Dijital göçebe olarak ne kadar maaşla hangi ülkelere gidebilirsiniz?

Uzaktan çalışacağınız mükemmel konumu keşfedin.

Fotoğraf: (Unsplash)
Fotoğraf: (Unsplash)
TT

Dijital göçebe olarak ne kadar maaşla hangi ülkelere gidebilirsiniz?

Fotoğraf: (Unsplash)
Fotoğraf: (Unsplash)

Yeni bir çevrimiçi hesaplayıcı, dijital göçebe olmayı umanların kazançlarına göre hangi ülkelerin uzaktan çalışma programlarına katılabileceklerini öğrenmelerini sağlıyor.
Giderek artan sayıda ülke, dünyanın her köşesinden çalışanları daha uzun süreli yerleşmeye çekmek amacıyla, dijital göçebeler için özel vizeler çıkarttı veya çıkartmayı planlıyor.
Genelde bir yıl kadar geçerliliği ve uzatma seçenekleri olan dijital göçebe vizeleri, asgari bir yıllık maaş şartı dahil başvuranların belirli gereksinimleri karşılamasını gerektiriyor.
2008'den beri seyahat eden ve tam zamanlı çalışan seyahat blogcuları Goats on the Road tarafından oluşturulan hesaplayıcıda kullanıcılar, hangi ülkelerin uzaktan çalışmak için vize başvurularını kabul edeceğini bulmak adına kazançlarını ABD doları cinsinden sisteme girebiliyor.
Pandeminin ardından gittikçe artan sayıda Avrupa ülkesi, daha uzun süre kalmak isteyenlere yönelik vizeler tasarlıyor ve bu da daha fazla kişinin hibrit veya uzaktan çalışmayı benimsemesine yol açıyor.
Örneğin İspanya, Britanyalılara ve diğer AB dışı ülkelerin yurttaşlarına, yurtdışında çalışıp yaşama şansı verecek yeni bir dijital göçebe vizesi çıkarıyor.
İspanyol parlamentosu bu hamleyi Aralık 2022'de onayladı, söz konusu yeni vize ülkenin yeni kabul edilen Girişim Yasasının bir parçası.
İlgilenenler için başvuru sürecinin Mart 2023 bitmeden başlaması bekleniyor.
Dijital göçebeler vizeyle İspanya'da bir yıla kadar yaşayabilir, çalışabilir ve daha sonra bu sürenin toplam 5 yıla kadar uzatılması için başvurabilir.
Yeni dijital göçebe vizesi, İspanya dışındaki şirketlerde çalışan veya gelirlerinin en fazla yüzde 20'sini İspanya merkezli işletmelerden kazanan, uzaktan çalışan işçiler için geçerli olacak.
Başvurmak için, potansiyel vize sahiplerinin kendilerini idame ettirmeye yetecek miktarda para kazandıklarını göstermesi gerekiyor.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging