Irak’ta bağımsız milletvekilleri büyük partileri ‘diktatörlükle’ suçladı

Meclis komisyonları başkanlıkları ve üyelikleriyle ilgili çok sayıda şikâyet ve itiraz yapıldı

Irak’ta bağımsız milletvekilleri büyük partileri ‘diktatörlükle’ suçladı
TT

Irak’ta bağımsız milletvekilleri büyük partileri ‘diktatörlükle’ suçladı

Irak’ta bağımsız milletvekilleri büyük partileri ‘diktatörlükle’ suçladı

Irak Meclisi’ndeki bağımsız milletvekilleri ve nispeten küçük sayılabilecek oluşumlar, büyük partileri, blokları ve Meclis’teki en büyük bloğu, Meclis çatısı altındaki başta Dürüstlük, Güvenlik ve Savunma, Dış İlişkiler, Hukuk, Finans ve Eğitim komiteleri olmak üzere yaklaşık 25 komisyonun başkanlıklarını ve üyeliklerini tekelleştirerek ve bu komisyonları kontrol etmekle suçladılar.
Meclis’te yaklaşık 5 sandalyeye sahip olan İşrak Kanun (Kanun Işığı) Partisi, Pazar günü, ‘iktidarın dizginlerini elinde tutan’ olarak tanımladığı Meclis’teki en büyük bloğu muhalefet partilerini komisyonların başkanlıklarından ve üyeliklerinden uzak tutmaya çalışmakla suçlayarak sert eleştirilerde bulundu. İktidar koalisyonu ile onu izleme sorumluluğunu üstlenen ve ‘büyük bloklar arasındaki kota anlaşmasını bozan’ muhalefet kanadı arasında tam bir ayrım yapılması gerektiğini vurgulayan İşrak Kanun Partisi, Temsilciler Meclisi Yasası’nda, 2018 yılına ilişkin oluşumlarında, iç sisteminde ve muhalefet kanadının görev ve haklarında değişiklik yapılması gerektiğine işaret etti.
İşrak Kanun Partisi, tüm eleştirilerine ve büyük bloklar arasında komisyonlara uygulandığını söylediği kotaya itiraz etse de Meclis’in halkın yararına hizmet eden görevlerini yerine getirmesi için Meclis komisyonları içinde etkin bir şekilde çalışmaya devam etme sözü verdi.
Irak Meclisi’nden İşrak Kanun Partisi’nin eleştirilerine ve suçlamalarına yanıt niteliğindeki, Meclis komisyonlarının başkanlarını ve üyelerini seçme mekanizmasına ilişkin açıklamada tüm suçlamalar reddedildi.
 Temsilciler Meclisi’nin basın ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu açıklamaların hiçbir dayanağı yok. Temsilciler Meclisi'ndeki komisyonların, başkanları ve üyeleri, Meclis çatısı altındaki tüm partilerin katıldığı demokratik bir oturumla seçilmiştir. Parti (İşrak Kanun Partisi), komitelerin ve Meclis’in çalışmalarına büyük katkı sağlayan bu oturumlara katılmayan tek partidir. Söz konusu parti, komisyonların başkanlıkları yahut üyelikleri için aday sunmadı. Bu da partinin anayasal görevlerini yerine getirmemesi olarak kabul edilir.”
Irak Temsilciler Meclisi’nin önümüzdeki Pazartesi günü, tüm suçlamaları geride bırakarak, geriye kalan Meclis komisyonlarının başkanlarını ve üyelerini seçmesi bekleniyor. Temsilciler Meclisi’nin çalışmalarını yakından takip edenler, komisyonların başkanlıkları ve üyeleri konusunda büyük bloklar arasındaki ‘çekişmenin’ 2005 yılındaki ilk seçim döneminden bu yana tüm hızıyla devam ettiğini bilir. Bu çekişme, genellikle tüm tarafların razı olduğu bir kota formülü bulmak için parti liderleri arasında haftalarca süren ve hatta aylarca uzayabilen pazarlıklarla ve yan anlaşmalarla süregeliyor.
Meclis’te 5 sandalyeye sahip olan (Hıristiyan) Babil Bloku Milletvekili Duraid Cemil, Dürüstlük Komisyonu’nun başkanlığı için düzenlenecek seçimleri eleştirdi. Cemil yaptığı açıklamada, “Komisyon başkanı ve iki yardımcısının seçimlerinde Dürüstlük Komisyonu'ndan çıkarıldım. Bu durum Temsilciler Meclisi'ndeki usul kurallarına aykırıdır. Komite başkanı ve iki yardımcısının seçiminin iptali için Yüksek Mahkeme’ye başvuracağız” ifadelerini kullandı.
Bağımsız Milletvekili Basim Haşan, Temsilciler Meclisi’ndeki en yüksek yasama ve denetleme organları tarafından büyük anayasal ihlaller yapıldığını söyledi. Haşan, Hristiyan partilerin milletvekillerinden biri olan Duraid Cemil’in, Dürüstlük Komitesi'nden çıkarılmasını, ‘anayasanın açıkça ihlali, Temsilciler Meclisi iradesinin çiğnenmesi ve bireysel kararların Meclis tarafından oylamayla alınan kararlara tercih edilmesi ve milletvekillerinin bu ihlale sessiz kalmasını bir boyun eğme, yetkilerinden feragat etme ve diktatörlüğe bağlılık’ olarak değerlendirdi.
Bağımsız Milletvekili Haşan, geçtiğimiz Mayıs ayında Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi’yi Meclis komisyonları üyeliğine seçilmemesi için ‘milletvekillerini aksi yönde oy kullanmaya zorlamakla’ suçlayarak Yüksek Mahkemeye şikâyet etmişti. Ancak Yüksek Mahkeme, Haşan’ın şikayetiyle ilgili henüz bir karar almadı.



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.