Tunus’ta muhalefet partileri yeni parlamentonun meşruiyetini sorguluyor

Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, önceki akşam seçimlere katılımın ön sonuçlarını açıklarken (Reuters)
Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, önceki akşam seçimlere katılımın ön sonuçlarını açıklarken (Reuters)
TT

Tunus’ta muhalefet partileri yeni parlamentonun meşruiyetini sorguluyor

Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, önceki akşam seçimlere katılımın ön sonuçlarını açıklarken (Reuters)
Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, önceki akşam seçimlere katılımın ön sonuçlarını açıklarken (Reuters)

Tunus’ta parlamento seçimlerini birinci ve ikinci turda boykot eden muhalefet partileri, parlamentonun meşruiyetini sorguladı. Bu, Bağımsız Seçim Yüksek Kurulu’nun geçtiğimiz Pazar günü, ikinci tur oylamaya katılım oranının geçtiğimiz Aralık ayında düzenlenen ilk tur katılım oranına benzer şekilde yalnızca yüzde 11,3 olduğunu açıklamasının ardından geldi.
Beş sol eğilimli muhalefet partisi, Nahda Hareketi ve Özgür Anayasa Partisi, seçmenlerin yaklaşık yüzde 90’ının birinci ve ikinci turda parlamento seçimlerine katılmamasının ardından yaşananların Tunus cumhurbaşkanının meşruiyetini sorgulamak anlamına geldiğini açıkladı.
Bu bağlamda Demokratik Akım, İşçi Partisi, Cumhuriyetçi Parti, Demokratik Kutup Partisi, Demokratik Akım Partisi ile Emek ve Özgürlükler İçin Demokratik Blok Partisi seçimlere katılım oranının düşük olduğunun açıklanmasının ardından yaptığı ortak açıklamada, Cumhurbaşkanı Kay Said tarafından ilan edilen seçim yolunun barışçıl bir şekilde sivil ret aldığını, bunun Said’in meşrutiyetini yitirmesi anlamına geldiğini bildirdi.
Tunus İşçi Partisi Genel Sekreteri Hamma Hammami, milletvekili seçimlerinin ikinci turunun ‘seçim alayı’ olduğunu ve katılımın ‘zayıf’ olduğunu ifade etti.
Öte yandan Özgür Anayasa Partisi Başkanı Abir Musa, hafta sonu düzenlenen ikinci tur milletvekili seçimlerine ‘Tunus halkının katılım eksikliğinin 25 Temmuz yolunun kabul edilmediği’ anlamına geldiğini belirterek,  Said’in yeni parlamento seçimlerinin yanı sıra Nahda Hareketi tarafından kontrol edilen eski parlamentonun feshedilmesi ve yeni anayasa için referandum düzenlenmesi de dahil olmak üzere istisnai tedbirlere başvurmasının ardından ilan ettiği yola atıfta bulundu. Seçim Komisyonu tarafından açıklanan katılım oranına da değinen Musa, Said’in popülaritesini kaybettiğini vurguladı.

Pazar akşamı Tunus başkentinde ordu güçleri sandıkları korurken (DPA)

Muhalefetteki Ulusal Kurtuluş Cephesi’ni destekleyen Nahda Hareketi, mevcut krizi çözmek adına Said’in istifa etmesini ve erken seçimlere gidilmesini talep etti. Hareket, ‘yeni parlamentonun sadece azınlığın azınlığını ifade ettiğini, halk, çoğunluk veya seçmenler adına yasama yetkisini kullanma hakkına sahip olmadığını’ vurguladı. Hareket, Raşid Gannuşi’nin bir önceki feshedilmiş parlamentoya başkanlık ettiğine dikkati çekti.
Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Ahmed Necip eş-Şabi, yeni parlamentonun hiçbir yurttaş ve siyasi güç tarafından tanınmayacağını, bu durumun işleri daha da kötüleştireceğini ve siyasi krizin daha da derinleştireceğini söyledi.
Buna karşılık Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, 29 Ocak’ta düzenlenen seçimlerin doğruluğundan şüphe duyan herkesi ‘kanıtlarını’ Tunus yargısına sunmaya çağırdı. Buasker, seçim sonuçlarının açıklanması münasebetiyle düzenlediği basın toplantısında, kanıt olmaksızın dolandırıcılık ve sahtecilikle itham edilmenin kanun kapsamına giren suçlardan biri olduğunu bildirdi. Yetkili, seçim sandıklarının ve tutanaklarının Tunus ordusunun kışlasında saklandığını ve temyiz süresi boyunca İdare Mahkemesinin emrinde olduğuna dikkati çekti. Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, Seçim Komisyonu'nun ‘İdare Mahkemesi'nin cezai kontrolü ve denetimi altında çalıştığını’, seçmen iradesini tahrif etmemek için tüm garantilerin mevcut olduğunu aktardı.

Tunus başkentinde sandıklarda yapılan oy sayımı (EPA)

Diğer yandan Seçim Komisyonu üyesi Mahir Cedidi ise Tunus seçim yasasının gözden geçirilmesi çağrısında bulunarak, milletvekilliği adaylığı için şartların belirlenmesi, boşlukların doldurulması ve Tunus dışındaki 7 seçim bölgesinde kısmi milletvekili seçimine gidilmesi gerektiğini söyledi. Seçim Komisyonu’nun daha önce yurt içi ve yurt dışında adaylık başvurularına ilişkin koşulların adil olmadığına ve adayların dosyalarını tamamlamalarına engel olduğuna dikkati çeken Cedidi, yeni parlamentoyu seçim yasasını değiştirmeye ve milletvekili adaylığı için koşulları kolaylaştırmaya çağırdı.



Hizbullah, silah teslimi konusunda çelişkili sinyaller veriyor

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)
TT

Hizbullah, silah teslimi konusunda çelişkili sinyaller veriyor

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde  (AP)

Hizbullah, silahlarını teslim etme konusunda ABD'nin sunduğu taslak metne ilişkin tutumuyla ilgili çelişkili sinyaller veriyor. Örgütün yetkilileri, “baskıya kararlılıkla ve bilinçle karşı koyduklarını” ve “direnişe bağlı kalmanın etkinliğini kanıtlamış tek seçenek olduğunu” belirtiyorlar. Bu arada, Hizbullah'ın milletvekilleri, silah meselesinin görüşülmesinden önce İsrail'in güneyde işgal altındaki bölgelerden çekilmesini ön koşul olarak öne sürdü.

Lübnan, Washington'un temsilcisi Thomas Barrak'a önümüzdeki hafta sunacağı Amerikan belgesine ortak bir yanıt hazırlıyor. Bu belge, Başbakan Nevvaf Selam'ın Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüştüğü ve Mısır'ın Beyrut Büyükelçisi Alaa Musa'nın da katıldığı toplantıda ele alındı. Musa, Avn'ın “konuya gerçekçi bir yaklaşımı olduğunu” ve “işaretlerin olumlu olduğunu” belirterek, “ele alınması gereken ayrıntılar” bulunduğunu belirtti.

Müzakereler, İsrail'in güney Lübnan'a yönelik askeri baskısının artması, sınır köylerindeki işgal ve saldırıların yeniden başlatılması ve binaların yıkılması gibi adımların atılması üzerine gerçekleşiyor.