Suriye’nin doğusunda SİHA’lar ile düzenlenen iki saldırıda 10 İran yanlısı milis öldürüldü

Elbukemal sınır kapısı (AP-Arşiv)
Elbukemal sınır kapısı (AP-Arşiv)
TT

Suriye’nin doğusunda SİHA’lar ile düzenlenen iki saldırıda 10 İran yanlısı milis öldürüldü

Elbukemal sınır kapısı (AP-Arşiv)
Elbukemal sınır kapısı (AP-Arşiv)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) haberine göre, bugün Suriye’nin doğusunda silahlı insansız hava aracı (SİHA) tarafından son 24 saat içinde düzenlenen ikinci saldırıda, biri Tahran yanlısı bir grubun komutanı da dahil olmak üzere 3 kişi öldü.
Suriye’nin doğusu ile Irak arasındaki sınır bölgesi, İran ve Iraklı gruplar da dahil olmak üzere ona bağlı grupların Suriye’deki en belirgin nüfuz alanlarından biri.
Yıllar içinde bu gruplara ait silah ve mühimmatları depo ve askeri bölgeleri taşıyan tırlar hava saldırılarına maruz kaldı.
Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığı habere göre, dün gece Suriye’nin doğusunda Deyr-i Zor iline bağlı Elbukemal ilçesinde, İran destekli yabancı milis gruplara ait bir lojistik konvoyuna dün gece aidiyeti bilinmeyen SİHA’lar ile düzenlenen saldırı sonucu 7 kişi öldü.
Bugün ise, SİHA’lar aynı bölgede bir aracı hedef aldı. Saldırıda, İran yanlısı bir milis grubunun lideriyle birlikte Suriye uyruklu olmayan iki kişi daha öldü.
SOHR, iki saldırıda ölenlerin uyruğunu veya bunları gerçekleştiren tarafları belirleyemedi. Şimdiye kadar hiçbir taraf da sorumluluğu üstlenmedi.
AFP’ye açıklama yapan SOHR Direktörü Rami Abdurrahman dün geceki saldırıya ilişkin, “Konvoydaki tırlar İran silahlarını taşıyordu” dedi.
Abdurrahman, bu hafta Irak’tan en az iki benzer konvoyun girdiğini ve yüklerini Mayadan’de boşalttıklarını dile getirerek, “Bunların Tahran yanlısı gruplara gelişmiş silahlar taşıması muhtemel” diye ekledi.
Deyrizor’daki durumu Deir Ezzor 24 adlı web sitesinde belgeleyen aktivist Ömer Ebu Leyla, tırların İranlı milislere ait olduğunu ve saldırıların İranlı liderlerin Elbukamal bölgesindeki bir toplantısını da hedef aldığını söyledi.
Irak’tan bir sınır yetkilisi AFP’ye yaptığı açıklamada, “Suriye içinde hedef alınan tırlar Irak’a ait. Ancak ülke hiçbir Arap ülkesine ihracat yapmadığı için Irak malı taşımıyor. Tırlar İran mallarını Suriye’ye taşıyor. Resmi olmayan noktalardan geçtiler” dedi.
Yetkili, hedef alınmamak için İran tırları yerine Irak tırlarının kullanılmasının muhtemel olduğunu da ekledi.
Şam’ın önemli bir destekçisi olan İran, 2011’de çatışmanın başlamasından bu yana siyasi, ekonomik ve askeri destek sağladı.
İran 2011’de, Suriye ordusunu savaşlarda desteklemek için askeri danışmanlar ve milisler göndermeden önce, Suriye’nin özellikle petrol ihtiyaçlarını güvence altına almak için bir kredi limiti açma girişimini üstlendi.
Tahran, birkaç cephede kontrolün hükümet güçleri lehine değişmesine katkıda bulundu.
Uluslararası Koalisyon, defalarca bölgedeki Tahran yanlısı milisleri hedef alan saldırılar düzenlediğini kabul etti.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.