İşgal altındaki Batı Şeria'da "araçla ezme" eyleminde 2 İsrailli yaralandı

Fotopğraf (AA_Arşiv)
Fotopğraf (AA_Arşiv)
TT

İşgal altındaki Batı Şeria'da "araçla ezme" eyleminde 2 İsrailli yaralandı

Fotopğraf (AA_Arşiv)
Fotopğraf (AA_Arşiv)

İşgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleşen "araçla ezme" eyleminde İsrailli 2 kişinin yaralandığı bildirildi.
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Batı Şeria'nın Ramallah kenti yakınlarında araçla ezme eylemine dair bir ihbar geldiği belirtildi.
Eylemle ilgili askerlerin çalışmaları sürdürdüğüne işaret edilen açıklamada, daha fazla bilgiye yer verilmedi.
Bu arada İsrail'in İbranice yayın yapan Wala News haber sitesi, Batı Şeria'daki araçla ezme olayında 2 İsraillinin yaralandığını yazdı. Haberde, şüpheli aracın bulunması için güvenlik güçlerinin çalışma başlattığı aktarıldı.
Yedioth Ahronoth gazetesi haberinde ise söz konusu olayda yaralanan 2 İsraillinin tedavi için hastaneye nakledildiği belirtildi. Haberde, eylemi gerçekleştiren kişinin kaçmayı başardığı ancak yakalanması için çalışmaların başlatıldığı kaydedildi.

- İsrail'in Cenin saldırısı gerilimi tırmandırdı
İsrail'in geçen hafta işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskın bölgede gerilimi tırmandırdı.
Cenin'de 10 Filistinlinin öldürüldüğü baskını Doğu Kudüs’teki bir yasa dışı Yahudi yerleşim biriminde 7 İsraillinin hayatını kaybettiği saldırı izlemişti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Silvan Mahallesi'nde de 28 Ocak Cumartesi günü 13 yaşında bir Filistinlinin düzenlediği silahlı saldırıda biri ağır 2 İsraillinin yaralanması bölgedeki şiddeti artırmıştı. Fanatik Yahudi yerleşimciler de Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere, mülklerine ve araçlarına saldırmıştı.
İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimcilerin açtığı ateş sonucu 2023'ün başından bu yana aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 Filistinli öldürüldü.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.