Mavi çayın sağlığa 8 inanılmaz faydası

Mavi çayın sağlığa 8 inanılmaz faydası
TT

Mavi çayın sağlığa 8 inanılmaz faydası

Mavi çayın sağlığa 8 inanılmaz faydası

Kahve gibi kafeinli içeceklerin aşırı miktarda tüketilmesi baş ağrısı ve baş dönmesi gibi sağlık durumlarını tetikleyebilir. İşte sizi sıcak tutabilecek ve birçok yönden size fayda sağlayabilecek sağlıklı bir alternatif:
Bezelye çiçeklerinden elde edilen mavi çayın hafızayı güçlendirmek ve diyabeti kontrol etmek gibi birçok faydası var.
Şarku’l Avsat’ın Onlymyhealth adlı sağlık portalından aktardığı habere göre, mavi çayın sağlığa 8 şaşırtıcı faydası:

1-Şeker hastalarına iyi gelir
Mavi çay şeker hastaları için sağlıklı bir alternatiftir. Antioksidanlar açısından zengin olduğu için kan şekeri seviyelerinin kontrolüne yardımcı olur. Buna bağlı olarak hastalık riskini azaltır.

2-Hafızayı güçlendirir
Bademlerin hafızayı nasıl geliştirebileceğini muhtemelen duymuşsunuzdur. Aynı şey mavi çay için de geçerlidir. Mavi çay beyin sağlığınızı iyileştirir. Depresyon ve anksiyete ile mücadeleye yardımcı olabilir. Alzheimer hastalığının tedavisinde asetilkolin varlığı için de kullanılır. Ayrıca zihninizde rahatlatmaya ve stresi azaltmaya da yardımcı olur.

3-Gözler için iyidir
Mavi çay içmek göz sağlığını iyileştirir. Retina hasarı, maküler dejenerasyon, glokom, bulanık görme gibi göz hastalıkları riskini azaltır.

4-Bağışıklığı güçlendirir
Mavi çay tüketmenin bir başka faydası da bağışıklığınızı artırmaya yardımcı olmasıdır. Antioksidan görevi gören ve bağışıklığınızı artıran ternatin içerir. Yüksek antienflamatuar özelliklere sahiptir ve bazı çalışmalara göre vücudunuzdaki kanser hücrelerinin büyümesini de önler.

5-Sindirimi artırır
Mavi çay, antioksidanlar açısından zengin olduğu için vücuttaki sindirimi iyileştir ve mide kaslarınızı gevşetmeye yardımcı olur. Metabolizmayı hızlandırır ve bağırsaklarınızda solucanların büyümesini önler.

6-Kilo vermeye yardımcı olur
Mavi çay, yağ, karbonhidrat ve kolesterol içermediği için kilo vermenizi sağlar. İştahınızı düzenlemeye ve abur cubur isteklerinizi kontrol etmeye yardımcı olur.

7-Cilt sağlığı için yararlı
Cildinizin sağlığını geliştirmek için mavi çay içmelisiniz. Kolajen üretimini artıran, cildinizin elastikiyetini artıran ve koyu lekeleri yok eden flavonoidler içerir. Ayrıca toksinleri vücudunuzdan uzaklaştırır. Sonuçta cildinizi daha parlak ve sağlıklı hale getirir.

8-Saç büyümesini sağlar
Mavi çay, sağlıklı bir cildin yanı sıra antosiyaninler içerdiğinden saç büyümesini desteklemeye de yardımcı olur. Bu, kafanızdaki kan dolaşımını artırır ve saç köklerinizi güçlendirir.

Mavi çay nasıl yapılır:
Bir bardak sıcak suya bezelye çiçekleri veya çay poşeti ekleyin.
Çay açık maviye dönene kadar yaklaşık 5 dakika bekleyin. Çiçekleri süzün ve istediğiniz lezzeti ekleyin.
Tatlı olması için şeker veya bal ekleyebilirsiniz. Ya da ferahlatıcı bir tat vermek için üzerine limon suyu ekleyebilirsiniz.
Normal çay şişkinliğe ve rahatsızlığa neden oluyorsa mavi çay içmeyi tercih edebilirsiniz. Mavi çay içmek genel sağlığınızı iyileştirecek, saçınızın ve cildinizin parlamasını sağlayacaktır. Doğal bir stres gidericidir ve ruh halinizi iyileştirmek için faydalıdır.



Yıldızının parçaladığı gezegen keşfedildi

Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)
Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)
TT

Yıldızının parçaladığı gezegen keşfedildi

Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)
Güneş'ten daha düşük kütleye ve parlaklığa sahip yıldız, BD+05 4868 Ab'yi paramparça ediyor (Jose-Luis Olivares/MIT)

Bilim insanları yıldızı etrafında dönerken yavaş yavaş parçalanan ve arkasında kuyrukluyıldızlar gibi bir kuyruk bırakan bir gezegen keşfetti.

Bugüne kadar sadece 4 ötegezegenin yörüngesini tamamlarken eridiği tespit edildi. Bunların sonuncusu BD+05 4868 Ab adlı ise şimdiye dek gözlemlenenler arasında en şiddetli parçalanma belirtilerini gösteriyor.

NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu'nu (TESS) kullanan bilim insanları, Dünya'dan 140 ışık yılı uzaktaki BD+05 4868 Ab'yi keşfetti. 

Geçiş yöntemi denen teknikten yararlanan araştırmacılar yıldızın parlaklığındaki değişimleri izliyordu. Bu yöntemde yıldızla teleskop arasından başka bir cisim geçtiği zaman yıldız ışığında oluşan azalma takip ediliyor. 

Ancak ışıktaki düşüş beklendiği gibi kısa ve düzenli şekilde değildi ve her geçişten sonra parlaklığın normale dönmesi beklenenden çok daha uzun sürdü. Ayrıca aradaki cismin her yörünge dönüşünde süzülen ışık miktarı değişiyordu. Ekip bu nedenle bu cismin arkasında değişken bir yapı olduğu sonucuna vardı.

Aradaki cisim BD+05 4868 Ab, her 30,5 saatte bir yıldızı etrafındaki bir dönüşünü tamamlıyor. Yıldızına aşırı yakınlığı nedeniyle her dönüşünde yaklaşık Everest Dağı kütlesinde madde kaybettiği tahmin ediliyor. Gezegenden ayrılan bu parçalar daha sonra soğuyarak arkasındaki kuyruğu meydana getiriyor.

Hakemli dergi The Astrophysical Journal Letters'ta dün (22 Nisan) yayımlanan makaleye göre Merkür ve Ay arasında bir kütleye sahip gezegen muhtemelen eskiden çok daha büyüktü. Yıldızından, Merkür’ün Güneş’e mesafesinin sadece 20'de biri kadar uzaklıkta yer alıyor.

Bilim insanları bu mesafe sonucu gezegenin yüzey sıcaklığının 1600 dereceye vardığını ve yüzeyinin magmaya döndüğünü tahmin ediyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) makalenin başyazarı Marc Hon, "Gezegenin önümüzdeki 1 milyon yıl içinde falan toza dönüşmesini bekliyoruz" diyerek ekliyor:

Kozmik ölçekte son derece derece hızlı ve çarpıcı bir süreç. 

Araştırmacılar, BD+05 4868 Ab'nin kütlesi çok düşük olduğu için kütleçekim kuvvetinin de zayıf olduğunu ve bu nedenle kolayca kütle kaybı yaşadığını söylüyor. Ardından kütleçekim kuvveti daha da zayıflayan gezegen, daha fazla kütle kaybediyor. 

Hon, "Kuyruğun boyutu devasa, 9 milyon kilometre uzunluğunda, yani gezegenin yörüngesinin yaklaşık yarısı uzunluğunda" diyor.

Ekip bu kuyruğun içeriğini henüz bilmiyor ancak gezegeni inceleme açısından eşsiz bir fırsat sunduğunu söylüyorlar. 

Kuyruk, gezegenin kabuğu, mantosu veya çekirdeğinden izler taşıyabilir; bu da iç yapısı hakkında benzersiz bilgiler sunabilir. 

Hon'a göre bu keşif, Güneş Sistemi dışındaki kayalık gezegenlerin iç yapılarını anlamak açısından eşsiz bir fırsat sunuyor. Bilim insanları, adeta bir gezegenin kalbine doğrudan bakma şansı elde ediyor.

Hon, "Gezegenlerin iç kısımları hakkında bilgi edinmek son derece zor. Bunu Güneş Sistemi'ndeki gezegenler için bile yapmak zor" diyerek ekliyor:

Bu kesinlikle ötegezegen jeolojisi ve Güneş Sistemi'nin dışındaki karasal dünyaların çeşitliliğini ve yaşanabilirliğini anlamak açısından olağanüstü bir fırsat.

Independent Türkçe, Science Alert, Reuters, The Astrophysical Journal Letters