Ryan Reynolds çocuklarını okula bırakmak için Britanya'daki futbol takımının maçından çıkıp ABD'ye uçtu

Oyuncu, bir diğer Hollywood yıldızı Rob McElhenney'le birlikte Wrexham'ın sahibi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Ryan Reynolds çocuklarını okula bırakmak için Britanya'daki futbol takımının maçından çıkıp ABD'ye uçtu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Ryan Reynolds, Wrexham'ın Sheffield United'a karşı 3-3 biten heyecan verici FA Cup beraberliğinden sonra pazartesi sabahı kızını okula götürmek için aceleyle eve dönmek zorunda kaldı.
Reynolds, İngiltere Ulusal Ligi'nde mücadele eden kulübü kendisi gibi oyuncu olan Rob McElhenney'le birlikte satın aldı ve son dakikalarda gelen beraberlik golünün Wrexham'ı çok konuşulacak bir kupa sürprizinden mahrum bıraktığı maçta Racecourse Ground stadındaydı.
Fakat Hollywood yıldızı, maç sonrasında oyalanmadan kızını pazartesi sabahı okula götürmek için aceleyle toparlanıp eve uçtu.
Reynolds'ın Yeşil Fener'deki (Green Lantern) rol arkadaşı Blake Lively'le üç kızı var ve en büyükleri James, maçı babasının yanında izledi.
İkili, James ve kız kardeşlerinin okula gidebilmesi için pazar gecesi Galler'den New York'taki aile evlerine geri döndü.
Reynolds, maçtan önce McElhenney ve kendisinin şu anda İngiliz futbol ligi sisteminin 5. kademesindeki kulüp için iddialı hedefleri olduğunu açıkladı.
BBC'ye konuşan Reynolds, "10 yıl içindeki planımız Premier League'e çıkmak ve bu hedef hep olacak. Beşinci kademeden Premier League'e gitmek teorik olarak mümkünse, neden denemeyelim?
Bu dünyada hiç kimse "Biliyor musun, hadi bu işi yarım yamalak yapalım" düşüncesiyle harika işler çıkarmadı, bu yüzden sonuna kadar gidelim diyor ve bunu yapabileceğimize inanıyoruz. Bize deli diyebilirsiniz ama yapmak istediğimiz şey bu." dedi.
Maç bitimine sadece 4 dakika kala teknik direktör Phil Parkinson'ın takımı John Mullin'in golüyle öne geçince şanlı bir zaferin kazanılmasına sadece birkaç dakika kalmıştı.
Ancak John Egan, uzatmalarda bir beraberlik golü atarak rövanş maçının oynanmasını zorunlu kıldı.



Epstein’in Trump’ın malikanesinden neden kovulduğu ortaya çıktı

Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)
Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)
TT

Epstein’in Trump’ın malikanesinden neden kovulduğu ortaya çıktı

Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)
Son yayımlanan Epstein davası belgelerinde Trump'ın fotoğraflarının neredeyse hiç paylaşılmaması tepki çekmişti (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Jeffrey Epstein'i Florida'daki Mar-a-Lago malikanesinden kovmasının perde arkası belli oldu.

Wall Street Journal'ın haberinde, 1990'ların sonu ve 2000'lerin başında Mar-a-Lago kulübünün, genellikle genç kadınlardan oluşan spa çalışanlarını Epstein'in yakındaki malikanesine gönderdiği belirtiliyor.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan eski Mar-a-Lago çalışanları, spa görevlilerinin Epstein hakkında birbirlerini uyarmasına rağmen malikane ziyaretlerinin yıllarca devam ettiğini söylüyor.

Eski çalışanlara göre Epstein, spa çalışanlarına yönelik cinsel taciz iddiaları ve randevular sırasında kendini teşhir etmesiyle anılıyordu.

Kaynaklar, Epstein'in Mar-a-Lago'nun aidat ödeyen bir üyesi olmadığını ancak Trump'ın ona üye gibi davranılmasını istediğini anlatıyor. Epstein'in kulüpteki spa'da özel bir hesabı olduğu ve partneri Ghislaine Maxwell'in onun adına randevu aldığı belirtiliyor.

Eski çalışanlara göre bu ziyaretler, 18 yaşındaki bir spa çalışanının 2003'te yaptığı şikayetin ardından durdu. Kimliği açıklanmayan güzellik uzmanı, kulüpteki yetkililere Epstein'in kendisiyle yatmak için baskı yaptığını söyledi.

Bunun ardından bazı kulüp çalışanları, Trump'a durumu anlatan bir faks göndererek Epstein'in Mar-a-Lago'ya girişinin yasaklanmasını istedi. Trump da bunu kabul ederek Epstein ve partneri Maxwell'in kulüpten atılması talimatını verdi.

Diğer yandan olayla ilgili polise herhangi bir şikayette bulunulmadı. Florida'daki Palm Beach polisi, Epstein hakkında 14 yaşındaki bir kıza cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla bundan iki yıl sonra soruşturma başlatmıştı.

18 yaş altı birkaç çocuğun, Epstein'in kendilerine para karşılığında seks teklif ettiğini söylemesi üzerine iş insanı 2006'da gözaltına alınmıştı.

Bu iddialar, Maxwell'in malikanedeki başka bir spa çalışanı Virginia Giuffre'yi işe almasından üç yıl sonra ortaya çıktı.

Giuffre, Epstein'e ilk dava açan kadınlardan biriydi. 16 yaşında Mar-a-Lago'da spa görevlisi olarak çalışırken Maxwell'in kendisini fark edip Epstein'e masöz olarak işe aldığını ve bunun cinsel istismarla sonuçlandığını öne sürmüştü. Giuffre bu yılın başında 41 yaşındayken intihar etmişti.

Maxwell, malikaneyi başka spa çalışanlarını işe almak için de kullanmış. Mar-a-Lago'da genç kızlara "ek gelir için masaj yapma" işleri ayarladığı aktarılıyor.

Epstein ve Maxwell'in Mar-a-Lago'ya girişi 2003'te yasaklandı ancak kulübün eski çalışanları, iş insanıyla ilgili cinsel taciz endişelerinin bu karardan önce de malikane sakinleri arasında yayıldığını belirtiyor.  

Trump'ın ikinci eşi Marla Maples da 1990'ların ortalarında Epstein'le ilgili "tuhaflık" sezdiğini söylemiş. Ayrıca Maples'ın Trump'a Epstein'le vakit geçirmemesini söylediği de aktarılıyor.

Trump, temmuzdaki açıklamasında Giuffre'nin Epstein tarafından "ayartıldığını" iddia etmişti. Bunun üzerine Epstein'in malikaneye girişini yasakladığını ve aralarının bozulduğunu belirtmişti. Cumhuriyetçi lider, 2006'da gözaltına alınmadan önce Epstein'le tüm bağını kopardığını savunmuştu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, gazeteye gönderdiği açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Bu hikaye kaç kez anlatılırsa anlatılsın gerçek değişmiyor: Başkan Trump yanlış bir şey yapmadı ve Jeffrey Epstein'i iğrenç biri olduğu için Mar-a-Lago'dan kovdu.

5 milyon sayfalık doküman incelenecek

ABD Adalet Bakanlığı'nın yayımladığı son belgelerle Epstein davası tekrar gündemde.

Reuters ve New York Times'ın incelediği bazı dokümanlara göre bakanlığın elinde toplamda 5,2 milyon sayfalık belge var.

Bunların ocak ayı boyunca elden geçirilmesi için yaklaşık 400 avukat görevlendirilecek. ABD Kongresi'nin aldığı kararla davaya ilişkin tüm belgelerin 19 Aralık'ta kamuoyuyla paylaşılması kararlaştırılmıştı ancak bunun çok daha geç bir tarihe ertelenebileceği aktarılıyor.

Epstein olayı

18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı kurma suçlamasıyla yargılanan Epstein, tutuklandıktan sonra nakledildiği New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu.

Epstein'in iş ortağı ve eski sevgilisi Ghislaine Maxwell de kız çocuklarının fuhuş ağına katılmasını sağladığı gerekçesiyle Aralık 2021'de suçlu bulunmuş, Haziran 2022'de de 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Şimdiye dek açıklanan dava dosyalarında prenslikten azledilen Andrew, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz, sinemacı Woody Allen ve filozof Noam Chomsky gibi ünlü isimler yer almıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times, Reuters


Netflix izleyicileri gizli cevheri övüyor: Cesur Yürek'ten bile iyi

45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri gizli cevheri övüyor: Cesur Yürek'ten bile iyi

45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
45 yaşındaki Amerikalı aktör Chris Pine, Star Trek serisi ve Wonder Woman gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)

Tarihi dram meraklılarına, Netflix'in "gizli cevherlerinden" biri olduğu söylenen ve bazı izleyicilerin "Cesur Yürek'ten (Braveheart) bile iyi" diye övdüğü bir yapımı kaçırmamaları tavsiye ediliyor.

İskoçya'nın bağımsızlık savaşlarını konu alan epik film, Robert Bruce'un ülkeyi zafere taşıyan mücadelesini takip ediyor.

Outlaw King adlı yapımın oyuncu kadrosunda Chris Pine, Aaron Taylor-Johnson ve Florence Pugh gibi yıldız isimler yer alıyor. 

"Harika film"

Yönetmen koltuğunda David Mackenzie'nin oturduğu 2018 yapımı film, Vikings ve Game of Thrones gibi büyük ölçekli tarihi dramalara da benzetiliyor.

Netflix, 18 yaş altına uygun olmadığını belirttiği filmin konusunu şöyle özetliyor:

14. yüzyıl İskoçyası'nda Robert Bruce, kraliyet tacını takar ve ülkesinin tekrar bağımsız olması için İngilizlere karşı yılmak bilmeyen bir isyana önderlik eder.

Film, Rotten Tomatoes'da yüzde 63'lük bir beğeni oranına sahip olsa da izleyiciler, tarihi dramayı sonradan keşfederek "kesinlikle olağanüstü" diye nitelendirdi.

Bir izleyici, "Harika film. Chris Pine'ın aksanı, o dönemki soylu karaktere tam oturmuş. Duygusu çok yüksek; baştan sona karakterlerle birlikte hissediyorsunuz" diye yazdı.

Bir başka izleyici Pine'ın performansını överken, "Acımasız, kanlı ve yoğun... Outlaw King sürükleyici bir ortaçağ destanı. Ölçeği çok büyük ama yine de fazlasıyla insani kalıyor. Chris Pine güçlü, sakin ama etkileyici bir kral portresi çiziyor. Savaşlar hikayeyi yer yer gölgede bıraksa da o kadar iyi çekilmiş ki izlemeye değer" değerlendirmesini yaptı.

Başka bir yorumda "Muhteşem! Çok iyi çekilmiş! Senaryo ve oyunculuk harika; manzara ve kostümler ise kusursuz. Detaylara büyük özen gösterilmiş" ifadelerine yer verildi. 

Bir izleyici de "Müthiş bir film... Işığı, dokusu, oyuncu seçimi çok iyi" diye ekledi.

Eleştirmenlerin gözüne girememişti

Öte yandan eleştirmenler film vizyona girdiğinde hem olumlu hem de olumsuz tepkiler vermişti. 

Time Out, "Savaşlar acımasız, dövüşler korkunç ama Outlaw King sinir bozucu biçimde sönük. Sahici ama nadiren dinamik" yorumunu yaparken Washington Post, "Bu bitmek bilmeyen İskoç yaylası çamuru yürüyüşü Oscar değil ancak homurtu ve ıslık hak eder" demişti. 

New York Times ise "Sinemacılar neden tarih anlatmakta ısrar ediyor, yoksa asıl ilgilendikleri kostüm ve savaş mı?" diye sormuştu.

Independent Türkçe, Express, Time Out, Washington Post, New York Times


Tek sezonda fenomen olan dizinin hayranlarına kötü haber

Pluribus'ta Carol Sturka rolündeki Rhea Seehorn'a (solda) Kolombiyalı aktör Carlos-Manuel Vesga (sağda) eşlik ediyor (Apple TV)
Pluribus'ta Carol Sturka rolündeki Rhea Seehorn'a (solda) Kolombiyalı aktör Carlos-Manuel Vesga (sağda) eşlik ediyor (Apple TV)
TT

Tek sezonda fenomen olan dizinin hayranlarına kötü haber

Pluribus'ta Carol Sturka rolündeki Rhea Seehorn'a (solda) Kolombiyalı aktör Carlos-Manuel Vesga (sağda) eşlik ediyor (Apple TV)
Pluribus'ta Carol Sturka rolündeki Rhea Seehorn'a (solda) Kolombiyalı aktör Carlos-Manuel Vesga (sağda) eşlik ediyor (Apple TV)

Vince Gilligan'ın yeni bilimkurgu dizisi Pluribus'un ikinci sezonunu bekleyen hayranların biraz daha sabırlı olması gerekebilir.

Breaking Bad'in yaratıcısı Gilligan, Entertainment Weekly'ye, birinci sezon finalinin ardından hikayeyi aceleye getirmek istemediğini söyledi. 

"Daha hızlı ilerlemek isterdim"

"Üzerinde çalışıyoruz" diyen Gilligan, "Bu iş biraz zaman alıyor. Yapabilsem daha hızlı ilerlemek isterdim" ifadelerini kullandı.

Pluribus'un ilk sezon finali Apple TV'de 24 Aralık'ta izleyiciyle buluşmuştu. 

Dizinin yürütücü yapımcılarından Gordon Smith ise, "Hani zaman çizelgelerinde sonsuza doğru giden bir ok olur ya... Sanırım biz de o okun bir yerindeyiz" diye konuştu.

Better Call Saul'la tanınan Rhea Seehorn'un başrolünde yer aldığı Pluribus, insanların tek bir kolektif zihine dönüşmesine yol açan dünya dışı bir virüse karşı mücadele eden bir yazarı merkezine alıyor. Dizi, bu ayın başlarında Apple TV'nin en çok izlenen yapımı olarak öne çıkmıştı.

Gilligan, bu habere "çok şaşırdığını" belirterek, "İnsanların bu diziye bu kadar olumlu tepki vermesi beni çok mutlu ediyor. Kendimi çok şanslı hissediyorum" dedi.

Yürütücü yapımcılardan Alison Tatlock da "Bu kadar çok insanın bu yolculuğa eşlik etmesi gerçekten çok tatmin edici" ifadelerini kullandı.

"Bu dizinin ilk hayranları biziz"

Öte yandan Pluribus'un popülerliği yaratıcı ekibin çalışma temposunu değiştirmiyor; ikinci sezon çekimlerine ne zaman başlanacağına dair belirlenmiş bir tarih de yok.

Gilligan, "Bu diziyi sevip sahiplenen hayranlara minnettarım ama bizim için en iyi yöntem her zaman kendimizi işe verip hikayeyi içeride kurmak ve olumlu ya da olumsuz tepkilere fazla takılmamak oldu" diye konuştu: 

Biz bu dizinin ilk hayranlarıyız, ilk izleyicileriyiz; bir yandan da kendimizi mutlu etmeye çalışıyoruz.

Gilligan sözlerini, "Hikaye anlatmanın yolu, daha ortada bir izleyici kitlesi yokken bunu nasıl yapıyorsan öyle devam etmek. Bizim için en iyi işleyen yöntem her zaman buydu" diyerek tamamladı.

Pluribus'un ilk sezonu Apple TV'de izlenebiliyor.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Radio Times