Lübnan lirasının yeni sabit dolar kuru belirlendi

Lübnan, yerel para birimi için yeni resmi sabit döviz kurunu kabul etti

Beyrut'ta bir bankanın veznesindeki Lübnan lirası banknotları (Reuters)
Beyrut'ta bir bankanın veznesindeki Lübnan lirası banknotları (Reuters)
TT

Lübnan lirasının yeni sabit dolar kuru belirlendi

Beyrut'ta bir bankanın veznesindeki Lübnan lirası banknotları (Reuters)
Beyrut'ta bir bankanın veznesindeki Lübnan lirası banknotları (Reuters)

Lübnan Merkez Bankası'ndan bir kaynak, yaklaşık yüzde 90 oranında değer kaybeden yerel para birimi lira için Şubat ayından itibaren yeni bir ‘resmi sabit döviz kuru’ belirlendiğini açıkladı. Böylece dolar bin 507 Lübnan lirası (lpb) yerine 15 bin lpb’den işlem görecek.
Lübnan, 1997 yılında dolar kurunu bin 507 lpb olarak sabitlemişti. Ancak Lübnan para birimi, ülkenin tanık olduğu eşi ve benzeri görülmemiş ekonomik kriz nedeniyle üç yılda dolar karşısında yüzde 95'ten fazla değer kaybetti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Merkez Bankası’ndan kaynak, ajansa yaptığı açıklamada, doların artık bin 507 lbp’den işlem göremeyeceğini belirterek, bu sabah itibariyle doların 15 bin lbp’den işlem göreceğini söyledi.
Bir doların 15 bin lbp’den işlem göreceği yeni resmi sabit kur, ABD para biriminin şu anda yaklaşık 58 bin lbp’den işlem gördüğü kara borsada lpb’nin gerçek değerinden yaklaşık dört kat daha düşük.
Lübnan, 2019 yılından bu yana Dünya Bankası'nın dünyanın en kötüleri arasında sıraladığı bir ekonomik çöküşle karşı karşıya. Yerel para birimi, değerinin yaklaşık yüzde 95'ini kaybederken ülke nüfusunun yüzde 80'inden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor
Resmi sabit döviz kurunda Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) ülke için hayati önem taşıyan yardımın kilidini açmak için reform çağrısı yaptığı bir dönemde değişikliğe gidildi. IMF’nin yapılması çağrısında bulunduğu söz konusu reformlar arasında döviz kurunun birleştirilmesi, bankacılık sırları kanununda değişiklik yapılması, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması ve sermaye kontrolü kanununun onaylanması yer alıyor.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.