Rus ekonomisi büyümeye devam ederken, yaptırımlar işe yaramıyor mu?

Beklentiler, yaptırımların Kremlin’e gerektiği kadar zarar verip vermediği konusunda soru işaretleri yaratıyor (Reuters)
Beklentiler, yaptırımların Kremlin’e gerektiği kadar zarar verip vermediği konusunda soru işaretleri yaratıyor (Reuters)
TT

Rus ekonomisi büyümeye devam ederken, yaptırımlar işe yaramıyor mu?

Beklentiler, yaptırımların Kremlin’e gerektiği kadar zarar verip vermediği konusunda soru işaretleri yaratıyor (Reuters)
Beklentiler, yaptırımların Kremlin’e gerektiği kadar zarar verip vermediği konusunda soru işaretleri yaratıyor (Reuters)

Bir finans uzmanı, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) tahmininden sonra Rusya’ya yönelik yaptırımların ‘Batı’nın umduğu etkiyi yaratmayabileceğini’ söyledi.
Şarku’l Avsat’ın The Independent gazetesinden aktardığı analize göre, IMF, İngiltere ekonomisinin Ekim ayında kaydedilen yüzde 0,3’lük büyümeye karşı, yüzde 0,6 küçüleceğini tahmin etti. Bu da İngiltere’yi G7 ülkelerine kıyasla son sıraya yerleştiriyor.
Bu karamsar görünüm, İngiltere’yi Ukrayna’yı işgali nedeniyle yaptırım uygulanan Rusya’nın bile gerisine koydu.
Bu da, yaptırımların Kremlin’e gerektiği kadar zarar verip vermediği konusunda soruları gündeme getirdi.
IMF önceki tahminlerin aksine, Rusya üretiminin bu yıl yüzde 0,3 ve gelecek yıl yüzde 2,1 artacağını bildirdi. 
Rusya, diğer ülkelerle ticaret yapmaya devam ettiği için yükselen bir ekonomi olarak görülüyor.
IMF Sözcüsü tarafından yapılan açıklama şu ifadelere yer verildi;
“G7’nin mevcut petrol fiyatı tavan seviyesinde, Rus ticaretinin yaptırım uygulanan ülkelerden, yaptırım uygulamayan ülkelere yönlendirilmeye devam etmesi nedeniyle, Rusya ham petrol ihracat hacimlerinin önemli ölçüde etkilenmesi beklenmiyor.”
Mali analist ve Conotoxia Yatırım Başkanı Santa Zvaigzne-Sproge, “Yaptırımlar açısından, Rusya’nın mali ve askeri temeli üzerindeki ani etki, Batı’nın umduğu kadar güçlü görünmüyor” dedi.
Rusya’nın Avrupa Birliği’nin (AB) sınırlamalarına yanıt olarak petrol ve gaz üretimi için yeni pazarlar bulduğunu, ancak üst düzey işlerde ‘beyin göçü’ gibi daha uzun vadeli etkileri olabileceğini söyleyen Zvaigzne-Sproge değerlendirmesine şöyle devam etti;
“Bu arada İngiltere, diğer AB ülkeleri gibi hala şiddetli enflasyonla mücadele ediyor. Bu ülkeler yaşam standartlarında bugüne kadarki en büyük düşüşle karşı karşıya olduğundan, doğalgaz fiyatlarının düşürülmesi hanelerin satın alma gücüne tam olarak yansımayabilir. Üstelik, Ukrayna’ya yapılan mali ve askeri yardım, İngiltere’nin bütçesi üzerinde ek bir baskı oluşturmuş olabilir. Brexit ile ilgili halihazırda çeşitli endişelere ek olarak, İngiltere’nin yukarıda belirtilen tüm zorluklarla karşı karşıya olduğunu da belirtmekte fayda var.”
İngiltere, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana bin 200’den fazla kişiye ve 120 işletmeye yaptırım uyguladığını bildirdi. 
Buna, Sberbank ve Credit Bank of Moscow dahil olmak üzere büyük bankalara yaptırım uygulanmasının yanı sıra petrol ithalatının kademeli olarak durdurulması ve kritik teknolojilere yönelik ihracatın yasaklanması da dahil.
Buna ek olarak hükümet, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in finansmana erişim sistemini felce uğratacağını söylediği, SWIFT uluslararası ödeme sisteminden seçilmiş bankaları çıkarıyor.
Hükümet tarafından yapılan bir açıklamada, “Biz Rus uçaklarının İngiltere’ye uçmasını veya iniş yapmasını durdurduk ve gemilerinin limanlarımıza girişini yasaklayarak Rusya'yı uluslararası toplumdan uzaklaştırdık” denildi.
Avrupa ve ABD’de hükümetler, Rus petrol ihracatının fiyatını varil başına 60 dolar olarak sınırladı.
Oxford Üniversitesi’nde ekonomi eğitmeni olan Dr. Margaryta Klymak, Rusya’nın yaptırımlardan halihazırda etkilendiğine dair bazı kanıtlar olduğunu söyleyerek, şu açıklamayı yaptı;
“Rusya’nın finans sektörü üzerinde olumsuz etkiler, ithalatta özellikle yüksek teknoloji ürünlerinde ve ihracatta düşüş ve ayrıca kaydedilen negatif net doğrudan yabancı yatırım girişleri oldu. Yaptırımların etkisi beklendiği kadar hızlı olmayabilir, ancak yaptırımların Rusya üzerindeki olumsuz etkisinin zaman içinde kademeli olarak artacağı tahmin ediliyor.”
ABD merkezli finans şirketi Max Cash’in CEO’su Fred Winchar, rakamlar henüz bunu göstermese de, Rusya’nın mali durumu üzerinde baskı olduğunu söyledi.
Winchar yorumlarına şu ifadelerle devam etti;
“Ülkenin ortalama ekonomik büyümesi yüzde 2 ila 3 oranında azaldı. Bu, ithalat faturaları üzerinde baskı oluşturdu ve kamu maliyesini kısıtlayarak ülkenin savaşı finanse etmesini zorlaştırdı. Yaptırımlar yürürlükteyken, Rus ekonomisinin yakın zamanda toparlanıp toparlanmayacağı henüz belli değil. Bu yaptırımlar ve ihracat kontrolleri, Rusya’nın askeri operasyonları için gerekli olan kilit teknolojilere ve endüstriyel girdilere erişimini fiilen engelledi. Bu da Putin’in görevlendirebileceği profesyonel asker sayısında azalmaya yol açtı.”
ABD merkezli hukuk firması Reed Smith’in ortağı Leigh Hansson ise şu yorumu yaptı;
“Rusya’ya yönelik yaptırımların çok az etkisi olduğu yönündeki yorumlara rağmen, bence bir etki yarattığı açık. İşgalin başlangıcında birçok şirket tarafından benimsenen başlangıçtaki ‘bekle ve gör’ yaklaşımının yerini özel sektörden daha aktif bir yaklaşım aldı. Zaman geçtikçe baskı arttı ve şirketler, eğer henüz yapmamışlarsa, Rusya’daki faaliyetlerini sonlandırmak veya küçültmek istiyorlar. Bir tür göç oldu ve bu yüzden açıkça yaptırımların bir etkisi var.”



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.