Lübnan Ketaib Partisi Olağan Genel Kongre’ye hazırlanıyor

Lübnan Ketaib Partisi hafta sonunda genel kurultayını yapacak. Parti Başkanı Sami Cemayel, üçüncü dönemde yenilenecek

Lübnan Ketaib Partisi Olağan Kongresi’ne hazırlanıyor (Ketaib Partisi)
Lübnan Ketaib Partisi Olağan Kongresi’ne hazırlanıyor (Ketaib Partisi)
TT

Lübnan Ketaib Partisi Olağan Genel Kongre’ye hazırlanıyor

Lübnan Ketaib Partisi Olağan Kongresi’ne hazırlanıyor (Ketaib Partisi)
Lübnan Ketaib Partisi Olağan Kongresi’ne hazırlanıyor (Ketaib Partisi)

Milletvekili Sami Cemayel Genel Başkanlığındaki (Maruni Hristiyan) Lübnan Ketaib Partisi, ‘Demokrasi, Sağlamlık, Modernite’ başlığı altında 2019’daki son genel kongresinden dört yıl sonra bu hafta sonunda 32. genel kongresini gerçekleştirecek.
Ketaib Partisi’nde Medya Birimi Başkanı Patrick Richa’nın Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre üç gün boyunca partinin iç sistemiyle ilgili iç meseleler, ulusal durum ve kazanımlara yönelik parti politikası ve yaklaşımıyla ilgili dış meseleler, cuma ve cumartesi günleri yapılacak oturumlarda ana odak noktası olacak.
Ayrıca ilk gün, Cemayel’in açılış oturumunda yapacağı konuşma ile partinin gelecek dört yıllık genel yöneliminin ortaya koyulması bekleniyor. Aynı şekilde partinin bir önceki dönemdeki siyaset ve performansının ve gelecek aşamada idari ve siyasi açıdan stratejisinin değerlendirileceği kapalı oturumlar düzenlenecek. Tüzük değişikliği önerileri de masaya yatırılacak. Üçüncü ve son gün ise onur divanı ve en yüksek mali denetim merciinin yanı sıra başkan, iki genel başkan yardımcısı ve 16 başkanlık üyesinden oluşan parti liderliği seçilecek.
Cemayel’in parti genel başkanlığında kalması kararlaştırılırken, Richa’ya göre bu pozisyon için aday gösterme kapısı da henüz kapanmadı. Aynı şekilde diğer merkezlerin daha önceki seçimlerde şiddetli çatışmalara tanık olduğuna dikkati çeken Richa, bu durumun yeni seçimler için de geçerli olabileceğini söyledi. Ayrıca Patrick Richa, kuruluşundan bu yana partinin başına üçü Cemayel ailesinden ve dördü dışarıdan olmak üzere yedi başkanın geldiğini ve Sami Cemayel’in girdiği ilk seçimlerde kendisine karşı bir adayla yarıştığını hatırlattı. Medya yetkilisi, “Ketaib mensupları, her an başkanın performansından memnun olmadıklarını, onu seçmeyeceklerini hissettiriyor. Ama bugün herkes, hala onun partiye liderlik etmeye devam eden genç bir başkan olduğuna inanıyor” dedi.
2009 yılından beri milletvekili olan Sami Cemayel, eski bakan olan kardeşi Piyer Cemayel’in suikasta uğramasından yaklaşık 10 yıl sonra eski Cumhurbaşkanı olan babası Emin Cemayel’in yerine 2015 yılında ilk kez parti başkanlığına geçti.
Konferans oturumları ve tavsiyelerle ilgili olarak ise Richa, “Şubat 2019’da bugüne kadar düzenlenen son konferanstan bu yana, konferansın düzenlenmesinden birkaç ay sonra patlak veren halk ayaklanmasından Beyrut limanındaki patlamaya ve Lübnan’ı ve Lübnanlıları vuran birikmiş ve birbirini izleyen krizlere kadar ve ayrıca geçen yıl tamamlanan seçimlerden cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki sürekli tıkanıklığa kadar ülkede çok şeyin değiştiği üç yıl geçti. Tüm bunların karşısında konferansın sonunda bir sonraki aşama için stratejiyi tanımlayan tavsiyelerin yayınlanması şartıyla, partinin pozisyonunun bir okuması yapılacak” dedi. Cemayel’in açılışta yaptığı konuşmanın bu tavsiyelerin ve partinin gelecek 4 yıllık politikasının bir göstergesi olacağına dikkati çeken Richa, hiçbir reform yapamayan tek renkli hükümetin yanı sıra Lübnan’da tıpkı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi (Şii) Hizbullah ve müttefiklerinin politikasının reddi ve Lübnan’da seçimleri kısıtlayan felç etrafında dönen bazı ana başlıklara değindi. Patrick Richa ayrıca, “Bu durum, Ketaib ve genel olarak muhalefetin cesur bir duruş sergilemesini gerektiriyor. Ayrıca bugünün Lübnan’ı ile geleceğin Lübnan’ı arasında da bir ayrım çizgisi olmalı” dedi.
‘Ketaib’in son dönemde yürüttüğü hareketliliğe dayanarak bir sonraki aşamada muhalefete liderlik etme çabaları var mı’ yönündeki bir soruya ise Richa, “Onu birleştirmekten başka muhalefete önderlik etme hırsımız yok. Son aşamada üzerinde çalıştığımız şey bu. Parti genel merkezinde ve parlamentoda yapılan toplantılarda bu açıkça görülüyordu ve bunları gerçekleştirmek için inisiyatif alıyorduk” şeklinde yanıt verdi.
Partinin bugün ne yaptığına bağlı olarak Richa, bir sonraki aşamanın çatışmada bir artışa ve özellikle muhalefet saflarında ittifak yelpazesini genişletmek için daha fazla açıklığa tanık olacağını dile getirdi. Yetkili, “Milletvekilliği seçimlerinden önce doğru olmayan şey, özellikle başlattığımız ve (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) ve (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi gibi bazı konularda anlaşamadığımız muhalefet partileriyle gerçekleşecek toplantılar ve temaslarla ilgili olarak şu an doğru olabilir” dedi.
Ketaib’in Hristiyanların tavırları ve onların yetkileri ile ilgili bazı hak ve anlaşmazlıklara yaklaşımları hakkında bir soruya cevaben Richa, “Bu tartışma yersiz, bazıları ne zaman bir ikilemde kalsa sloganlara, mezhepçi pozisyonlara başvuruyor” dedi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Patrick Richa ayrıca, “Kriz şu ya da bu toplumun tavırlarından kaynaklanmıyor. Kriz veya korku, parlamentodan hükümete ve yalnızca belirli bir yere bağlı olmayan diğerlerine kadar tüm ulusal kurumlar için var. Ketaib, bu söylemden tamamen farklı bir konumda. Çünkü sorunun ulusal olduğuna ikna olduk ve geri kalan her şey, konumları geliştirmek için konuşuluyor” ifadelerini kullandı.



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.