Zelenskiy: Rusya, Ukrayna direnişine karşı ‘büyük intikama’ başladı

Mykolaiv'deki bölgesel askeri idare binası Rus bombardımanında yıkıldı (DPA)
Mykolaiv'deki bölgesel askeri idare binası Rus bombardımanında yıkıldı (DPA)
TT

Zelenskiy: Rusya, Ukrayna direnişine karşı ‘büyük intikama’ başladı

Mykolaiv'deki bölgesel askeri idare binası Rus bombardımanında yıkıldı (DPA)
Mykolaiv'deki bölgesel askeri idare binası Rus bombardımanında yıkıldı (DPA)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy dün, Rus kuvvetlerinin doğuda bir dizi kazanım ilan etmesiyle Rusya'nın Ukrayna direnişine karşı ‘büyük intikamını’ almaya başladığını söyledi.
Zelenskiy haftalardır Moskova'nın ülkenin güney ve doğusundaki cephede yaklaşık iki aydır fiilen çıkmaza girmesinden sonra Ukrayna'ya yönelik saldırısını artırmayı hedeflediği konusunda uyardı.
Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Rus yanlısı ayrılıkçıların lideri Denis Pushilin dün, Rus işgal kuvvetlerinin Vuhledar şehri yakınlarında ilerlediğini iddia etti. Pushilin, “Birliklerimiz ilerlemeye devam ediyor. Vuhledar'ın doğusunda birlikler kuruldu ve civarda çalışmalar devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Pushilin’in danışmanı Yan Gagin, Wagner özel askeri grubuna bağlı güçlerin, aylardır Rus saldırılarının odak noktası olan Bahmut şehrine giden bir ikmal yolunun kontrolünü kısmen ele geçirdiğini söyledi.
Kiev, Blahodatne ve Vuhledar’a yönelik saldırıları püskürttüğünü açıkladı ancak Reuters oradaki durumu henüz doğrulayamadı.
Ukrayna Devlet Başkanı, Rusya'nın yaşadığı ağır kayıplara rağmen doğuda ‘amansız saldırılar’ başlattığını belirterek, Moskova'nın Ukrayna'nın Rus güçlerini başkent, güneydoğu ve güneyden çıkarma başarısına misilleme yaptığı yorumunda bulundu. Zelenskiy açıklamasında, “Bence Rusya gerçekten intikamının büyük olmasını istiyor. Sanırım zaten başlattılar” şeklinde konuştu. Ülkenin güneydeki liman kenti Odessa'da gazetecilere verdiği demeçte Zelenskiy, Wagner kuvvetlerinin sayısında bir artış gördüklerini söyledi.
Vuhledar, Bahmut'un güneyinde, güney Ukrayna'daki Rus kuvvetlerine erzak ve teçhizat sağlayan Moskova’nın kontrolündeki demiryollarını koruyan doğu cephe hattının yakınında bulunuyor. Ukraynalı bir albay ve askeri analist olan Mykola Salamakha, Ukraynalı radyo istasyonu NV'ye Moskova'nın buradaki saldırısının çok maliyetli olduğunu söyledi.
Salamakha, “Kasaba bir tepenin üzerinde yer alıyor ve burada ağır bir şekilde tahkim edilmiş bir savunma karakolu kuruldu. Bu, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin dalga dalga Rus kuvvetlerini ezdiği Bahmut'taki durumun tekrarı” ifadelerini kullandı.

Batının yavaşlığı
Geçtiğimiz haftalarda Batılı ülkeler, Ukrayna güçlerini 2023'te toprakları geri almak üzere bir karşı saldırı öncesi donatmak için yüzlerce modern tank ve zırhlı araç gönderme sözü verdi.
Ancak bu silahları göndermeleri aylar sonra gerçekleşecek ve Kiev'i her iki tarafın da amansız bir yıpratma savaşı olarak tanımladığı kış boyunca savaşmak zorunda bırakacak.
Wagner özel askeri grubu, Rus hapishanelerinden askere alınan binlerce hükümlüyü Bahmut'taki savaşa gönderdi ve Rusya'nın düzenli ordusuna yüzbinlerce yedek askerden oluşan birimleri yeniden yapılandırması için zaman kazandırdı.
Zelenskiy, Ukrayna'nın saldırıya geçebilmesi için Batı'nın vaat edilen silahların sevkiyatını hızlandırması gerektiğini vurguladı.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Batılı ülkelerin Ukrayna'ya silah tedarik etmesinin ‘NATO üye devletlerinin çatışmaya giderek doğrudan dahil olmasına yol açtığını, ancak bunun savaşın gidişatını değiştirme kabiliyetine sahip olmadığını’ söyledi.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) dün, Kiev'in Kasım ayından bu yana toprak kazanımı yapamamasının ana nedeninin ‘Batı'nın gerekli malzemeleri sağlayamaması’ olduğunu duyurdu.
ISW araştırmacıları bir raporda, bunun Rusya'nın Bahmut'a yoğun bir biçimde saldırmasına ve Ukrayna'nın gelecekteki bir karşı saldırısına karşı cephe hattını güçlendirmesine izin verdiğini bildirdi. Ancak araştırmacılar Ukrayna'nın vaat edilen silahlar geldiğinde hala topraklarını geri kazanabileceğini düşünüyor.
Diğer yandan Zelenskiy, yabancı bir liderin cephe hattına yakın bir bölgeye yaptığı ender bir ziyaret olarak değerlendirilen bir adımla Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile güneydeki Mykolaiv şehrinde bir araya geldi. Güneydeki Rus ilerlemesinin durduğu şehir, geçtiğimiz Kasım ayında Ukrayna güçleri geri alana kadar şiddetli bombardıman altında kaldı.
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi tarafından internette yayınlanan bir videoda, Zelenskiy'nin Frederiksen'i karşıladığı ve yaralı askerleri ziyaret ettikleri bir hastaneye girmeden önce bir sokakta el sıkıştığı görülüyor.

İran saldırısı
Ukrayna, Batı'dan silah alırken, Moskova ise Kiev ve Batı'nın Rusya'ya Ukrayna şehirlerine saldırılarda kullanması için yüzlerce uzun menzilli insansız hava aracı (İHA) sağladığını söylediği İran da dâhil olmak üzere müttefik ülkelere yönelmiş durumda.
Hafta sonu ABD'li bir yetkilinin İsrail tarafından gerçekleştirildiğini söylediği saldırılarda İran ordusu için füze ve İHA üreten bir askeri tesis hedef alındı. Saldırıyı İsrail’in gerçekleştirdiği iddia edilirken, Tel Aviv yönetimi ise olayla ilgili yorum yapmadı.
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, İHA ve füze üretilen tesise yönelik İHA saldırısını Ukrayna savaşı ile ilişkilendirerek, "Sizi uyarmıştık, savaşın mantığı acımasızdır" ifadelerini kullanmıştı.
İran, Podolyak'ın yorumları üzerine Ukrayna'nın Tahran Maslahatgüzarı'nı Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Rusya, İran'a yönelik bir saldırının ‘Ortadoğu'da barış ve istikrar için öngörülemeyen sonuçları olabileceğini’ açıkladı.
Birçok Batılı ülkenin aksine İsrail, Ukrayna'yı açıktan silahlandırmaktan kaçınıyor, ancak Rusya'nın bölgede bir güvenlik tehdidi olarak gördüğü İran'ın insansız hava aracı teknolojisine bel bağlamasından endişe duyuyor.
Ortaklarından büyük miktarda insansız hava aracı tedarik eden Ukrayna, üretici ülkelerle 16 tedarik anlaşması imzalayarak bu yıl insansız hava araçlarına yaklaşık 550 milyon dolar harcama yapmayı planladığını açıkladı.
Öte yandan Fransa ise Ukrayna adına binlerce füze üretiminde işbirliği için Avustralya ile anlaştığını duyurdu.
Rusya'nın geçtiğimiz yıl 24 Şubat'ta başlayan Ukrayna işgali sebebiyle on binlerce insan ölürken, milyonlarca insan ise evlerini terk etmek zorunda kaldı.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.