimiyle ‘İran'a karşı ekonomik terörizm yürütmekle’ suçladı.
İranlı Bakan’ın açıklaması şöyle oldu:
“Yaptırımları kaldırma, nükleer anlaşmanın tüm taraflarını yükümlülüklerine geri döndürme yönündeki çabaları için Katar'a teşekkür ediyoruz. Bugün Katar Dışişleri Bakanı aracılığıyla karşı taraflardan mesajlar aldık. Tüm tarafları anlaşmanın son aşamalarına getirme konusundaki iyi niyeti için Katar'a teşekkür borçluyuz.”
Doha, başta nükleer anlaşma olmak üzere bazı konularda İran ile ABD arasında köprü kurmak için daha önce de birçok kez çaba sarf etmişti.
Doha'nın İran ile ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirmeye verdiği öneme değinen Katarlı Bakan, “İran Cumhuriyeti ile en önemlisi din ve kültür hususları olmak üzere pek çok ortak noktamız var” ifadelerini kullandı. Bölgesel güvenliği pekiştirmenin önemi ve bölgedeki gerilimi azaltma gereksinimini vurgulayan Katarlı Bakan, “Bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerimizi pekiştirmeyi her zaman istiyoruz” dedi.
İran ve büyük güçler, ABD'nin 2018'de anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ardından 2015 tarihli nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirmek amacıyla Nisan 2021'de Viyana'da görüşmelere başlamış ancak görüşmelerde somut bir ilerleme kaydedilememişti. Anlaşma, nükleer silah geliştirmekle suçlanan İran'ın nükleer programının sivil niteliğini güvence altına alıyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, salı günü yaptığı açıklamada, nükleer faaliyetleri konusunda işbirliğini yeniden başlatmayı amaçlayan ‘temel’ müzakereler için şubat ayında İran'ı ziyaret etmeyi planladığını duyurmuştu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre müzakerelerdeki büyük çıkmaza atıfta bulunan Grossi, İran'ın beyan ettiği nükleer tesisleri izleyen 27 kameranın bağlantısını kesmesi de dahil olmak üzere anlaşmadan geri adım atmasının, UAEA'nın artık Tahran'ın nükleer programını etkin bir şekilde izlemediği anlamına geldiğini vurguladı.
UAEA'nın yaklaşık bir yıldır süreci izleyemediğini doğrulayan Grossi, ziyareti sırasında UAEA ile İran arasındaki iş birliğini yeniden tesis etmede bazı ilerlemeler kaydedileceğine yönelik umudunu dile getirdi.
İran'ın anlaşmada belirtilenden daha yüksek seviyede uranyum zenginleştirmesi de dahil olmak üzere son nükleer faaliyetleri hakkında Avrupalı milletvekilleri ile görüşen Grossi, “Bu gidişat kesinlikle iyi değil. Bir dizi nükleer silah yapmaya yetecek kadar nükleer malzeme biriktirdiler” dedi. Ayrıca bugün İslam Cumhuriyeti'nin yüzde 60 saflıkta 70 kilo zenginleştirilmiş uranyum ve yüzde 20 saflıkta bin kilo zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğuna dikkat çekti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.