Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto: Bir başka dinin kutsal kitabını yakmak ve ona hakaret etmek kabul edilemez

Fotoğraf: Cem Özdel/AA
Fotoğraf: Cem Özdel/AA
TT

Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto: Bir başka dinin kutsal kitabını yakmak ve ona hakaret etmek kabul edilemez

Fotoğraf: Cem Özdel/AA
Fotoğraf: Cem Özdel/AA

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, "(İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılması) Bir başka inancın kutsal kitabının yakılması ve ona hakaret edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez." dedi.
Bakan Szijjarto ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Szijjarto, İsveç'te aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan'ın Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmasına ilişkin, herhangi bir dine ait kutsal kitapların ya da sembollerin yakılmasına ya da aşağılanmasına kararlı bir şekilde karşı çıktıklarını belirtti.
Macar Bakan, "Hristiyan olarak, inançlı Katolik Hristiyan olarak söylüyorum, bir başka inancın kutsal kitabının yakılması ve ona hakaret edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Başka bir inancın kutsal kitabının yakılmasına 'ifade özgürlüğü' demek, kusura bakmayın ama saçmalık. Şimdi bir ülke, NATO'ya katılmak istiyorsa ve Türkiye'nin de desteğini kazanmak istiyorsa o zaman biraz daha dikkatli olması gerekir." dedi.
Szijjarto, son dönemde Avrupa ve küresel çapta gerçekleşen olayların Türkiye'nin önemini artırdığını, Macaristan olarak Türkiye'nin adımlarını desteklediklerini belirtti.
Macaristan'ın komşusunda savaşın sürdüğünü, bunun etkilerini ağır bir şekilde hissettiklerini ifade eden Szijjarto, bir an önce barışın sağlanması gerektiğini, bu kapsamda yapılan girişimlerin Rusya dostu olarak damgalanmaması gerektiğini söyledi.
Szijjarto, ''Savaş sadece görüşmelerle bitirilebilir. Bunu Türkiye'nin başarılı girişimleri de kanıtladı. Hatta bugüne kadarki barışın sağlanması için yapılan en başarılı girişimleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Çavuşoğlu yapabildi. Girişimler sonucunda tahıl anlaşması imzalandı. Biz Türkiye'nin barış için attığı adımları devam ettirmesini destekliyoruz.'' dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki tek başarılı barış girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştiğini kaydeden Szijjarto, bu yüzden, Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) Macaristan'ın Aksakalı Attila Tilki'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday olarak gösterilmesi için girişimlerde bulunacağını söyledi.
TürkAkım Doğal Gaz Boru Hattı'nın ülkesinin doğal gaz tedarikinde önemli rol oynadığına işaret eden Szijjarto, TürkAkım Doğal Gaz Boru Hattı'nın, Avrupa'da, Doğu-Batı arasında yüzde 100 kapasite ile çalışan tek hat olduğunu ve geçen yıl Macaristan'a 5 milyar metreküp doğal gazın bu yolla ulaştığını kaydetti.
Türkiye'nin sınır koruma alanında attığı adımları kararlı bir şekilde desteklediğini dile getiren Szijjarto, Suriye'den savaş nedeniyle evlerini terk etmiş kişilerin tekrar evlerine geri dönebilmeleri için gerekli şartların oluşturulmasının da önemli olduğunu söyledi.
Szijjarto, ülkesiyle Türkiye arasındaki işbirliğinin "öncelikli stratejik işbirliği" seviyesine yükseltileceğini aktardı.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiyle ilgili bir soru üzerine, ülkesinin NATO'nun genişlemesini desteklediğini belirten Szijjarto, Macaristan Ulusal Meclisi şubatta tekrar açıldığında bu ülkelerin üyeliklerine onay verilmesinin gündeme alınacağını söyledi.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.